Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



Reymanca

 
Reyman Eray

Etki Ajanları Kol Geziyor...


Türkiye’yi ve Türk’ün değerlerini sulandırmak; bizi biz yapan özelliklerde çatlaklar oluşturmak; sıkı sıkıya sarıldığımız Atatürk ilkelerini gevşetmek ve giderek yok etmek isteyen dış güçlerin tek silahı “pastör”ler olsaydı, gülüp geçebilirdik. Onlar konunun eğlenceli yanı. Fazlaca ciddiye almaya değmez ! Konunun, “hiç de eğlenceli olmayan” bir yanı var ki, işte bunu “ciddi”ye almak zorundayız.

Misyonerler çoğaldıkça, “Nerede çokluk orada b..luk” özdeyişine uygun bir eğlencedir başladı... TV söyleşilerine katılan pastör (!) hazretlerinden hiçbiri gerekli donanıma bile sahip değil ! Birinin dediğini öteki çürütüyor... Bunun böyle olması da doğal. Hiçbiri “teolog” (Tanrıbilimci) değil! En duyarlı konular, alaylıdan da alaylı, yüzeysel bilgiler edinmekten öteye geçememiş kişilerin kısır dağarcığından gelişigüzel boşaltılıyor insanımıza... Neyse ki bunların amacı ayyuka çıktı... Bu saatten sonra inandırıcılıkları çok tartışılacaktır... Deprem bölgelerinde-varoşlarda fink atıp “mağdur”lara üç-beş kuruş vermekle bir yere varamayacakları kesin. “Mağdur”umuz o parayı alır, bildiğinden de şaşmaz ! Ayrıca, canı “hıristiyanlaşmak” isteyen birkaç bin kişi çıksa ne olur, çıkmasa ne olur !
Türkiye’yi ve Türk’ün değerlerini sulandırmak; bizi biz yapan özelliklerde çatlaklar oluşturmak; sıkı sıkıya sarıldığımız Atatürk ilkelerini gevşetmek ve giderek yok etmek isteyen dış güçlerin tek silahı “pastör”ler olsaydı, gülüp geçebilirdik. Onlar konunun eğlenceli yanı. Fazlaca ciddiye almaya değmez ! Konunun, “hiç de eğlenceli olmayan” bir yanı var ki, işte bunu “ciddi”ye almak zorundayız. Kitleleri etkileyen büyük gazetelerde köşesi olan, üniversitelerde kürsüsü olan birileri, kimi TV kanallarının da yadsınmaz katkısıyla, sözünü ettiğimiz “değerlerimizi sulandırma” görevini doludizgin yürütmekte... Birkaç yıl öncelerine dek bu “tip”ler sayılıydı... Örneğin, Emin Çölaşan’ın bir “liboş”u vardı, okuyup okuyup eğlenirdik... Liboşlar çoğaldı ve iş “eğlence” olmaktan çıktı... Gazetecilerin yanı sıra, “profesör / doçent” sıfatı taşıyan ve salt öğrencilerini değil -ekranlar aracılığıyla-kitleleri de etkileme konumunda olan birçok “etki ajanı”, Batı’nın Türkiye’ye uyguladığı “çifte standart”ı haklı göstermek için, haftanın yedi günü süslü sözcükleriyle karşımıza çıkmakta; neredeyse “teslimiyetçiliğin erdemleri” hakkında vaaz vermekte... Utanmadan, yüzü kızarmadan !..
Bunlara bir de NGO’lar(encio) eklendi... Bizlere “sivil toplum kuruluşu” olarak tanıtılan; görevi, hükümetlerin yetersiz kaldığı yerde devreye girip ulusun çıkarları doğrultusunda girişimlerde bulunmak olan bu kuruluşlardan birçoğu da “etki ajanı” olarak çalışmakta...
Neyse ki, yurtsever gazetecilerimiz, aydınlarımız, bilim adamlarımız da var. Sayısı az da olsa, bu insanları ve söyleyecek sözü olan “emekli paşa”larımızı konuk edecek ekranlar var. İçimizi acıtan gerçeklerin çoğunu bunlardan öğreniyoruz...
Bizler bu az sayıdaki gazetelerden-kanallardan ülke gerçeklerini öğrenirken; bir büyük çoğunluk bu gerçekleri ıskalamakta. Birileri, halkın “ülkenin nereye götürülmek istendiği” konusunu düşünmemesi için elinden geleni ardına koymuyor... Bunun için gazetelerin 5-10 sayfası futbola ayrılmakta; ekranda televoleler at koşturmakta... “Kim kiminle nerede ne yapmış ?” programları çoğalmakta... Son birkaç ayımız Semra kaynanayla geçti; önceki birkaç ayımız da Tülin-Caner’lerle geçmişti... Belki de hâlâ ekrandalar...
Sokaktaki Ayşe teyze ve Hüsnü bey, ABD’nin, İran ya da Suriye’ye olası girişiminde Türkiye’nin yardımcı olmasını sağlamak için kimi zaman değnek-kimi zaman havuç gösterdiğini bilmiyor ama, Tatlıses’in Derya’yla barışıp bir de ev aldığını biliyor !.. İşte bir numaralı etki ajanı “necip basın”ımızın gücü !


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002