Kasım 2008

Ö T E S İ

 

3.12.2024 



Sayın Çapraz


Çapraz aslında tek kişilik bir orduydu. Savunduğu fikirleri tek başına da olsa gerçekleştiriyordu. Sadece fikir adamı değil, aynı zamanda aksiyon adamıydı da.

Doç. Dr. Abdulvahap Kara-Türk Dünyasına gönül vermiş gazeteci yazar Kemal Çapraz’ı son yolculuğuna yine Türk Dünyası uğurladı. Tuzla Yayla Merkez camisindeki cenazesinde İstanbul’daki, hatta tüm Türkiye’deki Türk Dünyası temsilcileri ona son görevlerini yapmak için oradaydı. Bu da onun samimi bir dava adamı olduğunun tartışılmaz bir deliliydi. Onun için tabutunu sadece vatandaşı olduğu Türkiye Cumhuriyeti'nin ay yıldızlı bayrağı değil, gönülden bağlı olduğu tüm Türk Devletlerinin bayrakları örtüyordu. Kazak-Türk, Doğu Türkistan-Türk, Kırım-Türk gibi ikili bayraklı tabutlar çok görmüştüm. Fakat ilk defa böylesine çok bayraklı bir tabut görüyorum. Bu da Çapraz’ın Türkiye’deki Türk Dünyasının birleştirici temsilcisi olduğunun tartışılmaz bir biçimde ortaya koymaktadır. Yirmi yıllık dostluğumuz olan Çapraz gerçek bir aydındı. Dava adamıydı. Bir liderdi. Ufuk Ötesi adında bir gazete dergiyi tüm sıkıntılarına rağmen yıllardır devam ettiriyordu. Dergisinde özellikle gençlere yer veriyordu. Bu haliyle Mustafa Çokay’ın Yaş Türkistan Dergisi gibi, Kemal Çapraz’ın Ufuk Ötesi de gençler için kendi çapında bir okuldu, bir akademiydi. Çapraz aslında tek kişilik bir orduydu. Savunduğu fikirleri tek başına da olsa gerçekleştiriyordu. Sadece fikir adamı değil, aynı zamanda aksiyon adamıydı da. Ufuk Ötesi Çapraz’a mahsus bir yayındı. Orası sadece bir dergi bürosu değil, aynı zamanda adeta mütevazı bir Türk Dünyası Genel Merkeziydi. Mütevazı diyorum, çünkü buraya tanınmış siyaset adamları, bakanları, büyük işadamları değil, samimiyetle Türk Dünyasına gönül vermiş mütevazı insanlar gelirdi. Çapraz Türk Dünyasının meselelerine hem vakıf ve hem de yaklaşımlarında samimi idi. Çünkü çok önemli bir devrede Türk Dünyası muhabirliği yapmıştı. Onun Türkiye gazetesindeki muhabirliği 1985-2001 yılları arasında Sovyetler Birliği’nin çöktüğü, esir Türklerin zincirlerinin kırıldığı, Türk Dünyasında romantizm, kavuşma ve hazırlıksız yakalanmışlıkların yaşandığı karmaşık bir devreye denk gelmişti. O dönemde Çapraz elinde fotoğraf makinesi ile oradan oraya durmaksızın koşturuyordu. Yaşadığı duygulu ve heyecanlı anlar sebebiyle yorulduğunu hissetmiyordu bile. İşte böylece özellikle 1991-1995'li yıllardaki Türk Dünyasının kritik ve romantik devrine ait evindeki muazzam Türk Dünyası fotoğraf ve dia arşivi olmuştu. En büyük arzusu bu arşivini o döneme ait bir albüm kitap olarak yayınlamaktı. Fakat ömrü yetmedi. Çapraz, tek basına ordu dedik. Çünkü kendi doğrularını kendisi yapmaya çalışan, kimseye üç beş kuruş için eğilip bükülmeyen, az insanda görülen sağlam bir karaktere sahipti. O yüzden her zaman sıkıntı içinde oldu. Ama kimseye maddiyat için derdini de, elini avlunu da açmadı. O yüzden lider tanımlaması yaptım. Bunca sıkıntı içinde Ufuk Ötesini ayakta tutmayı başardı. Kazaklarda bir atasözü der ki: "İtin iyesi (sahibi) varsa, bobinin ten grisi vardır." Evet, Çaprazın bir sahibi, maddi finansörü yoktu. Kimseye bağlı değildi. O sadece Allah'a sonra kendine güvendi. O gerçekten dağlarda, yaylalarda, bozkırlarda yalnız koşan bir gökbörü, bir bozkurt gibiydi. En son görüşmemiz on gün kadar önce 9 Eylülde Zeytinburnu'nda Kazak Türkleri Vakfı’nda onun kadim dostu Osman Kumandan’ın kardeşi Ramazan’ın vefatının seneyi devriyesi için verdiği iftar yemeğinde oldu. Beraber aynı sofrada oturduk. Sohbet ettik. Sonra uğurladık. Bunun o zaman son görüşmemiz olduğunun farkında değildik. Onunla bundan bir önceki görüşmemiz ise, Ağustos ayında Kastamonu Türk Dünyası Günlerindeydi. Her yıl davet ederdi. Ancak bir türlü gidememiştim. Bu sene yine davet etti. Kabul ettim. İyi ki de kabul etmişim. Böylece Çapraz ile birkaç gün devamlı görüşme imkânım oldu. Davetini kabul ettiğimi, bu sene geleceğimi söyleyince, "o zaman hocam sizi panele de konuşmacı yazıyorum" dedi. Böylece 24 Ağustosta onun başkanlığındaki panelde de bir konuşma yapmak nasip oldu. Şimdi Çapraz yok. Kastamonu Türk Dünyası Günleri devam eder mi, etmez mi bilemiyorum. Bunun kararını Kastamonu'nun Belediye Başkanı Sayın Turhan Topçuoğlu verecektir. Ancak buna olumlu kararı vermek onun için kolay olmayacaktır. Çünkü elindeki kadrolarda Çapraz’ın yerini tutabilecek kimseler varsa, devam edebilecektir. Yoksa artık Kastamonu'da Türk Dünyası Günleri etkinlikleri yapılamayacak demektir. Ama bunun dışında Belediye Başkanımızın yapabileceği bir şey vardır o da, Kastamonu'da Kemal Çapraz adına bir Türk Dünyası müzesi açmaktır. Çapraz’ın eserleri, çalışmaları, arşivlerindeki malzemelerde bir müzeyi fazlasıyla dolduracak malzeme vardır. Belediyemiz böyle bir şeye öncülük ederse Kastamonu’nun bu değerli evladını ölümsüzleştirmiş olacaktır. Aynı zamanda onun çalışmalarının ve arşivlerinin teliflerini de ödemek suretiyle satın alarak hem geride bıraktığı kederli ailesine maddi anlamda katkıda bulunacaklar ve hem de Çapraz’ın arşivlerinin zaman içinde yok olup gitmesinin önüne geçerek Türk Dünyası kültürüne paha biçilmez bir katkı sağlamış olacaktır. Mekânın cennet, ruhun şad olsun değerli Çapraz. Seni dostların "Türk Dünyasına Gönül Vermiş İnsan Ötesi Gazeteci" olarak her zaman hatırlayacaktır.


Bu haber 13994 defa okundu.

Ufuk Ötesi  : 2008 / 11

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002