|
|
|
Tarih katliamına kim dur diyecek?..
|
İlk tapu senedimiz, Osmanlının en büyük mezarlığı olan Karacaahmet, yok olmakla karşı karşıya bulunuyor. Bu içler acısı duruma “Dur!..” diyecek bir etkili ve yetkili ise ne yazık ki ortalarda görünmüyor. |
Tarihçi Necdet İşli, Ircıca’da “Karacaahmet Mezarlığı Hakkında” bir söyleşi yaptı. “Karacaahmet’in Osmanlı İmparatorluğu’nun en büyük mezarlığı” olduğunu söyledikten sonra sözlerine şöyle devam etti: “Mermer taşlarıyla âdeta mahşerdeki Osmanlı’yı hatırlatır. Servileri ve gravürlere yansıtılmış göz alıcı topoğrafyasıyla insanı büyüler. Onun bu özelliği yerli ve yabancı kimleri büyülememiştir ki!.. O, kuşlarıyla, böcekleriyle ve hiç eksilmemiş kedi ve köpekleriyle ayrı bir dünyanın göstergesidir.
Mezarlık kültürü yok ediliyor
Muhteşem Karacaahmet’te Osmanlı mezar taşı ve mezarlık kültürü yok edilmeye çalışılıyor. Her biri ayrı biri sanat eseri ve tarih belgesi olan, görülmek için yapılmış bulunan mezar taşlarını gözlerden gizlemek için mezarlık iki metre yüksekliğinde taş duvarlarla çevrildi; hem de klâsik Osmanlı mimarîsi örneği küfeki tarihî mezarlık duvarları, aile sofa ve hazire duvarları yok edilerek!..”
Tarih katliamı
“Yapılan düpedüz tarih katliamıdır.” dedikten sonra Necdet İşli şöyle konuştu: “Hepsi ayrı birer değer olan Osmanlı mezar taşları günden güne yok ediliyor… Sergilenen fotoğraflar, acı gerçeğin birer belgesidir. Beş yıl, on yıl arayla yapılan tespitler, vahameti gözler önüne seriyor. Fotoğrafı bulunmayan, katalogu yapılmamış, ilmî parselâsyonu bile olmayan 50 hektardan fazla engebeli araziye sahip bu mezarlığın ilk adımda duvarlarla kapatılması, sonra da içeride fotoğraf çekiminin yasaklanması ilme ve akla; hele hele ‘şeffaflığa’ hiç mi hiç uymaz…”
Yön değiştiren kaçakçılık
Bir ara söz alan Togan Saraçoğlu da şöyle konuştu: “Yabancılar eskiden heykel başı kaçırıyorlardı; son zamanlarda ise mezar taşlarının başlarını kaçırıyorlar… Pek çok tarihî mezar taşının birebir istampajı çok şükür elimizde. Bulunuyor.”
Yasa ne diyor?..
“Karacaahmet Mezarlığı dahilindeki eserler 2863 sayılı Eski Eserler kanunu’na tâbidir. Mezarlıkla ilgili her işlem, taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları koruma bölge kurulunun müsaadesine tâbidir. Zira burası, yeni kurulmuş bir mezarlık değil, altı asırlık mezarlıktır. Mezar taşı tahribi kanuna göre suçtur…” diyen Necdet İşli’nin “Peki, yasanın bu hükmü işletiliyor mu?..” sorusuna cevabı şöyle oldu: “Ne yazık ki hayır!.. Fakat bu arada görülmemiş, duyulmamış, inanılması pek güç bir şey oldu: Mezarlıklarda fotoğraf çekilmesi yasaklandı!...”
Uzmanlık konusu
Necdet İşli konuşmasını şöyle sürdürdü: “Mezar taşları ve mezarlık kültürü, bir ihtisas işidir. Uzmanlık meselesidir. Bu konuda akademik bir kuruluş veya eğitim müessesesi yoktur. Resmî işlemler, bu konuda ihtisası bulunmayan, dolayısıyla, bu konuda diploma sahibi olmayan kişilerce yürütülmektedir… Acilen, kitabeler ve mezar kültürü üzerine bir enstitü kurulmalıdır. Mezarlıkların eksiksiz ilmî katalogları yapılıp devletçe yayımlanmalıdır…”
Toprak altındaki belgeler
Tarihçi Necdet İşli bu konuda da şunları söyledi: “Karacaahmet’te Türk tarihinin önemli bir çok vesikası toprak altında kırık hâlde bulunmaktadır… Dün dikili bulunan Reisülhattatîn Trabzonlu Ömer Vasfi Efendi’nin ve şair Enderunlu Vasıf Efendi’nin mezar taşları, niceleri gibi bu gün yerinde dikili değildir…. Taşlardan hiç olmazsa kalanını kurtaralım… Mezar taşları müzelik ve sergilik objeler değildir… Mezar taşı toplamak, mezarların yerlerini kaybettirmektir… Mezar taşları, koleksiyoncuların malı olamaz… Yapılması gereken ilk iş: Mezar taşı ve mezar tahribinden vazgeçmektir… Mezara hürmet göstermektir… Ölene ait hukuku çiğnememektir…”
|
Bu haber 4381 defa okundu.
|
Aydoğdu Ersin : 2007 / 01
|
|
|