Faruk Gürler ihtiraslı bir askerdi. Onun gözü daha da yukarılarda, Cumhurbaşkanlığı makamındaydı. Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay’ın da görev süresi dolmuştu. Askerler Sunay’ın yerine gelecek kişinin de yine bir asker olmasını istiyorlardı. Fırsatın ayağına geldiğini hisseden Faruk Paşa Genel Kurmay Başkanlığından istifa ederek, Cumhuriyet Senatosuna üye olarak girdi. Yerine, Demirel’in adamı olarak bilinen Semih Sancar Genel Kurmay Başkanı oldu.
Askerlerin de desteğini aldığını gören Faruk Gürler artık Cumhurbaşkanı olacağına iyice inanmaya başlamıştı. Ama Demirel faktörünü gözardı etti. Demirel 12 Mart muhtırasının öcünü 1973 yılında yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde aldı. Faruk Gürler bir anlamda Ramazanı gördü , Bayramı göremedi. Siyasiler sürpriz bir şekilde aralarında anlaşarak, eski Deniz Kuvvetleri Komutanı Fahri Korutürk’ü Cumhurbaşkanı seçtiler.
Faruk Gürler adı bu olaydan sonra yavaş yavaş unutuldu. Başkalarının dolduruşu ile Genel Kurmay Başkanlığından istifa ederek Cumhurbaşkanı olma hayali kuran Gürler Paşa siyaset dünyasından silindi gitti.
***
İsmail Cem adını, Türk Halkı genç yaşta TRT Genel Müdürü olduğu zaman duydu. Bülent Ecevit, İpekçi ailesinin bir ferdi olan İsmail Cem’i basının da sonsuz desteğini alarak genç yaşta o makama getirdi. Aslında İsmail Cem , Türk Basınının her zaman kayıtsız şartsız desteğini almıştır. Ecevit 1990’ ların sonlarına doğru yakaladığı iktidar fırsatında, eski gözdesi İsmail Cem’i unutmayarak kabinede son derece etkili olan Dışişleri Bakanlığına getirdi.
İsmail Cem yine basının sonsuz desteği ile, yapılan kamuoyu yoklamalarında kabinenin en başarılı bakanı olarak lanse edildi. Öyle ki Kıbrıs’ta , Ege’de , Türk Cumhuriyetlerinde , Avrupa Birliği ülkelerinde ( Ermeni soykırımı iddiaları ...), komşu ülkelerle ikili ilişkilerde Türkiye lehine elle tutulur hiçbir ilerleme olmamasına rağmen Türk basını İsmail Cem balonunu şişirdikçe şişirdi. O esasında BAŞBAKAN olacak adamdı.
Ecevit hastalanınca İsmail Cem adı DSP Genel Başkanlığı için konuşulmaya başlandı. Aydın Doğan basını yeni başbakanı seçmişti. Onlara göre Türk halkının makus talihini GENÇ DEDE İsmail Cem yenecekti. DSP Genel Başkanlığı Rahşan Ecevit kayasına toslayınca , İsmail Cem aşka gelerek yeni partisini kurdu. Ne gariptir ki, kızından olan torunu Amerikan Hastahanesinde sağlıklı doğar iken ; Cem’in arkadan itilerek genel başkanı olduğu Yeni Türkiye Hareketi prematüre doğdu. Başlarda Hüsamettin Özkan ve Kemal Derviş ile ortak hareket eden İsmail Cem iş gerçeğe binince Nasrettin Hoca gibi ortada kaldı.
Başbakan olma hayali ile yola çıkan İsmail Cem bu gidişle bence meclise dahi giremez.
***
1973 yılından 2002 yılına kadar geçen 29 yılda siyasetteki aktörler değişmiş olabilir. Ama insanların politik hırslarında her hangi bir değişiklik yok. Ve başkalarının dolduruşu ile o yüce makamlara gelme hayali kuran siyasetçiler silinmeye mahkumdurlar.

Faruk Gürler’in arkasında Türk Silahlı Kuvvetlerinin anlı şanlı paşaları vardı. Onlar başarılı olamadılar. İsmail Cem’in arkasında ise Aydın Doğan’ın paşaları(!) var. Sizce başarılı olma ihtimalleri var mı? Komedyen Beyaz’ın Ejder abisi gibi söylersek. BENCE YOK...