|
|
|
KİTAP : Şubat - 2007
|
|
Kimlikteki Kim
Prof. Dr. Ali Osman Özcan
- Ufuk Ötesi Yayınları
Gazetemizin Yayın Danışmanı Prof. Dr. Ali Osman Özcan’ın “Kimlikteki Kim” adlı eseri Ufuk Ötesi Yayınları’ndan çıktı.
Bilimsi bilimselliğin keyif sürdüğü ülkemizde, Prof. Dr. Ali Osman Özcan bu kitapla bilimsel ve edebî bir dille düşmanca önyargılara neşter vurmaktadır. Yazar eğitimsel, sosyal ve kültürel ve dil sorunlarına engin bir vukufla değinmektedir. Kişisel gelişim, duygusal zekâ ve çoklu zekâ anlayışlarını derinliğine irdelemektedir. Kimlikteki Kim, Bizde Bize “Biz” Derler, Toparlanış İdeolojisi ve Coşkusu, Zihinlere Kurulan Tuzak, Eğitim Ne İşe Yarar, Eğitim Mezatta, Başka Başka Bambaşka ve benzeri başlıkları altında yazdığı yazılarla Türk Eğitim Sistemi’ne farklı bir bakış getirmektedir. Yazarla okurun karşılıklı sohbeti kitabın kolaylıkla okunmasına vesile olmaktadır.
Her Türk aydınının mutlaka okuması gereken bu eser, toplumsal kimlik, kişilik, birlik ve bilinç alanlarına Türk aydını olarak çözümler getirmektedir.
|
|
Türk Dünyası
Acar Okan
- Kerkük Vakfı
Bağrı Baba Gürgür gibi, “mum kimin yanan” Türkmen diyarı Kerkük’ümüzün acar kalemi Acar Okan, şimdi de Türk Dünyası adlı hacimce küçük, lâkin önemce büyük eseriyle okuyucu karşısında. Utanmadan sıkılmadan “Hazırlıksız yakalandık” denilen, “Adriyatik’ten Çin Seddine” nutuklarının atıldığı günümüzde Acar Okan aklın, bilimin, iz’anın yolunu gösteriyor; çareler ileri sürüyor. Çarpıklıkları düzeltiyor. “Türk Dünyası meselesi, dünyaya bakışımızı ve hayatı yorumlayışımızı kökünden değiştirecek büyüklükte bir ufuktur. Geç kalmış da olsak bu ufku yeniden yakalayabilmek, millet hayatında belki de bin yılda bir önümüze gelecek ilâhî lütuftur. Meselenin aklî yönü kadar kalbî yönü de önemlidir. Bahsi geçen insanlar ve ülkeler, dünyanın herhangi bir toplumu ve coğrafyası değildir; diliyle, diniyle, tarihiyle ve kültürü ile öz kardeşlerimizdir. Bu konuda düşünürken, fikir üretirken, eyleme geçerken; inançlarımızdan ülkülerimize, heyecanlarımızdan hayallerimize ve nihayet kardeşler arasındaki sevgi bağına varıncaya kadar duygu yüklü bir ruh dinamosuna (akılla birlikte) ihtiyaç vardır. (…) Konuya millî bir ideal olarak sevgi ve heyecanla sarılamıyorsak, devletimizin böyle bir millî hedefi yoksa ve resmî kurumlarını buna göre şekillendirememişse, münevverimize ve halkımıza böyle bir eğitim verilmemişse, elbette hazırlıksız yakalanırız.” diyen Acar Okan içler paralayan, yürekler yaralayan şu hususu da dile getiriyor: “Bizim dışımızda hiçbir Batılı ülke hazırlıksız yakalanmadı…”
Kerkük Vakfı (0212/292 77 90-584 00 75)’nın yayınladığı Türk Dünyası adlı bu güzel eseri okuduktan sonra TİKA emsali kuruluşlardan birisi hiç değilse on binlerce bastırıp Türk Dünyasının en ücra köşelerine dek ulaştırsa nasıl olur demekten kendimizi alamıyoruz
|
|
Türk İstanbul
Sadi Yaver Ataman
- .
Anıt bir insandan anıt bir eser:
Folklor uzmanı, saha araştırmacısı, yönetici ve sanat uygulayıcısı, örnek hoca, gönül ve güzellikler adamı, güzel insan Sadi Yaver Ataman 23 Nisan 1906 tarihinde, babasının görevli bulunduğu Yanya’da dünyaya gelir. Babası, “Kafkas Kartalı” Şeyh Şamil’in baba soyundan Dr. Ali Yaver Ataman, annesi Safranbolu Cılız sülâlesinden Habibe Yekta Ataman’dır.
Liseyi Istanbul’da tamamlar; Diş Hekimliğine kayıt olursa da, fakülteyi bitirmez. Müziğe olan düşkünlüğünden ötürü Beylerbeyi Musiki Cemiyeti’ne, sonra da eski adı Dârülelhân olan İstanbul Konservatuvarına girer… Eğitimini tamamladıktan sonra Musiki Muallim Mektebi Ehliyet Sınavını başarı belgesi alarak kazanır (1930). Müzik öğretmeni olarak devlet hizmetine girer (1931). Üsküdar ve Alaplı’da çalışır. 1934’te vatanî görevini bitirir. 1938-1940 yıllarında, Ankara Radyosu Halk Müziği yayınları yöneticiliğine getirilir. Hazırladığı programlarla, Türk Halk Müziğini açıklamalı olarak ilk defa tanıtır. 1940 yılında bağımsız olarak Karabük Belediye Başkanlığına seçilir. 1953’te Radyo Islah Komisyonu Üyeliği ve Raportörlüğüne de seçilir; 1955’te Radyo Halk Müziği Müşavirliğine getirilir; 1960’ta ayrılıp serbest çalışmaya başlar. 1963 yılında Istanbul Belediyesi Konservatuarı Folklor İnceleme ve Derleme Kurulu üyeliğine tekrar atanır. 1971 yılında bu görevinden emekli olur. Bazı millî kuruluşların kültür ve sanat hizmetleri yanında çeşitli dernek ve kurumlarda kurucu üyelik, fahrî başkanlık, yönetim kurulu üyeliği gibi görevler üstlenir. Atatürk’ün huzurunda 2 kez saz çalarak türkü okumak şerefine erişir. Biri erkek, üçü kız (Adnan Ataman, Emre Kumaş, Güvenay Erkul, Sevinç Ataman) dört çocuk sahibi olan, hayatını Türk Musikisine adayan, sanat ve kültür hayatımızın bu renkli ve çalışkan siması 10 Aralık 1994 tarihinde Istanbul’da 88 yaşında hayata gözlerini yumar. Ertesi gün, çok sevdiği memleketi Safranbolu’da annesi Habibe Yekta hanımın yanında toprağa verilir.
514 sayfalık Türk Istanbul’un ikinci baskısını Süleyman Şenel hazırlamış. Yahya Kemal gibi, Reşat Ekrem Koçu gibi “Türk İstanbul” diyen, hayatını Türk milletinin bilim ve sanatına adayan Sadi Yaver Ataman’ı rahmetlerle, minnetlerle, hürmetlerle anıyor; bu görkemli eserin yayımlanmasında başta İstanbul Büyükşehir Belediyesi Kültürel İşler Daire Başkanı Ahmet Çınar ve Kültür Müdürü Hüseyin Öztürk olmak üzere emeği geçen herkesi kutluluyoruz.
|
*
|
|
|
|