Kasım 2008

Ö T E S İ

 

4.12.2024 



-

 
Ahmet Özdemir

İstanbul’da Fasl-ı Bahara Doyulur mu? -2-


“Bahar denilince, Orhan Veli’yi anmamak ve ‘Beni bu güzel havalar mahvetti’ dememek mümkün mü?” Bir makaleye sığmayacak duyguların tanımını, Orhan Veli beş-on dizede yapıvermiş: “Beni bu güzel havalar mahvetti. Böyle havada istifa ettim Evkaf’taki memuriyetimden Tütüne böyle havada alıştım, Böyle havada aşık oldum; Eve ekmek tuz götürmeyi, Böyle havalarda unuttum. Şiir yazma hastalığım Hep böyle havalarda nüksetti; Beni bu güzel havalar mahvetti.”

Edebiyatımızda en güzel bahar şiirlerinden birini Mustafa Necati Karaer yazmış. Her okuyuşumda kalbim güm güm atar: “Yine getirdiğin yeşil bir sis /Bahar, of bahar. /Ellerim bilekten kesilmiş, /Ben sizi tutamam artık /Dallar, of dallar. ......”
Fethinin 550 inci yılını kutladığımız İstanbul’u, bu fasl-ı baharda gezmeye ne dersiniz? Gezinirken, muhayyilenizde, bir şarkıyı var sayabilirsiniz. “İstanbul’u artık hiç sevmiyorum,” diyorsa o şarkı, inanmayınız. Mümkün mü İstanbul’u sevmemek. Bu olsa olsa, şairin eski sevgilisine bir sitemi olsa gerekir.
İstanbul... Üçbin yıla yaklaşan görkemli tarihi boyunca, 123 hükümdara taht şehri olmuş, ebedi ve ezeli güzeller güzeli.
İstanbul... Yüzyıllar boyu, binlerce sanatçının anlata anlata bitiremediği, bir şiir, bir musikî, bir sevgili, bir yâr.
İstanbul... Her karış toprağında; doğanın eşsiz güzelliğiyle tarih zenginliğinin kaynaştığı diyar. İstanbul... “Yek sengine cümle Acem mülkü fedadır” diyen şair Nedim’in İstanbul’u.
İstanbul... Aziz İstanbul...
“Sana dün bir tepeden baktım azîz İstanbul!
Görmedim gezmediğim, sevmediğim hiçbir yer.
Ömrüm oldukça, gönül tahtıma keyfince kurul!
Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer. ...”
Büyük Şair Yahya Kemal , “Sade bir semtini sevmek bile bir ömre değer” diye tanımlıyor. Evet . “Sade bir semtini bile sevmek...”
Etrafı okşuyor mayısın tâze rüzgarı;
Karşımda köhne Üsküdar’ın dost ışıkları...
Sizlersiniz bu an’ı ışıklarla Türk eden!
Eksilmesin şu mutlu şafaklar bu ülkeden...

“Sade bir semt” olan Üsküdar’ın dost ışıklarını günümüze yansıtıyor Yahya Kemal. Adına türküler yakılmış, üzerine şiirler yazılmış Üsküdar’ın. Guruba yakın bir zamanda, Baharla yazın öpüştüğü bu günlerde, Eminönü’nden kalkan bir vapura bininiz ve Üsküdar’a doğru ilerlerken bu semte bakınız. Camlardan yansıyan sarı ile kızılın bin bir tonu karşısında heyecanlanacaksınız ve Bizanslılar’ın Üsküdar’a “Altın Şehir” demelerine hak vereceksiniz.
Yahya Kemal de, “Hayal Şehir” demiş Üsküdar’a:
“Mest olup içtiği altın şarabın zevkinden,
Elde bir kırmızı kaseyle ufuktan çekilen,”
İçerilere doğru ilerleyelim. Mithat Cemal Kuntay bir şiirinde, Göksu için, “Burda sahil mütefekkirdir, ufuk şairdir / Burda dağ, bağrı yanık, benzi uçuk, şairdir;” diyor.
Faruk Nafiz Çamlıbel’in dizelerinden bir başka güzellik yansımakta:
“Gönlüm ne zaman Göksu’da isterse dolaşmak,
Kaplar, hemen etrafı hâyalimdeki bahçe;
Akşam, görünür güller uzaktan bana yaşmak,
Hülyalı söğüt dalları maşlahla ferace...”
Göksu: Boğaziçinin eski kimliğini koruyabilmiş ender köşelerinden biri. Hani şiirlere, şarkılara girmiş olan Göksu....
“Gidelim Göksu’ya bir âlem-i ab eyleyelim
Ol kadehkâr güzeli yâr olarak peyleyelim”
Bir yanda renk renk feraceleri içinde yaşmaklı, ince beyaz şemsiyeli bir dilber, öte yanda ünlü bestekâr Mustafa Çavuş:
Küçüksuda gördüm seni/ Gözlerinden bildim seni / Ne kadar cefa edersen / Gönül ayrılmıyor senden.”
Münir Nurettin Selçuk’un rast şarkısını anımsadım. Şiiri Veliyüddün Ahmet Paşa’nın:
“Gül yüzünde göreli zülf-ü semensay gönül
Kara sevdaya yeler bî ser-ü pây gönül
Dimedim mi sana dolanma ana hây gönül
Vay gönül, vay bu gönül, vay gönül, eyvah gönül! ....”
Kendinizi bu şarkının nakaratından kurtardıktan sonra, varsayınız ki, Faize Ergin’in nihavent makamında “Çerkez güzeli”ni dinlediniz. Arkasından Faiz Kapancı’nın bestesiyle “Çamlıca bülbülleri” kulaklarınızın pasını sildi. Münir Nurettin’in rast şarkısı eşliğinde Emirgan’ın lale bahçelerini dolaşmak ister misiniz?

“Fasl-ı bahar seyrine çık sen bize gel de
Gönlümüzü şâd edelim bezm-ı emelde
Bağda bahar, sinede yâr badeler elde
Mey içelim, raksedelim lâle zamanı.”
Bu fasl-ı baharda, İstanbul’un her köşesinde bir başka zevki tadabilirsiniz. Bu kentin sihrine kendinizi kaptırıp, duygularınızın izdüşümü dizelerde bulabilirsiniz. Şiirlerin çağrıştırdığı nağmelere kendinizi kaptırıp, içinizde saklı duygularınıza ayna yapabilirsiniz.
Göksu’yu bir kaç şiirde değil, sütlü mısırı, kağıt helvası, renk cümbüşü berrak ağdalı macunu, sahlebi, vanilyası sakızı kaymağı bol dondurması, feraceli dilberleri, kolalı yakalı, başı fesli çapkınları, koçu ve faytonlarını anımsadıktan sonra, günümüze ulaşan güzelliklerini yaşayabilirsiniz. Şiirlere takılır, Boğaz’dan Göksu’ya kürek çeker, gün inerken süzülerek Moda’ya inersiniz. Kumkapı’da, Sultanahmet’te, Laleli’de, Sarıyer’de, Hisar’da, Ada’da, Moda’da, Kalamış’ta; hasılı İstanbul’da hayatın kendisi şiir değil mi?


ufuk@ufukotesi.com

Bu yazı toplam defa okunmuştur.

Ufuk Ötesi Gazetesi'nde yayınlanan yazı, haber ve fotoğraflar kaynak gösterilerek iktibas edilebilir.

UFUK ÖTESİ.COM

BU YAZIYI TAVSİYE EDİN

Adınız  Soyadınız

E-posta adresiniz
Arkadaşınızın e-posta adresi

 

Yazdır  - Sayfanın Başına Dön 

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002