Irak topraklarını işgal eden, ABD ve İngiliz birlikleri, Bağdat’ın kapısına dayandığı saatlerde Arap petrol şirketleri batılı gazete sayfalarında boy boy ilanlar veriyordu.
Petro-kimya tesislerinde çalışacak yüzlerce uzmanlık alanında binlerce eleman, dolgun ücretle işbaşı yapmaya davet ediliyordu.
İlanların altında Aramco ve BP gibi tanıdık şirketlerin yanısıra yeni yetme Amerikan petrol şirketlerinin da adını görmek beni şaşırtmadı.
İlanların hemen altında ise son başvuru tarihi olarak 20 Haziran ile 29 Haziran 2003 tarihleri sıralanmıştı ki, oldukça ilgi çekiciydi. Bölgede zorlu bir savaş henüz yeni başladı. Belki bir asırdan daha fazla sürecek yeni çatışmaların fitilini ateşleyen İngiliz-Amerikan üçkağıtçıları, Iraklı Arapları kandıramamıştı, ama Kuzey Irak’ta üstlenen çapulcular italyan gözlükleri ve komando kıyafetlerine yurtlarını satmakta bir beis görmediler.
Bu işgal sadece Ortadoğu’da değil, Asya’da yeni sınır değişikliklerinin de habercisidir. Ortadoğu’yu ikinci kez talan etmeye hazırlanan batılı şirketlerin iştahları yerinde. Ağız şapırtılarını, her gün haber bültenlerinde görmek mümkün.
Nitekim İngiliz Savunma Uzmanı, Simon Pearson’un Topyekün Savaş isimli kitabında bunun işaretlerini veriyor. 2006 yılına kadar farklı senaryoları işleyen Pearson askeri planlamacıların dikkatini çekecek öngörülere yer veriyor. Kitap, batı ile İslam dünyası arasındaki yeni bir kapışmanın kaçınılmaz olduğuna dikkat çekiyor.
Kitabın 1999 yılında Coronet Book’s tarafından yayınlandığını ve yazarı, Simon Pearson İngiltere Savunma Bakanlığı’nda çalışmış eski bir asker olduğunu göz önüne alırsak önemi biraz olsun artıyor. Kitap akademik bir dille yazılmış Kitaba göre İngiltere ve ABD Irak’ı teslim olmaya zorlar, Türkiye’de darbe olur...
Türkiye’deki darbe Rusya’yı da etkiler ve Rus ordusu bir darbe başlatır, kağıt üzerinde komünistler artık iktidardadır. Rusya’nın muharebe düzenindeki büyük çöküntüler, nihayetinde Rus ekonomisini daha da kaosa sürükleyen kitlesel bir işsizliğe yol açar. Rus ordusu sadece profesyonellerden oluşan bir orduya dönüştürülür. Mafyanın gücü kırılmıştır ve Ruslar da Almanya’nın Kaliningrad’ı Rusya Federasyonu’ndan satın almamasını sağlamak üzere batıya döner ve Baltık devletlerini işgal etmek üzere harekete geçer.
Irak’ın bütün nükleer program çalışmalarının ortadan kaldırılması nedeniyle, Suudi Arabistan iç savaşa girer; kazanan İslamcılardır.
Kitapta tarihler 2005’e ulaştığında. Avrupa bir NATO ittifakı tarafından yönetiliyordur. Avrupa Birliği önemsiz bir teşkilata dönüşür. Sağ kanat yönetimdedir. Göçmenler ve mülteciler sınır dışı edilmeye başlanır. Paris’te olaylar çıkar. Cezayir’in attığı bir Scud füzesi Marsilya’yı vurur. Pakistan’dan Fas’a kadar İslamcı hükümetlerden oluşan uzun, neredeyse kesintisiz bir şerit oluşmuştur. Ardından Kürt kökenli Avusturyalı bir mühendis hepsini İslami bir ittifakta birleştirmeyi başarır. Rusya batıya yönelmiştir. 2006 savaşı başlıyor: İslam dünyası NATO ile savaşıyor Mavi köşede, Amerika Birleşik Devletleri’nin idare ettiği ve Büyük Britanya güçleri tarafından desteklenen bir NATO ittifakı var. Kırmızı köşede ise yeni askerileşen Rusya ile İslam İttifakı’nın oluşturduğu teati evliliği var.
Kitabın bir sonraki kısmı İslam İttifakı’nın İsrail’i işgal etme girişimi ve İsrail’in savaşa hazırlanması hakkında. NATO, İslam İttifakı’nın İsrail sınırına ulaşmasını engellemek amacıyla, Çöl Fırtınası türü bir harekatla Irak’ın işgaline bir hazırlık olarak birliklerini Türkiye’ye yığar. Daha fazla yaptırımlar yapmak kaygısıyla çok uzun süre kararsız kalırlar; ama artık her şey için çok geçtir.
Sonuç olarak, kitap okumaya değer. Genel hikaye ve çizilen gelecek tarihi sadece biraz makul. Bununla birlikte, söylendiği gibi şeytan ayrıntıda gizlidir ve bu kitaptaki ayrıntılar çok iyi ve sadece ödediğiniz paraya bile değer. Bunun dışında, hikaye ilginç askeri ve siyasi değerlendirme konuları olan asker istihdamı, askeri harcamalar ve bir sonraki savaşın ne tür bir savaş olacağı gibi konularda faydalı bir tartışma konusu kitabı. Pek heyecanlandırıcı olmasa da ilginç bazı kısımları da çok tekdüze. Ben kitabı tavsiye ediyorum. Büyük bir edebiyat örneği değil; ama pek çok simülasyon meraklısının mutlaka keyif alacakları bir çalışma.
Kitap ile ilgili tartışmaların ilk başladığı günlerde ABD ordularının ünlü Nevada çölünde başlattığı ve bir yıl süren tatbikatı da gözlerden kaçmadı. Tatbikata, İsrail dahil hiçbir yabancı ülkenin gözlemci statüsünde bile olsa çağrılmaması, bir nevi sır perdesi ile örtülmesi Amerikan basını tarafından eleştirilmişti.
Çöl sıcağında gerçek mekanlarda ve sıklıkla gerçek mühimmatın kullanıldığı tatbikat sırasında üç askerin ölmesi tepkilere neden olsa da, Washington yönetiminin asıl hazırlığının Ortadoğu olduğu o günlerde anlaşılmıştı.
“Irak halkını özgürleştir”irken bölge halklarını köleleştirmeye, yeni koloniler kurarak batma noktasına gelen şirketlerini kurtarmaya kararlı görünen ABD artık fiilen yeni komşumuz.
Eski müttefikimiz, startajik ortagımız ve cici komşumuz ABD yönetiminin önümüzdeki dönemde 2006 yılına nasıl bir bakış açısı getireceğini merak edenler, bu kitabı mutlaka okumalı