Geçen haftaki yazımı bir cümleyle özetleyeyim. Eşine bakmakla yükümlü olan Emekli Sandığı emeklilerinin maaşları kesilivermeye başladı. Sebep, "senin eşin SSK'lı. O halde Emekli Sandığı'nın hastanelerindeki, yani devlet hastanelerindeki muayene, tedavi ve ilaç giderlerini tahsil ederiz" mantığı. Üstelik bunu da haber vermeden yapıyorlar.
Aslında parayı emekliden değil SSK'dan almaları gerek. Zaten Emekli Sandığı ile SSK arasında anlaşmaya da varılmış durumda. Gerçekten de Emekli Sandığı, bu konuda harekete geçip SSK'dan para talebinde bulunmuş. Ancak 3 yıllık çaba karşısında bir sonuç alamamış. Ve sonunda çareyi bulmuşlar: Emekliden kesin!
Şunu bilin ki yasa gereği SSK emeklisinin maaşına haciz konamaz. En küçük bir miktarda bile kesinti yapılamaz. Ama Emekli Sandığı emeklisinin durumu farklı. Ondan kesilebildiği için bu uygulama yapılıyor.
Bu konuda on binlerce mağdur kişinin olduğu bir gerçek. Pekiii ne yapmalı? Elbette ki topluca mahkemeye verme hakkınız var. Yani birlikten kuvvet doğar. Birlikte hareket etmeniz için işte size bir 'mağdur'un telefonu. 0212 679 42 96'dan Nihal hanım ile irtibata geçin. El ele verin, haksızlık karşısında direnin. Hakkınızı arayın.

Hastayı öldürdüler

Bakın... Altan bey derdini şöyle anlatıyor: "Geçtiğimiz eylül ayında SSK ve Emekli Sandığı'na bağlı kuruluşlar, sağlık açısından birlikte hizmet verecekleri konusunda anlaştılar. O halde bu tutum, yani 'yasal olmayan haciz' de neyin nesi? Vallahi anlamış değilim. Bu bir hatadır. Bu hatadan derhal geri dönülmesini, mağduriyetimizin karşılanmasını Emekli Sandığından talep ediyoruz."
Örnek 1-2 tane değil ki. Bakın Emekli Sandığı'nın şu insanlara yaptığına (Soyadları bende saklı). Okuyun da ibret olsun:
HANİFE D.- Kalp hastası. Tedavilerini devlet hastanelerinde yaptırıyor. Dış hastanelere cebinden para bile vermiş. Mecbur. Bakıyorlar ki emekli maaşı kesiliyor. Çocukları gidip sebebini öğreniyorlar. Cevap: Annenizin 40 milyar lira tedavi gideri borcu var. Eve dönüp söylüyorlar. Anne zaten hasta. Birkaç gün içinde küt diye gidiyor. Oturdukları evin değeri 20 milyar lira. Çocukları Emekli Sandığı görevlileriyle anlaşıyorlar. 20 milyarlık evi alan Emekli Sandığı borcu siliyor.
VEDAT T.- Gazi. İki eli, iki ayağı yok. Emekli Sandığı aynı nedenle kesinti yapıyor. Yazdığı dilekçede gazi olduğunu belirtiyor. Ancak cevap vermek gereğini bile görmüyorlar. Halen üç ayda bir aldığı 350 milyon liradan kesinti yapılıyor.
MUSTAFA A.- Kendisi memur emeklisi. Bakmakla yükümlü olduğu eşi ise SSK'lı olarak yıllarca çalıştıktan sonra emeklisi olmuş. Olmuş da, bu zaman içinde böbrek hastası da olmuş. SSK'da zaten tedavisi imkânsız. Tedavi masraflarının çoğunu zaten cepten karşılıyor. Zira sürekli hastaneyle olmuyor, özele de gitmek durumunda. Devlet hastanesine bir gidişinde eşinin elinden sağlık defterini almışlar. Defter olmadığı için, artık devlet hastanelerine gidemiyor. Üstüne üstlük Emekli Sandığı eski giderleri maaşından kesiyor.
MEHMET A.- İzmir'den arıyor. Aynı durumdan ötürü dertli mi dertli. Neden kesildiğini sormak için Emekli Sandığı Bölge Müdürlüğü'ne gitmiş. Aldığı cevap ilginç: "Biz haber vermeden keseriz." Gerçekten de kesiyorlar ve kesmeye de devam ediyorlar.
FAHRİ B.- SSK emeklileri 19-21 günlük maaş alacakları için kampanyalar düzenledi. Bunlardan biri de Sayın Cumhurbaşkanımız Ahmet Necdet Sezer'e faks çekmek, ondan yardım istemekti. Sayın Sezer gereğini yapıp talimatını vermişti. O, bir hukukçu. Bizim derdimizi en iyi o bilir. Bu iş için de devreye girmesini bekliyoruz. Tekrarlıyorum: Sayın Cumhurbaşkanım, lütfen maaşlarımızdan yapılan bu kesintiyi durdurun. Bütün ümidimiz sizsiniz.
BEDRİ Ç.- Memur emeklisi. Eşi SSK emeklisi. Binlerce örnekten biri daha. Eşinin devlet hastanelerinde yaptırdığı tedavi, muayene ve ilaç paralarını şimdi emekli maaşından kesiyorlar. Diğerlerine olduğu gibi, hiç haber vermeden.