Uzun zamandır Rusça yayın yapan ve çok popüler olan “Monitor” dergisinde mücadele ederken başına gelmedik kalmadı. Defalarca hakkında bazı kuruluşlar tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Dergisi bayilerden toplatıldı. Kalemi elinden alınmaya çalışıldı güzel kalem ustasının. Bütün baskılara rağmen mücadelesini devam ettirdi.
Azerbaycan’da yayınlanan Monitor dergisinin genel yayın yönetmeni, gazeteci-yazar Elmar Hüseynov, uğradığı menfur saldırı sonucu hayatını kaybetti.
Uzun zamandır Rusça yayın yapan ve çok popüler olan “Monitor” dergisinde mücadele ederken başına gelmedik kalmadı. Defalarca hakkında bazı kuruluşlar tarafından suç duyurusunda bulunuldu. Dergisi bayilerden toplatıldı. Kalemi elinden alınmaya çalışıldı güzel kalem ustasının. Bütün baskılara rağmen mücadelesini devam ettirdi. Vatanında yaşayan her insana karşı yapılan haksızlığın üzerine korkmadan yürüdü. Genel yayın yönetmenliğini yaptığı dergisinin son sayısını hazırlamaktaydı. Kim bilir hangi sırrın üzerinden perdeyi kaldırmaya çalışıyordu yine. Yaşatmadılar dünyada. Ama kalplerde bir taht kurdu. Bazı ölümler vardır erken deriz. İşte gerçekten çok erken, acı bir kayıp. Safımızdan erken bir ayrılış oldu Elmar’ın ölümü.
Bu kurşun sadece Elmar’a değil hepimize atılmış oldu. Cinayet çözülmeye çalışılıyor. Düştüğümüz durumun acı manzarasına bakın. Azerbaycan’da söz katledilmiş, azatlığı haykıran başa mermi sıkılmış; cinayeti araştıransa ABD’nin Federal Soruşturma Bürosu elemanları.
Azerbaycan’da çok dahinin, çok yüksek şahsiyetli kişinin vedalaşma törenine ev sahipliği yapan Azerbaycan İlimler Akademisinde ona son veda programı düzenlendi, hizmetlerine layık bir şekilde. Azerbaycan halkı onu yıllardır ardı arkası kesilmeden verdiği şehitlerinden ayırmadı. Veda törenine on binler, Bakü’de bulunan tüm sefirliklerin yetkilileri, sivil toplum kuruluşları temsilcileri katıldı. Dostları, dava arkadaşları, ailesi ve tüm sevenleri Elmar’a olan son sözünü, kalbinden geçenleri anlattı. Çok farklı amaçlarla faaliyet gösteren kurumlar olmalarına rağmen herkesin söylediği fikirler tek noktada birleşti. O da bir an önce bu lekenin temizlenmesi, cinayeti işleyenlerin cezalarını almaları hususuydu. Maalesef söylenenler orada kalacaktır.
Elmar, Azerbaycan’da siyasi bir teröre kurban edildi. Bu sadece Monitor dergisine değil, bu ülkede yayınlanan tüm özgür basına yöneltilen korkunç bir saldırıydı. Bunu daha açık bir biçimde dile getiren Türkiye’nin Bakü büyük elçiliği “Elmar Hüseynov’a karşı yapılan suikastın bir an önce açığa kavuşturulması lazım, bu cinayeti hayata geçirenlerin adaletçe yargılanması gerekir” diye beyanat verdi.
Elmar’ın arkasından hüzünlü göz yaşlarıyla baktı sevenleri. Tek tesellimiz uğrunda yorulmadan mücadele verdiği Azerbaycan’ın üç renkli bayrağına sarılarak bizlere veda etmesi. Uğurunda mücadele ettiği halkı ardından göz yaşı döktü. On binler ona veda ederken, mezarı başına kırmızı karanfiller bıraktı. Halkı onu yalnız bırakmadı. Bir cumhurbaşkanı gibi uğurlandı sonsuzluğa çıktığı yola. Azerbaycan’ın yüksek şahsiyetlerinin ve vatan mücadelesinde şehit olanların defnedildiği Fahri Hiyabanda mezara konuldu.
Biz Elmar’ı kaybettik... Ama Elmarlar bitmez... Umarız diğerlerinin talihi buna benzemez. Bu, Azerbaycan’da verilen ilk gazeteci öldürme emri oldu. Talimatla katledilen gazetecinin ölümü sevenlerini yasa boğdu. Çok tehditler olmuştu, ama bu kadar ileri gidilmemişti. Bu terör saldırısı Azerbaycan’da bağımsız basın mücadelesini, varlığını tehlike ve şüphe altında bırakmıştır.
Yaşanan bu olaydan dolayı derin üzüntü duymaktayız. Merhuma Yüce Tanrıdan rahmet dilerken, kederli ailesine, sevenlerine ve meslektaşlarına da baş sağlığı diliyoruz...