Eğer yaşanan ani ölüm yaralanma, kaza geçirme, travma gibi etkenler dışında gelişmişse akla gelen ilk sebep kalp krizi. Ardından ani ve büyük çaplı bir beyin kanaması, bir akciğer embolisi, iç organlardaki damarların ani olarak kendiliğinden yırtılması, zatürree, menenjit, zehirlenme, ilaç reaksiyonları, böcek sokması gibi bazı alerjik reaksiyonlar ani ve şiddetli enfeksiyonlar ve karaciğer hastalıkları vs. ani ölümlere yol açabilenler listesinde yer alıyor.
Bu durum tespitini yaptıktan sonra şu soruların cevaplarını aramaya çalışalım:
Tıp dünyası, bitmek tükenmek bilmek bir gayretle amansız hastalıklara çare ararken, bir de karşımıza ani ölümler çıkmaya başladı. Günümüzde insanlar hiçbir şeyi yokken aniden ölüveriyorlar.
Amerika Birleşik Devletleri'nde yapılan araştırmaya göre yılda ortalama 400 bin kişinin ani ölümle karşı karşıya kaldığı tespit edilmiştir.
Hatta bir adım daha ileri gidildiğinde herkesi derin düşünceye gark eden bir gerçek de şu ki, ani ölüm yaşayanlar arasında, düzenli olarak sağlık kontrollerini yaptıranlar, check-up'tan geçtiğinde sapasağlam raporu verilenler, her türlü sağlık güvencesi olup da herhangi medikal problem yaşamayanlar, yaşam standardında kalite sorunu yaşamayanlar arasında da ani ölüm vakaları azımsanmayacak seviyede.
Peki tıp bu sorunun cevabını nasıl verecek?
İster istemez sebep sonuç ilişkisinden yola çıkarak... Herkesi şaşırtır biçimde ortaya çıkan ani ölümlerin sebebi genelde şöyle sıralanıyor.
Eğer yaşanan ani ölüm yaralanma, kaza geçirme, travma gibi etkenler dışında gelişmişse akla gelen ilk sebep kalp krizi. Ardından ani ve büyük çaplı bir beyin kanaması, bir akciğer embolisi, iç organlardaki damarların ani olarak kendiliğinden yırtılması, zatürree, menenjit, zehirlenme, ilaç reaksiyonları, böcek sokması gibi bazı alerjik reaksiyonlar ani ve şiddetli enfeksiyonlar ve karaciğer hastalıkları vs. ani ölümlere yol açabilenler listesinde yer alıyor.
Bu durum tespitini yaptıktan sonra şu soruların cevaplarını aramaya çalışalım:
1- Eğer çok kapsamlı bir araştırma yapılırsa, ani ölümlere zemin hazırlayan, saymakla bitmeyecek kadar çok faktör olduğu görülecektir. Örneğin, adına teknolojik yapılanma denilen modern plazalarda sürekli olarak elektro manyetik ortamlarda yaşamaya mecbur kalmak, şehir ortamında egzoz dumanına maruz kalmak, temizlik adına deterjan kullanmaya mecbur olmak, güzel görünmek, hoş kokmak veya diğer birçok gerekçelerle deodorant -parfümeri türü kişisel bakım ürünlerini yerli yersiz, vakitli vakitsiz kullanmak, bilinçsizce ilaç ve antibiyotik kullanmak, aşırı stres ortamında bulunmak, doğal gıdalardan uzaklaşıp yapay beslenmeye yönelmek, raf ömrünü uzatmaya yönelik katkı maddesi bulunan gıdaları hiç incelemeden tüketmek, yaşam standardının yüksek olması sebebiyle reklamların yönlendirdiği yiyecek ve giyecek ürünlerini, sağlıklı olup olmadığını hiç incelemeden alıp tüketmek, doyduğu halde tıka basa yemeyi alışkanlık haline getirmek, ayak üstü ve çabuk çabuk yemeyi alışkanlık haline getirmek; ayrıca bünyesel olarak gizli alerjik bünyeye sahip olmak, kronik kabızlık, gaz ve şişkinlik, karaciğerde yağlanma, damarlarda meydana gelen tıkanma, uyku apnesi (uykuda solunum durması) gibi birçok rahatsızlık da ani ölümlere davetiye çıkartan yadsınamaz etkenlerdendir.
Evet yaşanan ani ölümün, ilk incelemede sebebi kalp krizi olabilir. Ama konu biraz daha geniş açıdan incelendiğinde aslında kalbi krize sürükleyecek etkinin tek başına kalp damarlarındaki tıkanmadan kaynaklanmadığını, kalbe binen yükün, diğer organlar ve sistemlerdeki aksama sebebiyle normalden fazla arttığını ve kalbin bir noktadan sonra bu baskıyı kaldıramadığı için durduğunu görürüz. Yine iyi bir araştırma yaptığımızda, kalp krizi geçiren herhangi bir şahsın kalbi gibi kalp damarları aynı oranda, hatta daha fazla tıkalı olduğu halde yaşamını sürdürenlerin üstelik herhangi bir kriz falan da yaşamayanların olduğunu tespit ederiz. Peki bu kimseler niçin kalp krizine maruz değillerdir? Çünkü onların diğer organları ve sistemleri normal çalıştığı için kalbe binen yük fazla değildir. Örneğin onların sindirim sistemi iyi çalışır, kabızlık çekmezler, boyunda kireçlenme, düzleşme, fıtık vb. yaşamazlar, karaciğerlerinde yağlanma yoktur, böbrekleri tam kapasite görev yapar, hormon dengesi iyidir, ümmin sistemi dengededir.
Akupunktur tedavisinin ani ölümleri önlemede mevcut tedavi sistemlerinin hepsinden daha etkin bir rolü vardır. Çünkü tek kelimeyle ifade edilmek gerekirse akupunktur tedavisi ümmin sistemini güçlendirecek, vücudun sistemlerini rahatlatacak, vücutta tamir, bakım ve onarımı daha da harekete geçirtecek en doğal ve en etkin yöntemlerden bir tanesidir. Dolayısıyla sağlıklı kimselere, nasıl ki yılda bir defa check-uptan geçmesi, rutin sağlık kontrollerini yapması öneriliyorsa, yılda bir defa en az bir kür (15-20 seanstır) akupunktur tedavisi olmasını öneriyoruz. Yılda bir kez de olsa akupunktur tedavisi olan kimsenin bağışıklık sistemi, tedavi olmayan kimseye göre daha güçlü olacaktır. İleride olası risklere karşı daha korumalı, daha donanımlı olacaktır. Bu yüzlerce örnek klinik vakalar sonucu doğrulanmış son derece bilimsel bir tespittir.