|
|
|
Karın duvarı fıtıkları
|
Karın duvarı fıtıkları, karın duvarı kas tabakaları arasında bir açıklıktan karın içi organların yer değiştirmesi olarak tanımlanır. Bu yazıda kasık fıtıkları (ki iki farklı; inguinal ve femoral fıtık olmak üzere tipi bulunur) ve ventral fıtıklar hakkında sizleri bilgilendirmeye çalışacağım. |
Op. Dr. Bülent ÖZTÜRK-Genel Cerrahi Uzmanı-Ventral fıtıklar, kasık dışındaki bölgelerde ön karın duvarında oluşan fıtıklara verilen isimdir. Bazı otoriteler umblikal fıtıkları ventral fıtık grubu dışında tutarlar.
Kasık fıtığı eski Yunan ve Mısır papirüslerinde kasıkta çıkıntı olarak tanımlanmıştır. (M.Ö. 1500) Roma tıp okulu temsilcisi Celsus (İ.Ö. 25-İ.S. 50) fıtıkların cerrahi onarımı ile ilgili yazılar yazmıştır. Bu kadar eski tarihlerden beri bilinen fıtıklar hakkında bilgiler; Rönesans ile anatomik diseksiyon ve otopsinin Avrupa’da yayılmasıyla artmıştır. İlk Türk cerrahi kitabının (1465) yazarı olan, Amasyalı Şerafettin Sabucuoğlu da fıtıkları cerrahi yoldan tedavi etmekten bahsetmiştir. Daha yakın tarihlerde (1962) fıtık onarımlarında meş uygulamaya konulmuştur. 1990'ların başından itibaren laparoskopik fıtık ameliyatları yapılmaktadır.
Fıtık, her iki cinste, tüm ırklarda ve her yaşta görülebilen sık bir hastalıktır. Bazı yapılmış araştırmalarda nüfusun 1000'de 14,9’unda fıtık olduğu gösterilmiştir. Fıtıkların görülme sıklığı her yaş grubunda erkeklerde daha sıktır. En az görüldüğü yaş grubu 15-24, en sık görüldüğü yaş grubu ise 75 yaş üstüdür.
Kasık fıtıkları tüm fıtıkların yüzde 80'ini oluştururlar ve erkeklerde kadınlara oranla 9 kez daha sık görülürler. Fakat kasık fıtıklarının özel bir tipi olan femoral fıtıklar; tüm fıtıkların çok az bir kısmını oluşturur ve kadınlarda erkeklere göre üç kat daha sık görülür.
Karın duvarı içten ve dıştan epitel ile kaplı birçok kas tabakasından oluşmuştur. İçte bu epitelyal yüzey peritondur, karın içi organları karın duvarından ayırır. Dışta ise deri vardır ve karın duvarı ile çevreyi ayırır. Derinin altında içe doğru devam eden yüzeysel ve derin iki adet faysa ve üç ayrı kas tabakası mevcuttur. Karın duvarında belli zayıf noktalar bulunur, göbek ve kasık bölgesi sıkça fıtıkların rastlandığı alanlardır. Kasıkta inguinal halka denilen açıklıktan erkekte spermatik kanal ve kadında raund ligaman (rahmin tutucu bağlarından biri) geçer. Bu kanal ve etrafının zayıflığı halinde buralardan karın içi organlar fıtık oluşturup çıkabilir.
Fıtıkların çoğu ani ve çok ağrılı bulgular oluşturmaz. Genellikle hasta kasık, göbek bölgesi ya da eski ameliyat yerinde bir şişlik ve ara ara zorlanmayla ağrı şikâyeti ile başvurur. Görünüşte fıtık kitlesi olduğu düşünülen bir kitlenin muayene sonucunda başka bir nedene bağlı olduğu saptanabilir. Büyümüş bir lenf nodu, deri altı bir yağ bezesi, bir abse veya çok genişlemiş bir varis ağı fıtığı taklit edebilir.
Ameliyattan önce fıtığın tipinin, fıtığın içeriğinin saptanması yararlıdır. Bunun için dikkatli bir muayene, gerekirse ultrason gibi diğer görüntüleme yöntemlerinden de faydalanılır.
Komplikasyonlar
Fıtık içerisini genelde barsaklar doldurduğu için, sindirim sisteminin çalışmasını boğularak durdurabilir. Bu da şiddetli karın ağrısı, karında şişkinlik, fıtık bölgesinde içeri itilemeyen bir şişlik, kasma ve giderek kötüleşen bir tabloyla ortaya çıkar. Boğulmuş olan barsak bölümü, belirli bir süre geçtikten sonra o kadar sıkışır ki, barsağın kanlanması da bozulur ve bu bölüm kangrene gider. Bu gelişme büyütülecek bir sorun olmayan fıtığı, çok ciddi bir sorun haline getirir. Yapılacak ameliyata barsağında kesilip dikileceği büyük bir ameliyat eklemek gerekir.
Böyle bir sorunu anlamak, derdini tam anlatamayan küçük çocuk ve bebeklerde zor olmaktadır. Ayrıca bazı erişkin hastalarda fıtık tam olarak boğulmadan sıkışmakta, bu olağan ağrılar gibi algılanmakta ve yine ciddi organ hasarları oluşmaktadır.
Uzun yıllar "bende bu fıtık var" denilip giderek büyüme ve genişlemesine izin verilen fıtıklarda, fıtığın içini dolduran omentum ve barsak gibi organlar kalınlaşarak yapıları değişmekte, fıtık kesesine yapışmalar oluşmakta ve daha da önemlisi fıtık tamirinde kullanılacak fıtığın kenarındaki kas dokusu zayıflamakta ve de operasyonun başarı şansını düşürmektedir.
Bu ve benzeri gibi saydığım nedenlerden dolayı fıtık: kasıkta, göbekte, eski operasyon yerinde veya göbek üstü bölgede, tespit edilir edilmez, konunun uzmanları ile görüşüp operasyon planlanmalıdır.
Fıtığın medikal yani ilaçla yapılan bir tedavisi yoktur. Ağrı, çekilme hissi, gibi rahatsızlıkları ilaçla baskılanır fakat sonuçta fıtığın temelinde kaslar arasındaki bir yırtık alan söz konusu olduğu için bu defektif alan onarılmadan tedavisi olmaz. Sürekli ağrı kesiciler kullanmak da fıtığın boğulma durumu başlangıç bulgularını gizleyebilir.
Kasık bağı ile ilgili sorular:
Kasık bağı, fıtığı olan yaşlı hastalarda fıtık onarımı riskinin yüksek olduğu durumlarda önerilebilir. Fakat fıtık onarımının tüm yaşlarda riski özellikle son yıllarda oldukça düşmüştür. Kasık bağı kullanımı cerrahi yerine kullanılacak uygun bir yöntem değildir ve acil cerrahi gerektiren sorunlara yatkınlığı arttırır.
Fıtıkların cerrahi tedavisi
Fıtığı olan bir hasta detaylı bir muayenenin ardından fıtığın yeri, tipi, içeriği ve etraf dolu sağlamlığı tespit edilip, fıtık operasyonu için gerekli bilgiler verilip operasyona hazırlanır.
Değişik bölgelerdeki fıtıkların farklı onarım yöntemleri olmakla birlikte temel prensipler, fıtığı oluşturan fıtık kesesi ayrıştırılır, fıtığın içeriğini oluşturan barsak, omentum vb. gibi organlar karın içine reddedilip, gerekiyorsa fıtık kesesi çıkartılır, defekt (fıtık kaslar arası açıklığı) dikişler ile kapatılır. Eskiden fıtık defektleri kalın dikişler ile zorlanarak ve gergin şekilde onarıldığı için, tekrar ağır kaldırma veya zorlanma ile fıtık hem tekrarlamaktaydı hem de gerginlikten dolayı çok ağrı oluşmaktaydı. Fakat Mesh (yama; genelde prolen adı verilen özel bir maddeden yapılmış örgülü bir malzeme kullanılır) kullanıma girmesi ile birlikte artık fıtık tamirleri gerginlik olmadan yapılmakta, böylece pastoperatif ağrı ve tekrar olasılığı çok düşük olmaktadır. Çocuk fıtıklarını genelde anne ve babalar teşhis etmekte olup, kasıkta ya da göbekte ağlamakla, öksürmekle belirgin hale gelen şişlik oluştu şikâyeti ile hekimlere başvurmaktadır. Anestezi bilimindeki son yıllardaki gelişmelerle çok küçük yaşlar ve hatta aylar itibari ile çocuklar güvenle opere edilebilmektedir. Karın duvarı fıtıkları onarımına laparoskopik yaklaşım da son yıllarda eklenen onarım yöntemlerindendir.
|
Bu haber 14208 defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2007 / 11
|
|
|