Her şeyin kredisi veriliyor. Araba kredisi, konut kredisi, tüketici kredisi... hatta nemaların ödenmesi sırasında Ziraat Bankası kredi kartlarından bunalmış halkımızı biraz olsun rahatlatmak için nemaların karşılığında kredi verdi. Yani kredi kartlarını ödemek için kredi veren ilk ve tek ülke olduk. Aslında Ziraat Bankasının bu akıllı işlemi sayesinde borç batağına batmış dar gelirli işçi- memur biraz nefes aldı. Fena olmadı yani.
BUNALAN GELİR VERGİSİ MÜKELLEFLERİ
Arka arkaya iki deprem, iki ciddi ekonomik kriz geçiren ülkemizde maalesef ticari hayat büyük bir darbe aldı. Sanayici, orta ve küçük işletme sahibi , küçüğünden büyüğüne tüccarlarımız ve esnaflarımız büyük bir oranda batma noktasına geldiler. Çekler, senetler ödenemedi. Dükkanını her sabah açmak zorunda olan işadamları alacaklılardan kıyı köşe kaçmaya başladılar.
Ticari borçlarını ödemekte zorluk çeken insanlar aynı zamanda devlete olan vergi borçlarını da ödeyemediler. İnsafsız faiz oranları sebebiyle de vergi borçları katlanarak büyüdü.
AKP hükümeti vatandaşın vergi borçlarını azaltmak amacıyla vergi barışı altında bir kanun çıkardı. Bu kanun sayesinde vergi borçlularının bir kısmı devlete olan borçlarını ödediler. Fakat vergi barışına başvuran birçok mükellef çeşitli sebeplerden dolayı taksitlerini ödeyemediler.
SSK VE BAĞ-KUR
Aynı şekilde SSK veya Bağ-kur’a prim borcu olan vatandaşlar için de değişik hükümetler zamanında çeşitli ödeme kolaylıkları getirildi. Ama burada tam manasıyla bir ödeme kolaylığı olmadığından borçlu vatandaşlar eski borçlarını bitiremediler. Eski borçlarını ödeyemeyen kişi yeni primlerini de ödememeye kendini psikolojik olarak alıştırınca SSK ve Bağ-kur prim ödemeleri tam bir kısır döngüye girdi. Öyle ki devlet emekli ettiği insanların maaşlarını ödeme zorluğuna düştü.
Önümüzdeki günlerde hükümet Bağ-kur ve SSK borçlarının tahsili için yeni bir affa gidiyor.
HACİZ VE HAPİS
Devlete olan borçlarını ödemeyen vatandaşa devlet değişik şekillerde cezalar veriyor. Hacizden hapise kadar bir çok ceza vatandaşa uygulanıyor. Bunun da bir caydırıcılığının olmadığını gören hükümet ceza kanunda bazı değişiklikler yapıyor. Ama bu kısır döngü bir türlü çözülemiyor. Vatandaşın devlete olan borçları bitmiyor devlet hakkı olduğu paraları tahsil edemiyor.
Bu durumdan hem vatandaş bıkmış hem de devlet. Vatandaş devlete olan borçlarını ödemek istiyor fakat değişik sebeplerden ödeyemiyor. Devlet paralarını tahsil etmek istiyor ama tam manasıyla bu işin altından kalkamıyor.
MALİYE BAKANINA BİR ÖNERİ
İşte burada Ziraat Bankasının kredi kartlarının ateşini düşürmek için uyguladığı akıllı yöntemin devreye girmesi gerekiyor.
Madem ki her şeye kredi veriliyor, vatandaşın devlete olan borçlarını ödemesi için de vatandaşa düşük bir faizle kredi verilebilir.
Vergi kredisi, prim kredisi adı altında borçlu olan kişilere borçlarını ödemek için kredi açılabilir. Bu krediler ilk önce 5,10,15 milyar TL ( 5 bin, 10 bin, 15 bin YTL ) kadar borçları olan vatandaşlara belirli kurallarla ( ipotek gibi mesela ) verilebilir. Bu şekilde inanıyorum ki bir çok insan ferahlar. Devletin de yükü hafifler.