|
|
|
KİTAP : Temmuz - 2004
|
|
Hatayi Yurdu
Sabir Rüstemhanlı
- -
Türkiye Türkçesine Aktaran Hüseyin Adıgüzel
(İstanbul 2004 568 s.)
Sovyetler Birliği’nin yıkılmasıyla tekrar Türk kamuoyunun cazibe merkezi haline gelen dost ve kardeş ülke Azerbaycan’ın son on yıllık tarihi, bağımsızlık, özgürlük ve demokrasi mücadelesi tarihidir.
Usta şair ve yazar Sabir Rüstemhanlı bu özgürlük ve demokrasi mücadelesinin en orta noktasında yer alan şahsiyetlerden biridir. Başlangıçtan günümüze bu mücadeleden hiç kopmayan Sabir Bey, 1988-1992 yılları arası yaşadıklarını, gezdiği yerleri, mücadeleyi, boyutlarını, iç çekişmeleri kendine has, hatıra, roman ve gezi yazısı tekniklerini bir potada eriterek, nefis bir üslûp ve usta gözlemleriyle bize aktarmıştır.
On dört bölümden oluşan kitap. yazarın okuyucularına bu kitabı niçin yazdığını açıkladığı bir sonuç yazısı ile bitirilmiştir. Yazar, bu sonuç yazısında, “... Bu gerçekten tarihimizin önemli bir devri hakkında benim hatıralarımdır, aklımda kalanların ve bildiklerimin bir kısmıdır, aynı zamanda olayların yalnız siyasî ve tarihî değil, hem de edebî tahlilidir. Her şey tarihi gerçeklerle edebî tahayyül arasında geçer. Benim yaşadıklarımla, olayların genel havasından, mantığından. sohbetlerden gelen sujeler bir arada bir yerdedir... Bu kitap yalnız bir hatıra değil, hatıraların romanıdır” diyor.
Sadece Azerbaycan’ı değil, Türklük âlemini yakından ilgilendiren Ermeni meselesi, petrol meselesi, boru hatları meselesi gibi güncel meseleler de yeri geldiğinde açıklanmış ve okuyucunun bilgilendirilmesine de dikkat edilmiştir.
|
|
BELGELERLE ABDULLAH ÖCALAN DAVASI İMRALI’DAN STRASBURG’A
Av. Zeki Hacıibrahimoğlu
- Türk Yay Kitapları
Yazarımız Av. Zeki Hacıibrahimoğlu’nun, “Belgelerle Abdullah Öcalan Davası İmralı’dan Strasburg’a” adlı kitabı Türk Yay Kitapları Yayınevi aracılığıyla okurlarına kavuştu. Güncel konular olan PKK, Hadep, Sözde Kürdistan Devleti konularına değinen bu kitabın bu konularla ilgili yazılmış olan diğer kitaplardan farkı; bu konularda yazılanların belgelerle okurlarına sunulmuş olmasıdır. Yazarımız, bu kitabında A. Öcalan’ın ve PKK’nın doğuşu, gelişim aşamaları, düzenlenen kongreler, PKK’nın kuruluş amacı, teşkilatlanması, uyuşturucuyla bağlantısı, düzenlenen eylemlerin amaç ve programını açıklayarak belgelerle okurlarına sunmuştur. A. Öcalan’ın, 1970 yılındaki faaliyetlerinden başlayarak aldığı destek ve destekçilerini de belgeleriyle gözler önüne sermiştir. “Tarihin hiçbir döneminde ve hiçbir coğrafyasında PKK Örgütü kadar başka devletlerce desteklenen herhangi bir terör örgütü olmamıştır” diyen yazarımız okurlara da şu soruyu yöneltiyor: “1980’in 13 Eylül’ünde bir bıçak darbesiyle kesilmiş gibi birdenbire biten kardeş kavgasından hemen sonra başlayan ASALA terörüne karşı, -şimdi toprak olmuş bir yiğidin önderliğinde- Beyrut’tan Fransa’ya kadar müdafaa savaşında değil miydik? Türklerle Kürtler binlerce yıl yan yana –ve hatta iç içe- tarihi bir, camisi bir, mezarı bir, yaşamalarına rağmen tarihin hangi safhasında çarpışmışlardır?”
Tel:0212 519 94 83- 513 86 25
|
|
KERKÜK EVLERİ
Prof. Dr. Suphi Saatçi
- -
Akademik disiplin ile duygulu bakış bir arada
Ülkemizde yaşayan ve Türkmenlerin sesini dünyaya duyurmak adına önemli faaliyetlere imza atan değerli bilim adamı Suphi Saatçi, yıllarını bu şehrin tarihini, mimarisini, edebiyat ve folklorunu araştırmaya ve tanıtmaya adamıştır. Kendisi de Türkmen kökenli bilim adamı olan Prof. Dr. Suphi Saatçi'nin "Kerkük Evleri" adlı eseri, kitap olarak yayımlandı.
Tarihin her döneminde önemini koruyan Kerkük, kültür varlıkları ile ilgi çeken bir şehir. Kerkük ve çevresinin mimarisi, bugüne kadar ciddi bir araştırma konusu olmamıştı. Türkmenlerin Irak'ta yaşadıkları başlıca şehir olan Kerkük’ün en değerli kültür mirası, bir kısmı günümüze ulaşan geleneksel evleridir.
Uzun yılların araştırma ve inceleme ürünü olarak hazırlanan eserde de, Irak’ta Türkmenlerin konut alanında ortaya koyduğu büyük bir kültürel varlığı sergileniyor. Anadolu topraklarında gelişen Türk evinin, güneyde Irak ve Suriye'ye uzandığının yaşayan birer şahidi olan bu mimari zenginlik, bugünlerde neredeyse bir iç savaşa doğru giden bölgenin en farklı dokusunu da oluşturuyor. Sadece evleri ile değil, bir şehir olarak da dikkat çekici özellikleri olan Kerkük, geleneksel yapı folkloru ve tarihe tanıklık eden kitabeleri ile de göz alıcı bir hazine. Kısacası Kerkük evlerinde koca bir dünya saklı.
Saatçi bu eserini, bir şehir monografisi ve Kerkük evlerini içine alan bir akademik çalışma olarak tasarladığını belirtiyor. Şu anda elimizde bulunan “Kerkük Evleri”, onun son çıkan en değerli araştırmalarından biri sayılır.
İsteme Adresi:
Tel: 0 212 589 15 76
|
|
Türk Sağı Sözlüğü
Hüdavendigar Onur
- Biyografinet yayınları
Hüdavendigar Onur'un kaleme aldığı Türk Sağı Sözlüğü adlı kitabı yayınlandı. Biyografinet yayınları tarafından ikinci baskısı yapılan Türk Sağı Sözlüğü'nde Cumhuriyet döneminde kurulan ve kamuoyunun 'sağcı' olarak adlandırdığı oluşumlardan bahsediliyor. Kitapta partiler, dernek ve vakıflar, kitap, dergi ve gazete gibi oluşumlarla bu sahada ön plana çıkan kişiler hakkında bilgi veriliyor.
Türk Sağı Sözlüğü'nde Merdiven Sanat, Türk Haber, Vuslat, Ufuk Çizgisi, Mesele, Kırkayak, Sızıntı, Türk Edebiyatı, İçel Kültürü, Özgür Bilge, Anadolu Gençlik, Yeni Düşünce, Vahdet, Toprak, Yolbaşçı, Köprü, Hareket, Hisar, Mektup, Doğuş Edebiyat, Ülkücü Kadro gibi çok sayıda dergi ile Sabah, Türkiye, Hergün, Millet, Zaman, Yeni Çağ, Yeni Şafak, Yeni Asya, Bizim Anadolu, Bayrak gibi eski ve günümüzde yayınlanan çok sayıda gazete hakkında bilgi veriliyor.
Türk Sağı Sözlüğü'nde Sonsuza Yürümek, Güneş ne Zaman Doğacak, Kabe Yolları, Şeyh Şamil, Avrupa'da Türk İzleri, Selam Olsun Anadolu'ya gibi belgesel ve filmlerden de bahsediliyor.
Hüdavendigar Onur, kitabında, bir şahsın kendisini ya da kurduğu partiyi veya derneği adlandırmak zorunda olduğunu belirterek "Eğer kendisi bir ad koyamazsa birileri onun hakkında sağcı, solcu veya liberal gibi adlar koyar. Bir hizmet için ortaya çıkanların kendilerini gazete, dergi ya da televizyon gibi araçlarla tanıtmak zorunda olduğu bir gerçektir" diyor.
Hüdavendigar Onur'un ayrıca, Millet-i Sadıka'dan Hayk'ın Çocuklarına Ermeniler, Asrın Yesevisi Ahmet Arvasi, Ermeni Portreleri adlı 3 eseri daha bulunuyor.
|
|
Küreselleşen Dünya Ve Türk Kimliği
Doç. Dr. Mustafa Aça-Dr. Hüseyin Durgut
- -
Türkiye Cumhuriyeti, kuruluş süreci dışarıda tutulursa 81 yıllık tarihinde hiçbir zaman bu kadar yoğun bir siyasi gündeme sahip olmamıştır. Batıdaki ABD ve AB merkezli gelişmeler, diğer dünya ulusları kadar Türkleri de etkilemekte, dünyanın gidişatında söz sahibi olamayan Türkler, mevcut düzenlemelerden nasiplerini almaktadırlar. 1950’lerde başlayıp 1980’lerden sonra büyük bir ivme kazanan ve nihayet 2000’li yıllarda zirveye çıkan teslimiyetçi politikalara paralel olarak Küreselci çevreler tarafından Türk toplumuna kabul ettirilmeye çalışılan sosyal, siyasal ve kültürel kriterlere ilişkin kararların iktidarlarca onaylanıp uygulanması, Türk aydınlarını kimlik sorununa yönelmeye zorlamıştır. Bu bağlamda kimlik sorununa değişik yönlerden yaklaşan çalışmalara geçen günlerde bir yenisi daha eklendi. Doç. Dr. Mehmet Aça ve Dr. Hüseyin Durgut’un editörlüğünde Toplumsal Dönüşüm yayınlarından çıkan bu son çalışma “Küreselleşen Dünya ve Türk Kimliği” adını taşıyor. Kitap toplam on iki makaleden oluşuyor. Kitapta yazıları bulunan yazarların çoğunun genç akademisyenler olması, Türklüğün sorunlarına ilişkin taze yaklaşımların neler olduğunun anlaşılmasına da uygun zemini hazırlamıştır.
Gazetemizin Bursa temsilciliğini de yürüten Doç. Dr. Mustafa Aça, yazısının ilk bölümünde Çarlık yönetimi ve kilise tarafından başlatılan ve Sovyetler Birliği döneminde hedefine ulaşan Türkistan Türklüğünü ayrı ayrı “millet”ler haline getirme projesini, bu projenin doğurduğu sonuçları ele almış, daha sonraki bölümlerde ise küreselci yeni stratejileri Sultan Galiyev’in fikirleri doğrultusunda değerlendirmeye tabi tutmuştur. Aça, günümüzün küreselci dayatmalarına karşı Türkler tarafından Mustafa Kemal ve Sultan Galiyev isimlerinin mutlaka ön plâna çıkarılması gerektiğini ifade etmiştir.
Kitabın ikinci editörü Dr. Hüseyin Durgut, küreselleşmenin Türk dili üzerindeki olumsuz etkilerini, “kitle iletişim araçları”, “eğitim politikaları”, “özenti” ve “kimliksiz aydın ve siyasetçi” bağlamlarında ortaya koymaya çalışmış, olumsuz etkilerin en aza indirgenebilmesi için çeşitli çözüm önerilerinde bulunmuştur.
|
*
|
|
|
|