Korsanlar aramızda dolaşıyor, her köşe başında, her evde bir korsan yaşıyor. Türkiye adeta korsanlar için bir cennet. Peki Korsanlar niçin kendi memleketleri terk edip akın akın Türkiye’ye geliyorlar ?
Define adası çocukluk dönemimin keyif alarak okuduğum güzel kitaplardan birisiydi. Her korsan tek gözü kapalı ve sırtından hiç indirmediği papağanı ile maceralarımı süslerdi. Çocukluğumda karşılaştığım korsanları artık her köşe başında görüyorum. Bazen onlarla konuşuyor ve bazen de -itiraf edeyim- onlarla alışveriş yapıyorum.
Aslında korsan diye nitelendirdiğimiz kişiler telif eserleri vermeden var olan bir eseri izinsiz kopyalayarak tüketicilere satan kişiler.Özellikle teknolojinin gelişmesi ile var olan kopyalama yöntemlerinin ilerlemesi istenilen her yazılımı ve eseri kolayca üretmeyi kolaylaştırmakta.
Çok ciddi emekler ve yatırım sonucunda oluşturulan yazılımların, hak sahibinin izni olmadan ve telif hakkını ödemeden kopyalamak, lisanssız olarak kullanmak ya da izin verilenden fazla sayıda çoğaltmak ve ithal etmek yazılım korsanlığı olarak bilinmekte. Kişilerin alım gücünün de düşük olması neticesinde korsanlar gittikçe yaygınlaşmakta.
Şirketlerde kazançlarının önemli bir bölümünü ellerinden alan bu korsanlarla mücadele etmek için kendi aralarında BSA (Business Software Alliance İş yazılımcıları Birliği) adlı örgüt ile haklarını korumaya çalışıyorlar.
Yeni vizyona giren Matrix filmi gişelerde son yılların hasılat rekorunu kırarken aynı filmle korsan CD’ler de hasılat rekorları kırıyor. Aslında olaya tüketici gözü ile bakarsak 8-10 milyon vermenin yanında 2 milyona bir Korsan CD almak daha avantajlı. Fakat yapılan her alışverişte Türkiye de bu sektörde çalışan binlerce kişinin ekmeğiyle oynanıyor. Her köşe başında korsan CD satan kişilerin ise aylık gelirleri milyarları geçiyor. Vergi vermeden bu işi yaptıkları için de vergi vererek CD satan kişiler karşısında haksız bir rekabet doğmakta. Ama korsanlar sadece VCD-CD satışı yapmıyor,kitap ve kasetler de onların el attıkları gelir malzemeleri arasıda yer almakta. Yine de korsanı satılan ürünlerden en fazla gelir getireni Yazılım programları. Milyarları bulan yazılım eserlerini nerdeyse 2-3 milyona bilgisayarınızda kullanmanız mümkün.
KORSANLIĞININ FATURASI 11,75 MİLYAR DOLAR
International Planning and Research Corporation'ın (IPR) yaptığı analiz sonucunda 2000 yılında dünyada yazılım korsanlığı oranının %37 ve oluşan kaybın 11,75 milyar Dolar olarak hesaplanan raporunda Türkiye'de oluşan kayıp 96,5 milyon Dolar olarak yer alıyor. Bilindiği gibi yazılım korsanlığı ülkemizde bilişim şirketlerinin gelir kaybı yanında, devlette de Katma Değer, Kurumlar, Gelir, Gümrük vb. vergi kaybına neden olarak Türkiye ekonomisine büyük zarar vermekte. Yazılım korsanlığı, yazılım geliştirme, pazarlama, dağıtım, satış, destek ağında istihdam kapasitesinin değerlendirilememesine yol açmakta, yazılımların ülkelere göre yerelleştirilmelerini ve gereksinimlere göre özelleştirilmelerini engellemekte. Yasadışı kopya yazılım kullanımı, yazılım kullanan şirketler arasında da haksız rekabete neden olmaktadır. Korsan yazılım dağıtımı ve kullanımı ülkemizde Fikir ve Sanat Eserleri Kanunu'na göre suç sayılıyor. Şirketler açısından bakıldığında korsan yazılım satış ve kullanımı ayrıca vergi, gümrük ve rekabet yasalarına da aykırılık oluşturuyor. Ülkelere bakıldığında yine Vietnam, Çin, Rusya ve CIS ülkeleri kopya yazılım dağılımı ve kullanımında en önde geliyor. 1999 yılında Türkiye'de %74 olarak gerçekleşen korsan yazılım oranı 2000 yılında %63'e düşerek büyük bir gerileme gösterdi. Dünyada her 10 yazılımdan 4 tanesi korsan olarak yapılıyor. Korsan yazılımın ve eserlerin her ne kadar biz tüketicilere yararı olduğu gibi gözükse de aslında ülke ekonomisi ve sanayisi için kötü bir durum. Çünkü her korsana verilen destek ile biz Türkiye’de yapılan emek üretiminin yok olmasına ve kaçmasına destek vermiş oluyoruz.
KORSAN YAZILIMDAN KİM KAZANÇLI ÇIKIYOR
Korsan yazılımdan en fazla kazançlı çıkanlar bu iş yapanlar oluyor. Çünkü milyonlarca dolar tutarındaki bu pazarda telif eseri, personel masrafı ne de vergi masrafı bulunuyor.Yazılım korsanlığının azalması ve yazılım sektörünün büyümesi ,Türkiye ekonomisi için gerçek anlamda bir itici güç olabilir.Türkiye de uygulanan faaliyetler ile korsan faaliyetlerde bir gerileme olduğu ve bunun da bilişim ekonomisine %75 lik bir büyüme sağladığı belirtiliyor.Uzmanlar Türk yazılım sektörünün 2006’ya kadar %100’den fazla büyümesini bekliyorlar.
KORSAN YAZILIMIN SUÇU NE
Korsan yazılımlar ile BSA adlı örgüt kanunun verdiği imkanlar dahilinde bir uğraş vermektedir. Daha önceden korsan yazılım kullanan firmaları ihbar edenlere ödül vererek bir çalışma uygulayan dernek şimdi ise polisleri yanına alarak baskınlar yapmakta ve caydırıcılığını arttırmakta.BSA tarafından verilen bilgilere göre ‘Korsan Yazılımın’ suçlarında son durum şöyle.
Kullanıcılar için eksik bir lisans başına 24-121 milyar ceza
Satıcılar için eksik her bir lisan başına 121-363 milyar ceza
Kullananlar için 2 sene ile 4 sene arasında değişen hapis cezası
Korsan Yazılım yüklü bilgisayarlara, yazılım kopyalamakta kullanılan araçlara ve bilgisayarlara el konulması.
SONUÇ
Türkiye’deki gelir dağılımındaki adaletsizlik korsanları besleyen en önemli etkenlerin başında geliyor. Herkes ailesi ile sinemaya gitmek ve iş yerinde telifli bir yazılımı kullanmak ister fakat yazılımlara verilen fiyatların astronomik rakamlara ulaşması kişileri ister istemez bu yola itiyor. Dolayısıyla polis baskınları ile firmaları rencide edip basmak her ne kadar caydırıcı olsa da korsan yazılım bugün var gelecekte de bu ekonomik şartlar olursa olmaya devam edecektir.