|
|
|
KİTAP : Kasım - 2006
|
|
Bozgun Zamanı
Mehmet Türker
- .
Gazetemizin Bulgaristan Temsilci gazeteci-yazar Mehmet Türker’in dördüncü kitabı “Bozgun Zamanı”, Osmanlı’nın Balkanlar’daki beş asırlık hakimiyetinin sona erdiği Balkan Savaşı döneminde Rumeli’deki Müslümanlar’ın yaşadığı trajedinin anlatıldığı bir eserdir. Balkan ülkelerinde tarihten gizli tutulmaya çalışılan bozgundaki vahşet dolu sahneler ve bir avuç gönüllü sayesinde kurulan Batı Trakya Türk Cumhuriyeti’nde Olukçu pehlivanın evlâd-ı fatihana zulüm yapanlardan intikam alması akıcı ve sade bir dille anlatılmıştır.
Kitap isteme: İstanbul, tel: 0212-222 07 36
|
|
SON ERMENİ
Abdullah Ayata
- Altın Kitaplar
Abdullah Ayata tarafından kaleme alınan “Son Ermeni” kitabı yayınlandı.
Kitabın konusu ve mekânları Tomarza, Şıhbarak Köyü, Develi ve civarlarında geçmekte, yöre çok güzel bir şekilde anlatılmaktadır. 'Son Ermeni', Gazer Efendi, İbiş Hoca ve köy halkının dramatik yaşamlarını konu alır. Dönem, Osmanlı'nın son yıllarıdır. Roman, dinleri ve dilleri ayrı olan iki insanın birbirlerine duydukları aşkın öyküsü ile başlar. Ayata, konusunu tarihi gerçeklerden alan romanını anlatırken, Ermenilerin tarihi geçmişlerine de göz atıyor:
Ayata. "Tarihleri birkaç ayrı mitolojik varsayıma dayanır. Aralarındaki derin mezhep farklılıklarından dolayı inanç birliğine de sahip değildiler. Avrupalı Ermeniler Katolik, Rus Ermenileri Ortodoks, Anadolu Ermenileri ise Gregoryan'dır. Anadolu dışındaki Ermeniler, Anadolu Ermenileri'ni her zaman hor görüp taşralı gözü ile bakmışlardır. Milli devletlerden ziyade dini toplumların devlete egemen olduğu dönemlerde Bizans İmparatoru 2. Jüstinyen "Şeytanın temsilcisi Gregoryanlar, aşağılık mahlûklardır" sözü ile Anadolu Ermenilerine bakış açısını belirtmiştir. Bizans derebeylerinin ağır vergilerinden, acımasız davranışlarından ve mezhep değiştirmeleri için yapılan baskılardan bıkan Ermeniler, Türklerin Anadolu'ya girmesiyle rahatlamışlardır."
Romanın asıl örgüsü ise Gazer Efendi üzerine kuruludur; yıkılmakta olan Osmanlı, uzun yıllar birlikte yaşadığı ayrı tebaalardan halkları kendi can güvenlikleri için uzak diyarlara göndermektedir. Gazer Efendi ve köylüsü de kendi köylerini boşaltmak zorunda kalır. Toplanır ve Beyrut trenini yetişmek için yollara düşerler. Kafilenin yolu İbiş Hoca'nın köyünden de geçer. İki halk, tıpkı eski günlerde olduğu gibi kucaklaşır. Türkler, son Ermenileri ellerinden geldiğince ağırlamaya, gönüllerini hoş tutmaya, onları dostlukla uğurlamaya çalışırlar. Bu arada Gazer Efendi rahatsızlanır. Kafile hastanın iyileşmesini bekler. Ancak Gazer Efendi, bu uzun yolculuğa çıkabilecek durumda değildir. Beyrut trenini yetişmek zorunda olan Ermeni kafilesi, Gazer Efendi'yi gözyaşları içinde İbiş Hoca'nın güvenli ellerine teslim eder. Roman, dinleri, dilleri ve dünya görüşleri ayrı bu iki insanın dostluğu üzerine gelişir. Gazer Efendi, 'Kurutuluş Savaşı' yıllarının Son Ermenisi'dir. Bir kış boyunca kendi halkı kadar çok sevdiği İbiş Hoca ve köylüleri ile yaşar.
Gazer Efendi, vakit gelince Beyrut'a gider. Fakat aradaki bağ hiç kesilmez. Mektuplarla haberleşirler her zaman. Yıllar sonra Son Ermeninin evlatlarına baba vasiyeti olarak irtibatı kesmemeleri konusundaki çabaları ve oğlu Arsin'in, İbiş Hoca'nın oğlu Mehmet'le devam eden mektup dostlukları devam eder. Arsin ve Mehmet, yıllar sonra Kayseri'de buluşurlar ve eski günlere dönerler. Arsin, Beyrut karışıklığı sonunda Fransa'ya gider ve fabrikatör olur, yanında dost gördüğü Türkleri çalıştırmaktadır. ASALA'nın Arsin'i tehdit etmesi ve onlara verdiği cevaplar ise takdire şayandır ve sanki bir Türk gibi onlara gerçekleri anlatır fakat kandırılan beyinleri ikna edemez.
Fransa'da Asala'nın 1974 yılındaki cinayetlerinin birisi de Türk dostu Son Ermeni'nin oğlu Arsin'in vurup öldürmeleridir. Arsin'in ölürken eliyle cüzdanındaki tutuğu şeyi merak eden aileisi ise bir şiirle karşılaşır. Bu şiir ise adeta çocukluk günlerine özleminin hiç bitmediğini göstermekte. Gerisini bu harika romandan okuyabilirsiniz. (Memduh Yağmur)
|
|
Yazarlar ve Aşkları
Ayşe Sevim
- Şule Yayınları
Bildiğimiz yazarların
Bilinmedik yaşamları kitap oldu
Yazarların kâğıda dökülmeyen özel hayatları hakkında neler biliyoruz? Yazarların eserlerine yansıyan aşklarının gerçekte onları ne kadar Sarstığını hiç merak ettiniz mi? İşte bu soruların peşine düşen Şair-Yazar Ayşe Sevim farklı on beş kalemin aşk hayatını kitap haline
Getirerek okura sundu.
Puşkin'in melez kalbini, Ahmet Haşim'in hayali sevgililerini, Dostoyevski'nin zıt anlamlı kadınlarını, Yahya Kemal'i mutsuzluğa nikâhlayan Celile’yi, Balzac'a Ukrayna'da ölümü hazırlayan Madam de Hanska'yı, Peyami Safa'yı kendine düğümlemek için felçli rolü yapan Karısını, Rausseau'nun kalbini gölgesiyle serinleten madamı, Kanuni Sultan Süleyman'ın cariyesinin yüzünde gördüklerini, Çehov için Ettikleri kavganın gürültüsünden onun ölümünü fark edemeyen kadınları, Bir Hinli gencin ardından yürürken yok olan Safiye Erol'u, Guy de Maupassant'ın kadınları aşağılık bulan zihnini, aşk denizinde Boğulduğu halde ölmeyen Feridüddin Attar'ı, aşkın intihara ittiği Sylvia Plath'ı, Lübnanlı bir bar yıldızının gözlerinden kurtulmak için Kendini Arap Bacı'nın tütsülerine emanet eden Neyzen Tevfik'i, Mürekkep yerine kadınların dudaklarını kullanan Goethe'yi bu kitabın
sayfaları arasında bulabilirsiniz..
Yazarlar ve Aşkları biyografik bilgilerden sıyrılıp ötelere uzanana Bir çalışma. Aşkın ustalara attığı tokatları resmeden bir kitap. Yazarlar ve Aşkları, Ayşe Sevim, Şule Yayınları Ekim 2006, syf:189
Şule Yayınları tel: 212- 528 23 57- 528 11 46
|
|
Doğu Avrupada Türklük
Laszlo Rasonyi
- Selenge
Macar Türkbilimcisi Laszlo Rasonyi (1899-1984, telaffuzu Laslo Raşonyi) adı, Türklük bilgisiyle yakından alakalanan kişilere hiç de yabancı değildir. Rasonyi, Türkiyede özel ad bilimi, öbür adıyla onomalojinin kurucusudur.
Rasonyi, Budapeştedeki Osmanlı konsolosunun Macar İlimler Akademisine bağışladığı para ile 1932’de açılan yarışmayı kazanmış ve Türkiyeye gelmiş, Atatürkün kurduğu AÜDTC’de yine Atatürkün isteğiyle açılan Hungaroloji kürsüsünde öğretim üyesi olmuş ve çalışmalarını buradan yürütmüştür.
Genel olarak Türk şahıs, boy ve yer adları üzerine çalışmıştır.
Kuman Türkleriyle alakalı çalışmaların birincil ismi Laszlo Rasonyi’dir. Ayrıca Hun, Avar, Bulgar, Peçenek, Kıpçak ve Oğuz Türkleriyle alakalı eserleri de vardır.
Rasonyi’nin bu hususlarda Türkiyede yayınlanan 22 makalesi ve bir risalesi toplanarak Doğu Avrupada Türklük adıyla yayınlanmıştır.
Konuyla ilgilenenlerin çok ihtiyaç duyacağı bu çalışmayı okuyucularımıza hararetle tavsiye ediyoruz.
Laszlo Rasonyi, Doğu Avrupada Türklük (yayına hazırlayan Dr. Yusuf Gedikli), Selenge y., İstanbul 2006, 539 s.).
|
*
|
|
|
|