İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy bir şiirinde;
“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez!”
demişti. En hassas konularda bile milletimizin yüreklerinin toplu vurması engellenmiştir.
Türk siyasi hayatındaki dalgalanmalar yıllarca insanımızı değişik kamplara bölmüş parçalamıştır. Düşman kardeşler haline getirilen milletimizin bu durumu her zaman emperyalist kuvvetlerin işine gelmiş ve ayrılıklar körüklenmiştir. Çeşitli siyasi görüşler arasında kan davası oluşturulmuştur.
İstiklal Marşımızın yazarı Mehmet Akif Ersoy bir şiirinde;
“Tefrika girmeden bir millete düşman giremez,
Toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez!”
demişti. En hassas konularda bile milletimizin yüreklerinin toplu vurması engellenmiştir. Milli davamız Kıbrıs’ta son plan ise milletimizin artık gerçekleri görmesini sağlamıştır. Emperyalist güçlerin kirli emellerini çözen milli güçler siyasi kimliklerini bir kenara bırakarak, milli davada kenetlenmişlerdir. Parti ve kuruluşlarının bayrak ve filamalarını bir tarafa bırakıp, sağcısıyla solcusuyla, her görüş ve düşünceden binlerce insan, soğuk havaya, yağmura rağmen tek yumruk olmuş ve Kıbrıs’a ve Kıbrıs’ın bayrak şahsiyeti Denktaş’a sahip çıkmıştır. Şişli Abide-i Hürriyet Meydanı’nı Ay yıldızlı al bayrağımızla ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetimizin bayrağıyla gelin gibi süslemişlerdir. Bu muhteşem manzara emperyalizme karşı ilk önemli başkaldırışın ve tek ifadesi olmuştur. Yıllarca birbirine kurşun sıkan insanların, milli hassasiyet söz konuşu olunca bir yumruk gibi birleşmesi düşmanın oyunu da bozduğunun en açık ve net ifadesiydi. Artık, Türkiye üzerine hesap yapanlar bu milli direnişi her ortamda karşılarında bulacaklardır.
ÖZLENEN MANZARA
Kıbrıs’ta verilecek bir tavizin Türkiye’nin güvenliğini tehdit edeceğini gayet net gören vatandaşlarımız, “Kıbrıs’ı veren Türkiye’yi verir”, “Türkiye’nin güvenliği Kıbrıs’ta başlar”, “Kahraman Denktaş Seninleyiz” sloganlarıyla hassasiyet noktalarını dile getirmişlerdir. Artık saflar yeniden düzenlenmektedir. İnsanımız sağcı ve solcu diye ayrılmamakta, milli, gayri milli diye ayırım yapılmaktadır. Yani bir tarafta tam bağımsız bir Türkiye isteyenler, diğer tarafta teslimiyetçi, kafası sömürgeleştirilmiş insanlar... Bir yanda bu vatanın ekmeğini yedik uğruna kurşunda yemeğe hazırız diyen insanlar, diğer yanda Karen Fogg’dan ve AB, ABD’den beslenen ihanet şebekeleri... Bir yanda Kıbrıs’ta 1974 öncesi korkunç katliamları yaşamış istiklalin ne demek olduğunu en iyi bilen insanlar, diğer tarafta, “Bayraksız, vatansız, milliyetsiz yaşamaya hazırız” diyen kiralık kalemler, satılık bedenler.
Bir yanda yağmur, kar fırtına demeden hür yaşamanın kıymetini bilerek meydanlarda Kıbrıs davasına sahip çıkanlar, diğer yanda ellerinde viski kadehleri beş yıldızlı otellerde “Kıbrıs Türkiye’ye yük oluyor” verelim de kurtulalım diyen zihniyet. Bir yanda 6 Nokta Derneği’nin gönül gözü görenler, diğer yanda açık gözleriyle(!) gerçekleri göremeyenler. Asil milletim, evet saflar yeniden belirleniyor. Herkes bu yeni saflaşmada yerini alıyor. Herkes kendi yerini şimdiden belirlemelidir. Bizim çocuklarımıza bırakabileceğimiz en kutsal emanet tam bağımsız bir Türkiye’dir.
DİRENEN TÜRKİYE
Türkiye Cumhuriyeti, ilk defa Amerikan emperyalizmine, AB dayatmalarına, bu kadar net bir şekilde direnmektedir. Hem de, Denktaş’a tavır alan, üstlerimizi Amerikan askerlerine açmaya çalışan bunun üzerine dolar pazarlığı yapan bir iktidara rağmen... Türkiye’nin bu büyük direnişi bölge ülkelerine cesaret vermiştir. Artık herkes Türkiye’nin bu savaşta çok önemli bir rol oynayacağı isterse bu vahşeti önleyebileceğini dile getirmektedir. Türkiye’nin bu direnişi Avrupa ülkelerine de cesaret vermiş, Almanya ve Fransa da, Kuzey Irak’ta Amerikan saldırılarına karşı direnme kararı almıştır. Dünya için tehdit olmaya başlayan ve girdiği her ülkede barış adı altında kan ve gözyaşı bırakan Amerikan emperyalizmi ne de AB dayatmalarına da direnen Türkiye dünya siyasetine damgasını vurmuştur. Bu direnç Türkiye’nin milli menfaatlerinin gündeme geldiği her platformda gerçekleşecektir. Artık kamuoyu da gerçekleri görmeye başlamış, ibre Türk milletinin lehine dönmüştür, diren Denktaş Türk milleti seninledir.