|
|
|
Sigara içmek alışkanlık değil, bağımlılıktır
|
Günümüzün özellikle gelişmekte olan ve geri kalmış toplumlarının en ciddi toplumsal sorunu ya da zafiyeti; sigara bağımlılığıdır.
Her gün sigaranın zararı ile ilgili kanıtlanmış bilgiler her yerde söylenirken, yazılırken, sigara içmeye başlama yaşı beklenmedik şekilde küçülmektedir. Sigara içenlerin ve sigara bağımlılarının sayısı endişe verici şekilde artmaktadır. |
Op. Dr. Hilmi Çebi - Sigara bağımlılığı toplumsal bir yaradır.
Anlamakta güçlük çektiğim şey şu ki, alkol bağımlılığından bahsederken, insanımız bir utangaçlık sergiler, sıkılır. Aile üyelerinden biri, oğlu, kocası ya da damadı eğer alkol bağımlısı ise ört bas edilmeye çalışılır, bu konuda tembihlemeler olur; “aman kimseye söyleme alkolik olduğunu!’ diye.
Alkol bağımlılığı bir utanç kaynağı, bir zafiyettir de neden söz konusu sigara bağımlılığı olunca, hiç bu hassasiyet gösterilmez?
Herkes elini kolunu sallaya sallaya yollarda bile sigarasını içer. Birbirine sigara ikram eder. “Sigarası bitmiştir onun!” diye düşünceli bir davranış ile hediye sigaralar alınır.
Oysa alkol bağımlılığı da, sigara bağımlılığı da, madde bağımlılığı da aynı! Bırakılması gerekiyor ama bırakılamıyor…
Sigaradaki nikotin, alkol, kokain ve eroinden daha fazla bağımlılık yapan bir maddedir. Her nefesten 6 saniye sonra nikotin beynimize ulaşıyor ve başlıyor zararlı etkilerini göstermeye…
Yapılan araştırmaya göre 1975-2000 yılları arasında 50 milyon kişi sigaraya bağlı hastalıklar nedeniyle ölmüş. Ve bu sayı 2005 yılı için 65-70 milyon olarak bildiriliyor. Gerçekten korkunç bir rakam.
Sigaranın neden olduğu en önemli hastalık grubu kanserdir.
Sigaranın zararları dudaktan itibaren başlar. Sigara, akciğer kanseri başta olmak üzere nefes borusu, gırtlak, ağız, dil, dudak, yemek borusu, mide, pankreas, mesane, böbrek ve kadınlarda rahim ağzı kanserlerine neden olmaktadır.
Tüm kanser ölümlerinin yüzde 30, akciğer kanserinden ölümlerin ise yüzde 90’ının nedeni sigaradır.
Günde bir paket sigara içen birinin akciğer kanserine yakalanma riski içmeyenlere göre yaklaşık 20 kat daha fazladır.
Sigara içenlerde koroner kalp hastalıkları ve hipertansiyon daha sık görülür. Sigara içmekle kalp krizi riskinizi 3 kat arttırmaktasınız.
Sigara içenlerde seks hormonlarının azaldığı ve buna bağlı olarak kısırlık ve iktidarsızlığın arttığı saptanmıştır.
Gebelerde sigara içilmesi ise düşük riskinin artmasına, erken doğuma, doğum tartısının azalmasına yol açar.
Sigara yalnız içene değil çevresindekilere de zarar vermektedir. Pasif sigara içimi de yukarıda sayılan hastalıkların riskini arttırmaktadır.
Her yıl dünyada 3 milyon dolayında kişi sigaraya bağlı rahatsızlıklardan dolayı ölüyor. Bu her dakikada 6 kişinin ölümü anlamına geliyor. Ve içilen her sigara insan hayatından 5 dakika çalıyor.
Sigaranın bu kadar zararlı olmasının nedeni içindeki çok sayıda kimyasal madde, sadece kimyasal madde demek bile masum kalıyor, içindeki zararlı maddeler kanserojen maddelerdir. Bunlar bütan (tüp gaz), naftalin(güve kovucu), DDT ( böcek öldürücü), metanol (füze yakıtı), hidrojen siyanür (gaz odaları zehri), karbon, toluen (tiner), aseton, kadmium (akü metali), arsenik( fare zehri), amonyak, nikotin ve yaklaşık 4000 zehirli madde.
Sigarayı bırakmanın yolları
Yazımıza sigarayla başladık ve sigarayı bırakmanın yolları ile bitirelim. Günümüzde sigarayı herhangi bir destek yöntem almadan kişinin kendi iradesi ile bırakabilme oranı yüzde 2,5’ dur. Evet, çok düşük bir oran. Ancak sigara bağımlılığından kurtulmak için çok sayıda yöntem var psikoterapi, biyorezonans tedavisi, akupuntur, NLP, hipnoz, günümüzde kullanılan başlıca yöntemlerdir. Bunların dışında bazı ilaçlar, nikotin salgılayan bantlar, sakızlar, telkinde kullanılan diğer araçlardandır.
Bizler Bakırköy Özel Yaşar Hastanesi olarak kurduğumuz Ç.Ş.H Sigara Bırakma Merkezi ile 18 aydır bu konuda hizmet vermekteyiz.
Ç.Ş.H. NEDİR?
Antismoking cihazı ile ilk defa dünyada ve Türkiye’de kişiye özgü bağımlılık seviyesini bularak çalışır. Öncelikle kişinin bağımlılık seviyesine uygun olan tedavi yöntemi seçilir. 4 seansı kaplayan bir tedavi ile birinci seansta yüzde 80 ikinci seansta yüzde 90 başarı sağlanır. Kişi geri kalan seans haklarını ömür boyu kullanma hakkına sahiptir. Hiçbir yan etkisi olmayan sistemde her hangi bir bant, ilaç, kimyasal madde kullanılmamaktadır. Tedavinin ilk amacı kişileri sigara içmeye iten nikotin yoksunluğu sıkıntılarından kurtararak sigaradan kurtulmasını sağlamaktır.
Son olarak düzeltmek istediğim bir nokta var: “Yalnızca dudak tiryakisiyim”, “ben dumanı içime çekmiyorum”, “sigarayı azalttım” diye düşünenler… Bunlar sigaranın zararlarından korunmak için maalesef yeterli değil!
Yüzde 2,5 ya da 97,5 içinde olmanız dileğiyle, hepinizi sigarasız sağlıklı günler diliyorum.
|
Bu haber 4469 defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2008 / 06
|
|
|