KOBİ'erin, TÜSİAD nedeniyle rekabete giremediğini, devletin imkânlarının, bu dernek üyelerine gittiğini belirten Prof. Dr. Korkmaz, "Bu derneğin yaptığı şekildeki lobiciliğe yasak getirilmelidir" dedi
KOBİ'erin, TÜSİAD nedeniyle rekabete giremediğini, devletin imkânlarının, bu dernek üyelerine gittiğini belirten Prof. Dr. Korkmaz, "Bu derneğin yaptığı şekildeki lobiciliğe yasak getirilmelidir" dedi
Geçtiğimiz ay, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Bölüm Başkanı Prof. Dr. Esfender Korkmaz ile bir görüşme yaptım. Yıllar önce benim de 'hocam'dı.
Esfender hocam, "Patronlar Kulübü" olarak bilinen TÜSİAD'a (Türk Sanayici ve İşadamları Derneği) ateş püskürdü. Açtı ağzını, yumdu gözünü.
Eleştirilerine, KOBİ denen küçük ve orta boy işletmelerin kim vurduya gittigini belirterek başladı.
Büyük firmaların TÜSİAD gibi bir organizasyonu olduğunun altını çizen Prof. Dr. Korkmaz, bu derneğin, devletin imkânlarını büyük firmalara aktarmakta aracılık ettiğini vurgulayarak, "Bu nedenle devletin küçülmesi ve piyasaların rekabete açılması konusunda fazla sesi çıkmıyor. Aslında bizzat TÜSİAD, rekabeti bozuyor" dedi.
Türkiye'de 1933-50 yılları arasında devletçilik, 1950-60 döneminde liberal politikalar, 1963-80 yılları arasındaki planlı dönemde ithal ikamesine dayalı politikalar, 1980'den sonra da dışa açık liberal politikaların uygulanacağının hedef alındığını anlatan Korkmaz şöyle devam etti:
FAKİR FUKARANIN VERGİLERi
BÜYÜK FİRMALARA GİDİYOR
"Alındı diyorum, zira bu hedefler kâğıt üzerinde kaldı. Aslında Türkiye hiçbir zaman devletçilik uygulamasından vazgeçmedi. Bugünlerde ise dünyada devletçi politikayı sürdüren tek ülkeyiz. Hiçbir ülkede devlet, borç verilebilir fonların yüzde 90'ını kullanmıyor. Hiçbir ülkede devlet, bankacılık sisteminin tüm zararlarını üstlenmiyor. Hiçbir ülkede devlet, iflasları önlemiyor. Ve hiçbir ülkede devlet, Uluslararası Para Fonu'ndan (IMF) borç alıp, özel sektörün zararını kapatmıyor. Ve yine hiçbir ülkede devlet, önüne gelene imtiyaz ve teşvik dağıtmıyor."
Bu şartlar altında piyasa ekonomisinden ve rekabetten söz etmenin imkânı olmadığını iddia eden Prof. Dr. Korkmaz, büyük firmaların da rekabet istemediğini, nasıl olsa devletin fakir fukaradan topladığı vergileri, aldığı borçları bu firmalara aktardığını belirtti.
Aslında bizzat TÜSİAD'ın rekabeti bozduğunu tekrarlayan Korkmaz, ekonomik istikrar için devleti yeniden yapılandırıp, TÜSİAD gibi lobiciliğe yasak getirmek şarttır" diye konuştu.
TÜSİAD'IN KAPATILMASI İÇİN
İŞTE GEREKÇELER
Patronlar Kulübü'nün kapatılması gerektiğini söyleyen Esfender hocam, büyük bir tartışmaya gündem hazırlamış oluyor. Bu sözler çok ama çok tartışılacağa benzer. İşte, Korkmaz'a göre TÜSİAD neden kapatılmalı?
Haksız rekabet var
Özel sektörü temsil eden ticaret ve sanayi odaları, ticaret borsaları ve ihracatçı birlikleri varken, büyük patronların TÜSİAD'ı kurması haksız rekabet yaratıyor. Reklam potansiyeli yüksek olduğu için medya, TÜSİAD'ı ön plana çıkarıyor. Hükümet ve ekonomi yönetimi etki altında kalıyor. İktidarlar objektif karar alıp uygulama yapamıyor.
Sanayicileri böldü
TÜSİAD, sanayicileri ve işadamlarını böldü. Bu nedenle de MÜSİAD (Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği) gibi tepki kuruluşları oluştu. Sermaye reklendi. Pazarlar ve piyasa da aynı şekilde bölündü. Piyasalar ve pazarın daralması, rekabet şartlarının bozulması demektir.
Patronlar hiç samimi değil
TÜSİAD kendi adını duyurmak ve gündemi saptırmak için spekülatif araştırmalar yaptırıyor. Eğer samimi olsaydı, bu araştırmaları yapan üniversiteleri desteklerdi.
Sözde çözümler üretiyorlar
Yine TÜSİAD ve hükümet, ekonomi yönetimine baskı yaparak "İstanbul Yaklaşımı" gibi sözde çözümler geliştirip, Dünya Bankası'ndan gelen kredileri, kendi üyelerine kullandırmanın peşinde koşuyor. 'Konsey'ler gibi organizasyonlarda yalnızca kendisi yeralıyor. Diğer SİAD'lar ve KOBİ'ler devre dışında kalıyor. Bu durum TÜSİAD'a üye olmayanların moralini bozuyor.
Amaçları, devleti paylaşmak
Türk Hava Yolları (THY), TÜSİAD üyelerine özel kart dağıtttı. Bu gibi yollar Türkiye'de, halka rağmen, piyasaya rağmen "lobicilik" yapmak anlamına gelir. Devleti paylaşmak üzerine lobicilik yapmak, ekonomik arz talep şartlarını ve neticede istikrarı bozuyor. İşte böyle lobi olaylarına yasak getirmek, böylece TÜSİAD'ı kapatmak gerekmektedir.