İster alevi olsun ister Sünni, Türkiye’de yaşayan her hangi birine sorulduğunda Alevilik, Hz. Ali’yi sevmek manasına gelir diye cevap verir. Türkiye’deki Aleviler Hz. Ali’yi en çok kendilerinin sevdiğini iddia ederek, farklı bir takım şeylerin peşinde koşmaktadırlar. Hz. Ali’yi sevmek çok soyut bir kavramdır. Bu sevginin içeriği belli değildir. Bir insanın nesi sevilir veya niye sevilir? Türkiye’deki aleviler Hz. Ali’nin nesini seviyorlar? Yakışıklı oluşunu mu? Yoksa kahramanlığını mı? Hz. Ali’yi Peygamber efendimizin can yoldaşı ve ilk Müslümanlardan olduğu için mi çok seviyorlar? Yoksa bizim bilmediğimiz başka sebepler mi var?
Bu sorular çoğaltılabilir. Ancak şu aşamada bu sorulara verilecek cevaplar hiçde inandırıcı olmayacaktır. Çünkü, Alevi olduğunu iddia edenler Irakta Hz. Ali’nin türbesinin ABD tarafından bombalanmasına ses çıkarmamaktadır. Diyanet’te kendileri için ayrıcalık isteyen aleviler, Hz. Ali’nin türbesinde olup bitenleri görmezlikten gelmektedirler. Hz. Ali’nin türbesinin bombalanmasından daha önemsiz şeyler için ortalığı ayağa kaldıranlar ABD ve diğer hıristiyan askerler tarafından saygısızca çiğnenen bu kutsal yerlerde olup bitenler için kıllarını dahi kıpırdatmıyorlar. Yoksa bizim bildiğimiz Hz. Ali ile Iraklıların Hz. Ali’si farklı kişiler mi? Bu konuda bilgisi olanları bizleri aydınlatmaya davet ediyorum.
Görünen o ki Türkiye’de gerek dini ve gerekse milli konularda ülkücüler dışında samimi davranan bir Allahın kulu yoktur.
Yazık, hem de çok yazık !