Yazılı ve görsel medyadan her 25 Nisan günü Çanakkale’yi ziyaret eden ANZAK’ların yaptıklarını ettiklerini en ince ayrıntılarına kadar öğreniriz. 25 Nisan 1915 tarihinde başlayan ve aylarca süren Çanakkale Kara Muharebelerinde ANZAK Kolordusu’nun çıkartma yaptığı ve bugün artık ANZAK KOYU olarak anılan
koyda Avusturalya’dan ve yeni Zelanda’dan gelen Anzak torunları ayin yaparlar,sabahlara kadar içerler, güneşin doğuşunu beklerler. ANZAK sözü bilindiği gibi Avusturalya ve Yeni Zelanda kelimelerinin kısaltılmasından oluşmuştur.
Yüzyılların deneyiminden geçerek kurnazlığın, hilenin, aldatmacanın, hiçbir şey vermeden çok şey verir gibi yapmanın simgesi haline gelmiş, sömürgeciliğin en ince yöntemlerinin mirasını taşıyan İngiliz diplomasinin Çanakkale’de karşımıza diktiği sömürge askerleridir Anzaklar. Tabi ki Anzakların Hindu’lardan, Sih’lerden, diğer Afrika ve Uzak Doğu sömürge askerlerinden farkı Yerli İngiliz kırması olarak Biritanya adasının onbinlerce mil uzağında Anglosakson kültürünün ürünlerine dönüşmüş olmalarıdır.
Mehmetçiğin hem parıltılı süngüsünü, hem de Yunus gönlünü tanıdı Çanakkalede Anzaklar. İngilizlerin kolay bir zafer vaadiyle hızarın önüne sürdüğü Anzaklar,Çanakkaledeki soylu hasımlarını aylar süren boğaz boğaza, göğüs göğüse çarpışmalarda tanıdılar ve toprağını savunan bu mert hasıma saygı duydular.
İşte o zamanki amansız hasımlarımızın torunları her sene hac farizasını yerine getiren mümin misali,Çanakkale’yi ziyaret ederler. Kendilerince dini ayin yaparlar. Çanakkale’deki ve Eceaba’ttaki Pub’lar, moteller dört
gözle her sene bu tarihi beklerler. Öyle ya para veren altın bulsun... Medyamız da Anzak torunlarının nasıl yıkılıncaya kadar içtiklerini, nasıl ŞAFAK AYİNİ yaptıklarını ballandırarak yansıtırlar.
Ama nedense aynı medya 18 Mart Deniz Zaferi ve Şehitler Haftası törenlerine ilgi duymazlar. Her sene sessizce şehitlikleri ziyaret eden, Türkiye’nin her yanından gösterişsiz bir şekilde gelen bizim insanlarımız medyanın ilgi alanı dışındadır. 57. Alay Şehitliğinde, YAHYA ÇAVUŞ anıtında, CONKBAYIRI’ında, KABATEPE’de, ALÇITEPE’e, SEDDÜLBAHİR’de, şehitleri uyandırmaktan çekinir gibi fısıltıyla konuşan, fatihalarını sessizce okuyan yığınlar, şanlı medyamızı Anzakların yüzde biri kadar bile ilgilendirmez.
Kastamonulular yıllardır her 18 Mart’ta Çanakkalede bulunuyorlar. 18 MART DENİZ ZAFERİ VE ŞEHİTLER HAFTASI törenlerine davul zurnalarıyla yığınsal bir şekilde katılıyorlar. Nedenini isterseniz kendilerinden dinleyelim:
KAMUOYUNA
“ 18 Mart 1915 Çanakkale Zaferi’nin 85. Yıldönümünü ulusça kutluyoruz. Memleketin her yöresinden binlerce vatan evladı KUTSAL VATAN TOPRAĞINI SAVUNMAK İÇİN gözü kapalı ölüme yürüdüler. 19. Tümen Komutanı,geleceğin büyük önderi Mustafa Kemal’in “BEN SİZE TAARRUZU DEĞİL, ÖLMEYİ EMREDİYORUM” buyruğuna tereddütsüz uydular.
Bilindiği gibi Kastamonu,Çanakkale Muharebelerinde en fazla şehit veren illerin başında gelir.
Kastamonu’lu Aşık İhsan OZANOĞLU’ndan Muzaffer SARISÖZEN’in derlediği “ÇANAKKALE İÇİNDE
VURDULAR BENİ” türküsü,çok sayıda evladını bu savaşta kaybeden Kastamonu’luların yaktığı bir türküdür.
Daha sonraki KURTULUŞ SAVAŞI’nda ise, Ankara ve Konya’dan sonra en fazla şehit veren üçüncü
İl Kastamonu’dur. Eli silah tutan erkeklerini cepheye gönderen kadınlarımız, İNEBOLU-KASTAMONU-ILGAZ-ANKARA hattında, üç yılı aşkın bir süre, karınca sabrı ve azmi ile Ankarayı ve cepheyi silahsız, erzaksız,
cephanesiz bırakmamışlardır.
Büyük Zafer’in 85. Yıldönümünde, Çanakkale toprağına düşen atalarımıza saygının bir ifadesi olarak,
Kurtuluş Savaşı Zaferinin mayalandığı,Ulusal silkinişin başladığı bu kutsal toprakları ziyaret ediyoruz.
Yöremiz insanı ve tüm TÜRK ULUSU,BÜYÜK ATATÜRK’ün izinde, Cumhuriyetin kazanıımlarını koruma ve çağdaşlaşma azmini, bu büyük zafer gününde bir kez daha tekrarlamaktadır.
KASTAMONU DERNEKLER PLATFORMU “
Kastamonulu’lar Büyük Zafer’in 89. Yılında yine Çanakkalede olacaklar.Kastamonulu davul sihirbazları
Yine 18 Mart Stadyumunda ve Çanakkale sokaklarında o nefes kesen gösterilerini sunacaklar.
Ama Çanakkalede yatan Şehitler,YAHYA ÇAVUŞLAR, MEHMETLER o kutsal topraklara her 18 Martta, her 25 Nisan’da tüm Türk Ulusu’nu bekliyorlar. HABERİNİZ OLSUN TÜM TÜRK MİLLETİNİ...