Kasım 2008

Ö T E S İ

 

24.04.2024 



Yakın Takip

 
Dr. Ünal Metin

SUDAN


17 Kasım 1869’da Süveyş Kanalı görkemli bir törenle hizmete girer. Mısır’da Osmanlı Devleti’ne bağlı olarak Kavalalı sülalesinden Hıdiv İsmail Paşa hüküm sürmektedir. Hıdiv İsmail Paşa Mısır ve Sudan bölgelerinde yenilik hareketlerine girişir. Mısır Ordusu’nu 18 bin kişiden 30 bin kişiye çıkartır. Oğlu Müşir Hasan Paşa Etiyopya, Eritre ve Uganda’da yeni toprakları Mısır’a bağlar. İsmail Paşa Mısır ve Sudan’da devleti kalkındırmak için yatırımlar yaparken İngiltere ve Fransa’ya borçlanır. Yaptığı bazı gereksiz harcamalardan doğan masraflar yüzünden de bu ülkelere olan borçlar katlanarak büyür. İngiltere ve Fransa uzun yıllardır Mısır toprakları üzerinde istekleri vardır. Süveyş Kanalının açılması iştahlarını daha da arttırmıştır.

17 Kasım 1869’da Süveyş Kanalı görkemli bir törenle hizmete girer. Mısır’da Osmanlı Devleti’ne bağlı olarak Kavalalı sülalesinden Hıdiv İsmail Paşa hüküm sürmektedir. Hıdiv İsmail Paşa Mısır ve Sudan bölgelerinde yenilik hareketlerine girişir. Mısır Ordusu’nu 18 bin kişiden 30 bin kişiye çıkartır. Oğlu Müşir Hasan Paşa Etiyopya, Eritre ve Uganda’da yeni toprakları Mısır’a bağlar.
İsmail Paşa Mısır ve Sudan’da devleti kalkındırmak için yatırımlar yaparken İngiltere ve Fransa’ya borçlanır. Yaptığı bazı gereksiz harcamalardan doğan masraflar yüzünden de bu ülkelere olan borçlar katlanarak büyür. İngiltere ve Fransa uzun yıllardır Mısır toprakları üzerinde istekleri vardır. Süveyş Kanalının açılması iştahlarını daha da arttırmıştır.
PARA BAHANE
Sömürgeci İngiltere ve Fransa adeta teşvik ederek verdiği borçları Mısır üzerinde tehdit unsuru olarak kullanmaya başlar. 100 milyon İngiliz altını bulan borç batağı üzerinde debelenmekte duran İsmail Paşa’yı Osmanlı Padişahı’na şikayet eder. İsmail Paşa İngiltere ve Fransa’nın tehditlerine boyun eğerek sonunda bir İngilizi Maliye, bir Fransızı da Bayındırlık bakanlığına getirir. Yabancı bakanlar Mısır ordusunu dağıtırlar. Mısır Ordusu içinde huzursuzluk başlar. Türk ve Arap asıllı subaylar arasında düşmanlıklar başlar. İşin sonunda II. Abdülhamid, 25 Temmuz 1879’da İsmail Paşa’yı görevden alır ve yerine büyük oğlu Veliaht Mehmed Tevfik Paşa’yı getiririr.
SUDAN ELDEN GİDİYOR
Dünya kültürüne kölelik kültürünü getiren emperyalist İngilizler 19. yüzyılın sonlarına doğru birden insan hakları savunucusu olurlar. Sudan’da esir alınıp satılıyor bahanesini öne sürerek ekonomik bakımdan iyice kendilerine bağladıkları Mısır yönetimini iyice köşeye sıkıştırmaya başlarlar. İngiltere’de gazeteler ve aydınlar köleliğe karşı kampanya açarlar. Avrupa kamuoyu şartlandırılır. Ve sonuçta Mısır yönetimi idarede reform yapmaya karar verir.
1869-1880 arasında birbirlerini takip eden ÜÇ AVRUPALI VALİ Sudan’a atanır. Samuel Baker, General Gordon ve Eduard Schnitzer. 1881 yılında Sudan’da karışıklık başlar. Halk isyan eder. 1885’te Mısır yönetimi Sudan’dan atılır. Mehdi Muhammed ile ondan sonra gelen Abdullah Sudan’a hakim olurlar gibi olur.
Daha önce maliyesini İngilizlere teslim eden Mısır yönetimi bu sefer ordusunu da İngilizlere emanet eder.1889 senesinde İngiliz generali Herbert Kitchener emrindeki Mısır Ordusu Sudan kuvvetlerini yener. Sudan Mısır-İngiliz yönetimine girer. Mısır adı burada göstermeliktir. Sudan artık bir İngiliz sömürgesidir.
İngilizler sonunda başarmışlardır. Sudan 1956’ya kadar İngiliz sömürgesi olarak kalır. Bu tarihten sonra da Sudan’da yüzler bir türlü gülmez. İç savaşlar, darbeler Sudan insanını fakirleştirmeye devam eder.
ACABA?
Yukarıda yazdığımız ülkede 120 yıl önce yaşanan olaylar özetle bunlardır. Sudan bir zamanlar bize ait idi. Sudanlılar Türk yönetiminden memnundular. Ama insan hakları savunucusu pozundaki Avrupalı emperyalistler çeşitli oyunlarla Sudan’ı bizden kopardılar.
Ekonomik yardım dediler, ordunuz fazla dediler, insan hakları dediler ve Sudan’ı işgal ettiler.
Acaba bu yazılanlar sizin aklınıza birşeyler getiriyor mu? Hani bazı devletler şimdilerde ekonominiz zayıf, ordunuz fazla, ülkenizde insan hakları yok diyorlar ya. Onun için soruyorum. Acaba Sudan bize bir şeyler söylüyor mu?..


unalmetin11@yahoo.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002