Milliyetçilik; toplumumuzdaki her bir bireyin ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yücelmesi için, kendi milletinin yararlarını üstün tutmak, milletine severek ve isteyerek hizmet etme aşkı ile çalışmak ve bu bilinci daha sonraki kuşaklara aktararak vatan ve millet için fedakarlıklarda bulunmak demektir.
Milliyetçilik; milletin diline, dinine, tarihine, kök değerlerine sahip çıkmak ve köklerden güç alarak, geleceği belirlemek demektir.
Milliyetçilik; gündelik menfaatler, popülist yaklaşımlar ya da bir takım baskılar ile ulusal çıkarlarımızın feda edilmesinin önlenmesi, demektir.
Milliyetçilik; ülkenin çıkarlarını her çıkarın üstünde tutmak demektir.
Milliyetçilik; ülkemizi dünyanın en ileri ülkeleri, Türk Milletini dünyanın en müreffehleri seviyesine çıkarma gayreti demektir.
Milliyetçilik; Türk milli karakterinin ve kültürünün, Türk kimliğinin ve milli hassasiyetlerimizin korunması yönünde toplumun her kesimince sahiplenilerek ödün vermeksizin her zaman savunulması, kısacası, üst kurum olmaktan ziyade bir yaşam tarzı yapılması demektir.
Bir üst kavram olarak milliyetçilik tarifleri daha da çoğaltılabilir. Bu nedenle milliyetçilik kavramını tek bir tarif içine ya da tarifler manzumesi içine sokmanın, bu kavramın ifade edilmesi ve iyi anlaşılması ile özümsenerek adeta bir yaşam tarzı haline getirilmesinde bir engel teşkil edebileceği de unutulmamalıdır.
Üzerinde önemle durulması gereken nokta, milliyetçilik tarifi değil, ekonomik, sosyal, kültürel ve eğitsel boyutta milli duruşumuzun ne olması gerektiğinin tespiti ile bunun siyasette, okulda, sokakta toplumun her kesiminde her ortamda ortak bir milli şuurun oluşarak bu şuurun özümsenerek uygulamaya aktarılması olmalıdır. Tanımdan çok fiiliyat önemlidir.
Globalleşme ya da küreselleşme adı altında dışa bağımlılık, statükocu yaklaşımlar ile mevcut durumun muhafazası, perspektif yoksunluğu, olay ve durumlar karşısında tavrımızı net olarak ortaya koyamama, bilinç eksikliği, ve hatta eğitimsizlik milliyetçiliğin önündeki engellerden bazıları olarak görülmektedir. Milliyetçiliğin hamaset boyutu, ekonomik ve sosyal kalkınmanın gerçekleştirilmesinde ihtiyaç duyulan motivasyon için gerekli fakat asla yeterli değildir. Bir köşe yazarının dediği gibi, “milliyetçilik orta parmakları birleştirip, yan parmakları kurda kulak yaparak olmaz, bıyıkları aşağıya sarkıtarak da olmaz.”
Milliyetçilik, azim, kararlılık ve cesaret ile her ortamda yaptığı işin en iyisini yaparak, daha çok çalışıp daha çok üreterek, diline sahip çıkarak, teknolojiyi ve insan gücünü en rasyonel kullanarak, yeraltı ve yerüstü kaynaklarımıza sahip çıkarak, bilime ve bilgiye değer vererek, ülke içi ve ülke dışında milli hassasiyetlerimize ve onurumuza sahip çıkarak, birbirimizi sevip sayarak, varlığımızın ve yaşamımızın, ancak bu şuur ile bilinçlenmiş bir toplum içinde anlam kazandığını anlayıp, anlatarak olur.