Türkiye’de spor dendi mi, akla hemen futbol geliyor. Spor gazeteleri de dahil, futbol dışındaki sporların kendine yer bulması bir hayli zor. Hatta futbol dışındaki başarıların gazetelerin birinci sayfalarına çıkması bile bazı kesimlerden tepki çekiyor. Ülkemizde futbol dışında son dönemde biraz basketbol popüler olmaya başladı. Naim Süleymanoğlu’nun gelişiyle gözde olan halter de eski kimliğini kaybetti. Son günlerde ise Süreyya Ayhan, futbol zincirlerini kırdı ve gazetelerin birinci sayfalarına çıktı. Televizyonlar başarılarını birinci haber olarak verdi. Atletizm gibi sporun anası sayılan bir branştaki başarı elbette küçümsenemezdi. Süreyya Ayhan önce Dünya Kupası’nda Madrid’te Avrupa kıtası adına koştu ve 1.500 metrede rakiplerini geçerek adını altın harflerle yazdırdı. Süreyya Ayhan, başarısının tesadüfi olmadığını Berlin’de ve Brüksel’de yine birincilik kürsüsüne çıkarak gösterdi. Çok emek isteyen, maddi olarak kazançlarının, futbolla
kıyaslandığında devede kulak kalan atletizmdeki bu başarı elbette tüm övgülere değer. Ülke olarak spordan bahsetmemiz için, dünya sporunda yer sahibi olabilmemiz için daha çok Süreyya’lar yetiştirmemiz gerek.