Bush ve ABD’li yöneticiler Türk Milletinden özür dilemelidir
Başta başkanları Bush olmak üzere ABD tüm bakanları ile Kızılay Meydanı’nda diz çöküp, Türk Devletinden ve Türk Milletinden özür dileyip, hatalarını kabul etmelidirler.
Türk Devleti ve Milletini, ülkeyi erken seçime sürükleyerek seçtirdikleri bir avuç insan ile karıştırdıkları için özür dilemelidirler. Seçtirdiklerine “Tebaamız” muamelesi yaparken, koskoca Türkiye Cumhuriyeti Devletini “Tebaası” gibi gördükleri için özür dilemelidirler.
Irak’a özgürlük ve demokrasi getireceğiz diyerek, Irak topraklarını işgâl ederken, Türkiye Cumhuriyetini de TBMM’den yasa geçirterek aynı anda işgâle kalktığı için, özür dilemelidirler. Trakya ve Anadolu toprakları üzerindeki hava alanları limanları ve lojistik kentleri “müttefikinize vermek zorundasınız” zihniyeti ile ele geçirmeye kalktıkları için hatalarını kabul edip özür dilemelidirler. Irak’ın tüm topraklarını işgâl edip, halkını esir ettikleri, Irak’ı ABD’nin bir eyaleti olarak gördükleri, bunları yaparken uluslar arası bütün hukuku çiğnedikleri için Kızılay Meydanı’nda Türk Devletinden özür dilerken aynı anda dünyadan da özür dilemeli ve işgâl ettikleri toprakları terk etmelidirler. İşgâlden aylar öncesi Türk Devleti’nin sınırlarını tehdit eden çapulcu kürt aşiretleri ile anlaşma yaparak, onları kendi askerinden sayıp, onlarla beraber Türk askerine ‘Kuzey Irak’a giremezsiniz!’ deyip, silah doğrulttuğu için hatalarını, terbiyesizliklerini kabul edip özür dilemelidirler. Meydan okuma cüretinde bulunduğu ‘Türk Ordusu liderliğini yapamamıştır!’ diye dil uzattığı Türk Ordusundan da özür dilemelidir.
‘Kürtler silahlandırılmayacak’ diye teminat vermesine rağmen, hem dağılan Irak ordusunun silahları ile hemde kendilerinin takviye silahları ile güçlendirdikleri çapulcuların devlet kurmalarına her türlü desteği verdikleri için, her zaman ki gibi yalan söylediklerini kabul edip özür dilemelidirler. Tarih boyunca bir Türk şehri olan Kerkük’ü kürt şehri olarak ilân ve kabul ettikleri, hatta birde ABD bayrağı önünde kürt vali seçtirdikleri için hem Türk Devletinden hemde Türkmenlerden ‘hatamızı kabul ettik’ deyip özür dilemelidirler. PKK’nın Kerkük’te büro açmasına, siyasal faaliyetlerde bulunmasına izin verdikleri sonra da utanmadan ‘biz PKK’yı hallederiz, Türk askeri Kuzey Irak’tan çekilsin’ dedikleri için özür dilemelidirler.
Washington Post başta olmak üzere tüm medyasına talimat vererek Türk Devletini küçültücü karikatürleri yayınlattığı, Türk medyasından da birkaç Türk pasaportu olup Türk olmayı becerememiş, güya gazetecileri satın alarak, kendi ulusal kanallarının uzantısı olan Türkiye’de ki kanallardan lehine yayın yaptırarak, Türk milletine kendisini haklı, masum ve güçlü gösteren yalan yayınları için özür dilemelidirler.
Sırat köprüsü tabir ettiğimiz en hassas bir dönemden geçerken, turistlerini ülkemize gönderip, onlara askeri korumalarla gezi yaptırtarak, tüm dünyaya Türkiye’nin güvenilmez ülke olduğu mesajını verdiği için Kızılay Meydanın da bir kere daha diz çöküp özür dilemelidirler.Başta başkan Bush, bakanları ve yardımcıları olmak üzere hatta demelidirler ki; “Biz sizin asla müttefikiniz olmadık. Bizim gözümüz her zaman sizin topraklarınızdaydı. Biz sizleri sömürge olarak gördük. Hatta büyükelçilerimiz buraya atanırken sömürge valisi olma özelliklerine sahip mi diye dikkat ettik. İdealimiz Irak’ta yaptıklarımızı Türk Devletine de yapmaktı. Bunun için çok hatalıyız. Bizden size dost olmaz, biz sıgır çobanları 5 bin yıllık geleneği olan siz Türk devletinden özür diliyoruz, hatamızı kabul ediyoruz..”
Evet; bizler de ABD’nin dost olmadığını biliyoruz. Bu nedenle ABD’ye
Türkiye Cumhuriyeti ve
Irak’tan ırak olunuz,
Cehenneme direk olunuz...!
Diyoruz..