Çocukluğumuzda oyun oynarken bizden ufak olan kardeşlerimiz ısrarla oyuna dahil olmak isterlerdi. Ağlayıp, sızlayıp yaygarayı basar; en sonunda bizi yıldırıp oyuna girerlerdi. Oyunun ahengi bozulmasın diye de, küçükleri “fasulye”den oynatırdık. Yani bu küçüklerin oyunda bir etkileri olmazdı.
Fransa ve Almanya ileride tamamen birleşmek için geçen ay hükümet başkanları düzeyinde görüşmelere başlayınca hemen aklıma diğer AB üyesi devletlerin “fasulye” konumuna geldikleri oldu. Fransalmanya ve Fasulye devletler.
Herkes eşit bazıları daha eşit
Bize yıllardır yutturulmaya çalışılan bir AB masalı var. Söylenenlere inanırsak AB üyesi olan her ülke eşit haklara sahiptir. Yani Almanya ile Belçika aynı eşitlikte iki ülkedir. Bunun pratikte böyle olmadığı son Kopenhag zirvesinde ayan beyan ortaya çıktı. Yunanistan bile Türkiye’yi üyelik konusunda desteklerken Fransa ve Almanya diğer ülkelere açıkça baskı kurarak, AB yolunda ilerlediği söylenen Türkiye’nin trenine taş koydu.
Kopenhag zirvesinde daha iyi görüldü ki; Fransalmanya, fasulyenin içinde taş istemiyor.
Birlik içinde birlik
AB masalını anlatanlar gene bize diyorlardı ki; AB tek kutuplu dünyada ABD’ne rakip yeni bir güç olacak ve ileride Avrupa Birleşik Devletleri haline gelecekti. Geçen aya kadar herkes bu görüşü paylaşıyordu. Fransız ve Alman devlet adamları Paris’te birleşmek için ön görüşmelere başlayınca işin rengi biraz değişmeye başladı.
ABD karşısına süper güç olarak çıkmak isteyenin AB değilde FRANSALMANYA olacağı konuşulmaya başlandı. ABD bu yeni oluşuma karşı hemen dişini gösterdi. Bu iki ülkeyi eski ve modası geçmiş ülkeler olarak tarif etti. NATO’nun Doğu Avrupa’da büyümesine engel olarak gördüğü bu birleşmeyle adeta alay etti.
İkinci Dünya Savaşında Amerikalılar tarafından kurtarılmayı kompleks haline getiren Fransızların ve Amerikan işgaline uğrayan Almanya’nın yeni bir ortaklığa gitmeleri de AB’nin geleceği hakkında şüpheleri arttırdı.
AB dağılacak
Her ne kadar fasulye’den devletlerin pek sesi çıkmasa da , diğer AB devletleri olan İngiltere, İtalya ve İspanya’nın yeni gündeme gelen bu oldu bittiye ses çıkarmayacaklarını düşünmek biraz safdillik olur. Arkalarından dolap çevrildiğini düşünen bu devletlerde önümüzdeki günlerde yeni politikalar geliştirmeye başlayacaklardır.
ABD çıkarlarını AB içinde en fazla savunan İngiltere’nin bu olaya hiçte sıcak bakmadığını herkes görüyor. Birlik içinde etkinliğini gitgide kaybeden İngiltere’nin ortaklıktan ilk ayrılan ülke olması muhtemeldir. İngiltere’yi diğer ülkelerin takip edeceğini zannediyorum.
Türkiye geleceğinin ne olduğu meçhul bir ortaklığa girmek için artık daha fazla dikkatli olmalıdır. 40 yıldır dış politikamızı esir alan AB anlayışından bir an önce kurtulmamız gerekiyor. Yeni ittifak arayışlarının zamanı gelmiştir. AB görüşlerini savunan tüm siyasi partilerinde politikaları iflas etmiştir.