|
|
|
Tehdit ve şantaj dünyası
|
Başbakan Erdoğan ile Aydın Doğan arasında yeni bir savaş patlak verdi. Erdoğan, elindeki bilgilerle Aydın Doğan’ı tehdit etti. Doğan grubu da Almanya’da devam eden Deniz Feneri davasıyla ilgili haberlerle Başbakan Erdoğan’ı köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Kavga iyice kızıştı. |
Başbakan Tayyip Erdoğan ile Doğan Medya Grubu’nun sahibi Aydın Doğan arasında öteden beri el altında devam eden savaş gün yüzüne çıktı. Her iki taraf da karşılıklı olarak silahlarını çekti.
Kavganın görünen sebebi, Doğan grubuna bağlı yayın organlarının Almanya’da görülmekte olan Deniz Feneri davasıyla ilgili yayınları… Doğan Grubu’na bağlı gazete ve televizyonlar da Almanya’daki davada bir sanığın ifadesine dayanarak, Deniz Feneri için toplanan paraların bir kısmının Tayyip Erdoğan’a gönderildiğini haber yaptı. Bu, bardağı taşıran son damla oldu. Bunun üzerine Başbakan Tayyip Erdoğan açtı ağzını yumdu gözünü.
Gerçeklerin karar aşamasında ortaya çıkacağını belirten Erdoğan, hedef olarak Aydın Doğan’ı seçti; Erdoğan, “Sizin bu telaşınız niye? Bu saldırganlığınızın arkasında ne var? Siz asıl onu söyleyin, onu açıklayın. Bunun altında bir şey muhakkak var. Açıklamadığınız bir şey var. Bunu ben biliyorum da siz açıklayın. Açıklayın bunu. 1 hafta süre, önümüzdeki hafta cumartesi-pazar kongreler için gene İstanbul’dayım. Açıkladın açıkladın, açıklamadın ben açıklayacağım. Onu da açıklayacağım. Çünkü nedenini biliyorum. RTÜK’le hangi işiniz var? Bir menfaat davanız mı var, yok mu açıkla. Birkaç gün daha görülmekte olan davanın sonuçlanmasını bekleyemeyecek kadar niye aceleniz var? RTÜK Başkanını peşinen suçlu ilan etmenizin çıkar hesaplarınızla alakası var mı yok mu açıkla. CNN’in karasal yayın talebiyle ilgisi var mı yok mu açıkla. Gerçekleri yazacaksınız önce bunları açıkla. Yazmadınız ben açıklayacağım" dedi.
Erdoğan, bununla da yetinmedi, Aydın Doğan’ın Hilton arazisi konusunu gündeme getirdi ve o konuda da Aydın Doğan’a yüklendi.
“Bu şantajdır ve suçtur”
Başbakan’ın bu açıklamalarına Aydın Doğan’dan cevap gecikmedi. Aydın Doğan aynı günün akşamı televizyonunda canlı yayına çıkarak, Tayyip Erdoğan’a aynı sertlikte cevap verdi.
Aydın Doğan, “Ben 50 yıldır bu memlekette iş yapıyorum. Sayın başbakan, 'ben açıklayacağım' diyor. Bana göre bir hafta kalmasına gerek yok, hemen açıklasın. Niye mahkemelere verilmiyor benimle ilgili bir şey varsa? Elinde dosya tutuyorsa o da şantaj. İkisi de suç. Böyle şey olabilir mi?” dedi.
Aydın Doğan eleştirilerine daha da sertleştirdi ve şöyle devam etti: “Ben son noktayı yine tekrardan söyleyeyim. Biat kültürü yok bizde. Biz biat etmeyiz. Dua ediyorum Tayyip Bey de demokrasiyi içine sindirsin. Bağımsız basını içine sindirsin. Ülkenin büyük meselelerini çözmek için biz de elimizden geldiği kadar yardım edelim. Parti kongrelerinde rakiplerini eleştir, medyayla ne işin var? Türkiye'nin AB'ye girmesi için biz de elimizden geleni yapalım. Gel Türkiye'nin ekonomik meselelerini çözmek için ne gerekiyorsa yapalım. Yalan yanlış iftira ne varsa düzeltmeye amadeyiz. Ama tehditle şantajla, baskıyla olmaz, bunun adı demokrasi değil. Bunun adı olsa olsa diktatörlük rejimidir. Başka türlü olmaz."
Aydın Doğan’ın bu tepkisinden sonra tekrar gözler Başbakan Erdoğan’a çevrildi. Erdoğan’ın elinde gerçekten iddia ettiği gibi bir takım bilgiler mi var? Erdoğan’ın elinde gerçekten bu tür bilgiler var ve açıklamıyorsa iki türlü suç işliyor. Hem bilgileri gizleyerek Başbakan’lık görevini yerine getirmiyor. Hem de bu bilgilerle Aydın Doğan’a şantaj yaparak, şantaj suçunu işliyor. Başbakan’ın bu konuya bir an önce açıklık getirmesi lazım…
Görünen o ki, Aydın Doğan ile Tayyip Erdoğan arasındaki kavganın seçimlere yakın daha da kızışacağıdır.
|
Bu haber 3163 defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2008 / 09
|
|
|