Geçen yüzyılların zencileri en azından köle olduklarının bilicindeydiler. Sömürücü kremanın dışında günümüzün zencileşen dünyasında ise çağdaş köleler kendilerini dünyanın efendisi saymaktalar...Dünyayı talan eden soyguncu takım başta İNSAN HAKLARI MASALI olmak üzere,toplum mühendisliğinin tüm verilerini kullanarak yarattığı sanal özgürlük dünyasında ÇAĞDAŞ BİNBİR GECE MASALLARI ‘ yla kitleleri uyutmaya devam ediyor.
Amerika’yı işgal eden Avrupalı beyaz adam hem koca kıtanın her türlü zenginliğini yağmaladı, hem de yerli halklarına soykırım uyguladı, kalanlarını da köleleştirdi. İlk dönem kıtanın zenginliğini Avrupa’ya taşıyan İspanyol, Portekiz ve diğer sömürgeciler sonradan Amerika’da kurdukları devletlerde aynı yöntemleri devam ettirdiler.
Süreç içinde ağırlıklı olarak Anglosakson kültürüne dayalı ABD ortaya çıktı. Yerli halkların işgücü açığını karşılamaması nedeniyle Afrika’ dan zorla gemilere tıkılıp getirilen zenci kölelerle bu açık karşılanmaya başlandı. Geniş tarım plantasyonlarında çok ağır şartlarda çalıştırılan kölelerin dramı yüzlerce yıl devam etti. Tarım plantasyonlarındaki üretilen ürünlere verilen su kadar zenci kanı ve alın teri de karışmıştır.
1860-1864 yıllarında yaşanan Kuzey-Güney İç Savaşı sonrası kölelik ve köle ticareti yasal olarak ortadan kalktı. Kapitalist Kuzey’ le, tarımsal ekonomiye dayanan Güney arasındaki iç savaşın sonuçlarından biri de bu oldu. Zenci kölelere tarımsal üretimde ihtiyaç duyan güneyle, sözde özgürleşmiş zencinin emeğine fabrikalarda ihtiyaç duyan kapitalist kuzeyin savaşında olması gereken oldu: Sanayi burjuvazisi tarıma dayalı ekonomik gücü ekonomik ve siyasal alanda tasfiye etti.
Bu tarih ABD’de köleliğin kaldırılması ,ABD demokrasisinin bir başarısı olarak takdim edilir. Dünya ölçeğinde de demokratik bir gelişme olarak tanımlanır. Kendi ülkesinde tarımsal kesime bağlı zencilerin özgürleşerek ( ! ) kentlere gelip proletarya olmasının yolunu açan ABD kapitalistleri tüm dünya halklarına da dün zencilere layık gördüğü muameleyi yapmaktadır. Tanımlar, kavramlar değişmiş olabilir. ABD demokrasi maskesiyle tüm dünyada dün zencileri nasıl özgürleştirdiyse bu gün tüm halkları da aynı şekilde özgürleştirdiği balonunu uçurabilir. Bizdeki bir kısım solcu eskisi 2.Cumhuriyet yenisi ( ! ) dönekler bunun çığırtkanlığını yapabilir.
Gerçekten yeni bir özgürleşme aşamasında mı insanlar? ABD ve Batı yeni bir özgürleşmenin idealist öncüleri mi günümüzde? İnsan hakları karnesi sıfırın altında, tüm insanlığa ve insanlık değerlerine ilişkin sabıka kaydı çok uzun Batı ıslah mı oldu? Tüm insanlığa yaptıklarından pişmanlık mı duydu? Doğası gereği İnsan emeğinin sömürüsüne ve tüm dünyadaki kaynakların talanına, eşitsizliğe ve adaletsizliğe dayalı olan dayalı kapitalist sistem varlığını sürdürmekte midir? Bu soruya verilecek cevap evet ise, sömürüye , talana, baskıya dayalı bir sistem çok daha güçlü ve kudretli bir biçimde devran sürüyorsa, ekonomik ve teknolojik gelişmelerin sonucu daha da güçlenmişse, özgürlük ve demokrasi bir yalan ve bir balon olmaya mahkumdur.
Gerçekte olan şudur: ABD ve Batı için artık yalnızca Amerika veya sınırlı bir coğrafya değil, tüm yerküre tarım plantasyonudur. Bu geniş plantasyonlarda çalıştırılacak, sömürülecek çağdaş zencilere ihtiyaç vardır. Günümüzün zencilerinin belki derileri değil ama bahtları karadır. Kapitalist-emperyalist sömürü geçmiş dönemlerden daha korkunçtur. Üstelik günümüz zencileri daimi hipnoz halindedirler. Sömürülen, uyutulan, uysal tüketici sürülerine dönüştürülen halklar, akşamları televizyon karşısında, kendilerine sunulan sanal dünyada kolasını yudumlarken, hamburgerini çiğnerken özgürlüğünün ( ! ) tadını çıkarmaktadır.
Geçen yüzyılların zencileri en azından köle olduklarının bilicindeydiler. Sömürücü kremanın dışında günümüzün zencileşen dünyasında ise çağdaş köleler kendilerini dünyanın efendisi saymaktalar...Dünyayı talan eden soyguncu takım başta İNSAN HAKLARI MASALI olmak üzere,toplum mühendisliğinin tüm verilerini kullanarak yarattığı sanal özgürlük dünyasında ÇAĞDAŞ BİNBİR GECE MASALLARI ‘ yla kitleleri uyutmaya devam ediyor.
Yaşadığımız süreçte iktidar sahipleri gönüllü zenciliği kabullenmiş olsa bile Türk milletinin çağdaş zencileştirilmeye karşı mücadelesinin top sesleri derinden derine duyulmaya başladı. Haydi bakalım hayırlısı...