MPEG Layer 3'ün kısaltmasından oluşan MP3 müzik formatları hayatımızın bir parçası oldu. Bilgisayarımızda bir tıklama ile müzik kasetinin tümünü veya bir görüntüyü ücretsiz olarak dinlemek ve izleyebilmemiz sağlayan bu teknoloji müzik yapımcılarının korkulu rüyası olmaya devam ediyor.
İnsanlar her ne kadar yasal olmasa da kendi evlerinde gigabyte'lar boyutlarına ulaşacak miktarlarda mp3 dosyaları bulunduruyorlar.
Çoğu internet kullanıcısı saatlerini Internet'ten güncel ve hit parçaların mp3 dosyalarını aramak ve indirmekle geçiriyor.
Geçen ay TBMM'ye çıkartma yapan sanatçılar, komisyonlarda ve oturumlarda tam bir gövde gösterisi yaparak milletvekillerine yıllardan bu yana müzminleşen bir konuyu sonuçlandırmalarını istediler ve isteklerinde başarılıda oldular. TBMM’den çıkan kanun ile sanatçının emeğini gasp ederek eserlerinden haksız kazanç elde eden korsanların kazançlarını kanuni yolu kapanmış oldu.
TRİLYONLUK PAZAR
Ülkemizde, sinema ve müzik eserlerinin, süreli olmayan yayınların ve bilgisayar programlarının korsanlığının çok yaygın olduğu bir gerçek. Çok ağır para ve hapis cezası öngörülmesine rağmen, ülkemizin hemen her ilinde, cadde ve meydanlarda, alenen korsan yayın satışı yapılabilmekte. Sadece İstanbul İlinde, ayda, yaklaşık 3..000.000 adet korsan film CD'si, yaklaşık 300 tezgâhta satılmakta ve bu şekilde, yıllık, 50 trilyon Türk Lirası kayıt dışı ve vergisiz kazanç sağlanmaktadır. Film CD'lerinin yanında piyasaya çıkan her türlü müzik eseri de derhal kopyalanarak tezgahlarda satılmaktadır. Yayıncılık sektöründe, 2002 yılında tespit edilen ticarî kayıp yüzde 50'dir. 2003 yılı için sinema sektöründe korsanlık, VCD'de yüzde 70, DVD'de yüzde 30 olarak tespit edilmiştir. Müzik sektöründe ise, yerli repertuarda tahmin edilen korsanlık yüzde 30, yabancı repertuarda ise yüzde 50 civarındadır. 2003 yılı içerisinde, sinema sektöründe korsan video kaset, CD, DVD gibi 290 000'e yakın materyal, müzik sektöründe ise 250 000 civarında korsan müzik kaseti ve CD'si ele geçirilmiştir. Yayıncılık sektöründe ise, Türkiye Yayıncılar Birliğinin ocak ayı açıklamalarına göre, 2002 yılında yaklaşık 273 000 adet korsan kitap yakalanmıştır.
KORSAN ÇIKTI GERÇEKLERİNE İTİBAR DÜŞTÜ
Korsan faaliyetler, bu eserlerin sahiplerini maddî ve manevî açıdan zarara uğratmanın yanı sıra kayıt dışı ekonomi oluşmasına ve devletin büyük vergi kayıplarına uğramasına sebebiyet vermekte. Ayrıca, bu faaliyetler, uluslararası platformlarda da ciddî eleştirilerle ve engellemelerle karşılaşılmasına da neden olmaktadır. Bu bağlamda, 2001 yılında Kültür Bakanlığının yoğun çabaları sonucu yasalaşan 4630 sayılı Kanun ile 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Kanununda yapılan değişiklikler İle son çıkan korsanla mücadele yasası etkin mekanizmalar ve tedbirler içermesi açısından da büyük önem taşımaktadır. Fakat kanun yasalaşmasına rağmen sokaklardaki tezgahlara yaptırımı geçerli olmamıştır. Yetkililer her ne kadar bunun uzun bir süreç halinde olacağını söyleseler de her yeni film ve müzik kaseti kısa bir zaman sonrasında korsan tezgahlarına düşmeye devam edecektir.
MP3 NEDİR
Sıkıştırma algoritmaları geliştirilmeden önce bilgisayarlarda ses örnekleri wav, pcm, voc, au, snd gibi formatlar da saklanırdı. Bu formatlar sesi depolarken insan kulağının duyamayacağı ses frekanslarını da depolayarak dosyanın şişmesine yol açarlar. Bu formatlarda CD kalitesinde 3-5 dakikalık bir ses kaydının saklanabilmesi için 50 ila 70 mega byte arasında bir sabit disk alanı gerekmektedir. Mp3 sıkıştırma formatı tüm basitliğiyle Internet'te yaygınlaşmaya başladığında kimse sonradan olacaklardan haberdar değildi. Başlangıçta CD kalitesinde müzik dosyalarının sabit disklerde eskiye nazaran 16'da 1 oranında sıkıştırılarak daha az yer kaplar hale getirmesiyle yaygınlaştı. Tüm Internet kullanıcıları kendi evlerinde ve ofislerinde bu sıkıştırma algoritmasını kullanan sıkıştırıcı yazılımlar kullanarak CD'lerini, kasetlerini Mp3 formatına dönüştürdü.
MP3 TİCARETİ ARTTI
Bu formatı kullanan player ve sıkıştırıcı yazılımların çoğalmasıyla artık "Mp3 mania" adı verilen çılgınlıktan bahsedilmeye başlandı. Bu çılgınlığı körükleyen yazılımlar tüm internet üzerinde çoğu zaman shareware olarak yayılırken, mp3 formatında sıkıştırılmış olan müzik dosyaları gizli kapaklı olarak internet üzerinden dağıtıldı. Tüm dünyadaki MP3 kullanıcıları dosyalarını birbirleri ile paylaşmaya başlaması ile Napster ve Kazaa adlı programların yaygınlaşması ile daha da gelişti. Arkasından Napster şirketine müzik firmaları tarafından acılan davalar neticesinde paylaşımlarını ücretli hale getirmek zorunda kaldı. Fakat buna rağmen bu programın benzerleri internet'te hala özgürçe mp3 taransferi yapabilmektedir. Teknoloji karşısında hukuksal mücadele zayıf kalması neticesinde telif hakları korunması hala bir problem olarak devam etmektedir. Bugün Mp3 dosyalarının CD ve kaset satışlarını olumsuz yönde etkilemeye başlaması dolayısıyla, Mp3 dosyaları ilk zamanki gibi yaygın olarak dağıtılamıyor. Ama Internet'in sınırlanılamayan bir ortam olmasından dolayı bu dosyaların dağıtımı çok belirgin olmasa da, internet siteleri üzerinden yapılabiliyor. Her geçen gün yeni bir İnternet teknolojisi gelişmekte ve telif hakları sahiplerinin haklarını korumaları günden güne güçleşmektedir. İnternetin sınır tanımayan karakteri ve uluslararası işbirliğinin henüz çok gelişmemiş olması, bu eylemlerin ülkelerin yargı sınırları dışında kalmasına sebep olmaktadır. Yine hukuki süreçlerin hızlı işlememesi bu eylemlerle mücadelede hak sahiplerini güç durumlara düşürmektedir. Müzik ve film endüstrilerinin şimdiki beklentileri hukuki yollar yanında teknik önlemlerin geliştirilmesidir. Yakın gelecekte filmler ve müzikler kopyalamaya karşı daha korumalı hale geleceği düşünülmektedir. Müzik yapımcıları ise hala ürünlerinin fiyatlarından taviz vermemekten yana tavır koymaya devam etmektedirler. Alım gücü düşük olan ülkeler ise ürünlerde kalite aramamakta içeriğe ulaşmak istemektedir. Aynen biz kullanıcıların 8-10 milyon civarındaki bir DVD eseri 1 milyona tezgahtan almamız gibi...