Gebelik ve emziklilik döneminde annenin besin gereksinimi artar. Yeterli ve dengeli bir beslenme programı ile anne, bir yandan kendi sağlığını korurken diğer yandan doğacak bebeğin normal büyüme ve gelişmesini, bebek doğduktan sonra da bebeğine vereceği sütün yeterli ve besleyici olmasını sağlar.
Vücuda alınması gereken besin öğelerinin bir veya birkaçının eksilmesi durumunda vücudun çalışmasında aksamalar olur, büyüme ve gelişme durur, hastalıklara yakalanma sıklığı artar, hastalıklar ağır seyreder ve iyileşme süresi uzar. Besin öğelerinin fazlalığı yani aşırı beslenme durumunda ise zamanla şişmanlık ortaya çıkar. Bu durum ileri yaşlarda daha sık rastlanan şeker hastalığı, yüksek tansiyon ve kalp-damar hastalıklarının sıklığını artırır. İnsanın gereksinimi olan ve besinlerin bileşiminde yer alan 40’ı aşkın türde besin öğesi vardır. Besin öğeleri kimyasal yapılarına ve vücudun çalışmasındaki etkilerine göre 6 grupta toplanır. Bunlar karbonhidratlar, proteinler, yağlar, vitaminler, mineraller ve sudur.
Besin öğeleri vücuda ancak yenilen besinlerle alınır. Besinler içerdikleri besin öğelerinin türleri ve miktarları yönünden farklıdır. Bazıları protein, bazıları yağ, bazıları da herhangi bir vitamin yönünden zengindir. İçerdikleri besin öğelerine ve besleyici değerlerine göre besinler 4 grup altında toplanır.
1. Grup: Protein yönünden, B vitaminleri, demir ve çinkodan zengin et, tavuk, balık, yumurta ve kuru baklagillerden oluşur. Herhangi birinden veya bir kaçından her gün 2 porsiyon yenmesi yeterlidir. İki yumurta ya da bir tabak etli yemek ya da bir tabak kuru fasulye, nohut, mercimek bir porsiyondur. Kahvaltıda bir yumurta, öğle- akşam öğününün birinde kuru baklagil diğerinde etli sebze yemeğinin yenmesi halinde günlük gereksinim karşılanmış olur. Tavuk, balık ve yumurta et değerindedir.
2. Grup: Süt ve sütten yapılan yoğurt, peynir, çökelek, tatlılar vb. yiyeceklerden oluşan bu grup kemik ve dişlerin yapısını oluşturan kalsiyumun en iyi kaynağıdır.
Yiyeceklerin herhangi birinden veya birkaçından 1-3 porsiyon yenmesi günlük gereksinim için yeterlidir. 1 su bardağı süt veya yoğurt, 2 kibrit kutusu kadar peynir, 1 kâse sütlü tatlı, 1 porsiyon olarak kabul edilir. Bu gruptaki yiyecekler özellikle büyümekte olan çocuklar, ergenler, gebe ve emzikli kadınlar ile yaşlılar için önemlidir.
3. Grup: Temel enerji kaynağı olarak bilinen ekmek, bulgur, makarna, pirinç, mısır, şehriye, tarhana, irmik, un vb. tahıllardan oluşur. Ekmek her öğün yenilen yiyecektir. Yetişkin bir kişi için her öğünde 12 ince dilim ekmek yeterlidir. Ekmeğe ilave olarak bu gruptaki yiyeceklerin herhangi birinden 1-3 porsiyon yenilebilir. 3- 4 yemek kaşığı kadar pilav veya makarna, 1 kâse çorba, 1 orta boy patates, 1 dilim börek bir porsiyon olarak kabul edilir.
4. Grup: Taze sebze ve meyveler bu grubu oluşturur. C vitamini gereksinimi bu gruptan karşılanır. Domates, salatalık, biber, yeşil yapraklı sebzeler ve otlar, havuç, karnabahar, kereviz, patlıcan, enginar, ıspanak, pancar, kabak ve her türlü meyve.
Bu gruptaki yiyeceklerin herhangi birinden veya birkaçının karışımından 3-4 porsiyon yenmesi günlük gereksinimi karşılar. Sebze ve meyveden oluşan bir porsiyonun özellikle A ve C vitamini zengin kaynağı olan yeşil yapraklı sebze veya portakal, limon gibi turunçgiller veya domates olarak alınması önerilir. Elma, armut, muz, portakal vb. büyük meyvelerin orta büyüklükte bir tanesi, kayısı ve erik gibi meyvelerin 3-6 adedi, çilek, kiraz, üzüm gibi meyvelerin ise yarım su bardağı kadarı bir porsiyon olarak kabul edilir. 1 küçük havuç, 1 küçük kabak, domates, 4-5 yemek kaşığı pişmiş sebze 1 porsiyon sayılır. Bu gruplarda belirtilmeyen fakat daha çok yiyeceklere lezzet vermek amacıyla belirli miktarlarda kullanılan diğer bir grup: yağ ve şeker grubudur. Şeker vücuda sadece kalori sağlar. Fazla şeker yemek kişiyi dengesiz beslenmeye götürür. Bal, pekmez, reçel ve marmelât gibi yiyecekler şeker yerini tutar.
Gebelik kadın için doğal bir olaydır. Bu dönemde annenin yeterli ve dengeli beslenmesi önemlidir. Çünkü ana rahmindeki bebek, annenin aldığı besinlerle büyür, gelişir. Anne yetersiz besleniyorsa bebek annenin depolarını kullanır. Bu durumda bir yandan bebeğin büyüme ve gelişmesi olumsuz yönden etkilenirken diğer yandan annenin sağlığı tehlikeye girer.
Gebelikte beslenmenin 2 amacı vardır: Annenin sağlığını korumak, bebeğin normal büyüme ve gelişmesini sağlamak.
Anneyle ilgili olarak:
Yetersiz ve dengesiz beslenme gebe anne üzerinde çeşitli bozukluklara neden olur. Gebelik süresince bebek, anne zayıf olsa bile kendisi için gerekli olan enerjiyi, proteini, demir, kalsiyum gibi mineralleri ve vitaminleri anneden alarak gelişimini sürdürür.
Böylece annenin bu besin öğelerine olan gereksinimi artar. Artan gereksinimlerin karşılanmaması halinde, beslenme yetersizliğinin belirtileri olan kansızlık, diş çürümesi, kemik bozuklukları gibi sorunlar ortaya çıkar. Sonuç olarak anne halsiz ve yorgun düşer.
Uygun kilodayken gebe kalan sağlıklı bir kadında doğru beslenmeyle, gebeliğin sonunda yaklaşık 9 ile 12 kilo civarında bir ağırlık artışı görülür. Gebeliği boyunca 12,5 kilo almış ve miadında 3400 gramlık bir bebek doğurmuş bir anne adayında alınan bu kiloların dağılımı; Bebek: 3400 gram, Plasenta: 600 gram, Uterus: 900 gram, Amnios sıvısı: 0.8 litre (800 gram), Meme dokusu gelişimi: 400 gram, Kan hacmi artışı: 1450m1. (1450 gram), Dokulararası sıvı artışı: 1450 mI. (1450 gram), Artan yağ depoları: 3500 gram.
Gebeliğin değişik safhalarındaki değişik ihtiyaçlar dolayısıyla bu artış ilk üç ay içinde ayda 1 kg, ikinci ve üçüncü üç aylarda ise ayda 1 ile 1,5 kilo düzeyinde tutulmalıdır. Aşırı bir ağırlık artışı ise hem annede hem de bebekte istenmeyen sonuçlar doğurabilmektedir.
*Yeterli beslenme, açlık duygusunu bastırmak ya da canının çektiği şeyleri yemek ve içmek değildir. Sağlıklı beslenme, insanın büyüme ve gelişmesi, sağlıklı ve üretken olarak uzun süre yaşaması için gerekli olan besin öğelerini yeterli miktarlarda alıp vücuduna kullanmasıdır.
**Yeterli ve dengeli beslenebilmek için her öğünde yukarıda sözü edilen 4 gruptaki besinlerden bulundurunuz. Sadece bir besin grubuna dayalı olarak beslenmeniz sizi dengesiz beslenmeye götürür.
***Özellikle gebeliğin ilk aylarında bulantı ve kusma isteği sık rastlanan bir sorundur. Bu nedenle annenin besin alımının güçleştiği, bazı yiyecekleri reddettiği görülür. Böyle durumlarda yemeklerin küçük porsiyonlar halinde ve sık aralıklarla yenilmesi önerilir.
OP. DR. Kemale GÜLEN
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı