|
|
|
Kardeş Azerbaycan’da kaygı veren çeteler (Yeni meydanda at oynatanlar)
|
Son zamanlar Azerbaycan’da baş veren süreçler durumun çok ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Bu gün cumhuriyette özellikle de Azerbaycan’ın başşehri Bakü’de baş veren cinayetler, gazetecilerin meçhul ölümleri durumun ağırlığını gözler önüne seriyor. |
Artık yabancı basın organları da Bakü’de baş veren hadiseleri şu veya bu derecede kaos alameti olarak gösteriyor. Şüphesiz ki, Azerbaycan’da baş veren her hangi bir hadise, Türkiye’yi ve Türk insanını yakından ilgilendirir. Azerbaycan Türklerinin milli şuurunun uyanmasında, bağımsızlığın kazanılmasında çok büyük rolü olan gazetecilerin sebebi meçhul ölümleri, Türkiye’deki gazetecileri derinden üzüyor.
Azerbaycan’ın bağımsızlığını kazandığı ilk devirlerde öldürülen gazeteci Cengiz Mustafayev ve onlarca gazetecinin ölümüne sebep olan suçluların şifresi çözülemedi. Çok yakın bir tarihte 2005 martında Azerbaycan’da özgür basın kuruluşlarından biri olan “Monitor” dergisinin başyazarı, muhalif yazar Elmar Hüseynov’un katledilmesi Türkiye’yi de sarstı. Ülkeyi şoke eden bu olayın ardından Cumhurbaşkanı İlham Aliyev, Elmar Hüseynov’a atılan kurşunun demokrasiye atıldığını söyledi. Ama cinayet bir türlü aydınlığa kavuşamadı. Yeni yayınlanmaya başlayan Batı Azerbaycan Türklerinin yegâne sesi olan “İrevan” gazetesine ve kurucusu Göçeri Nağıbeyli’ye karşı baskılar devam ediyor. Aslında bütün bu cinayetler faili meçhul değil, herkes tarafından açık seçik bilinmektedir.
İşin özü şudur ki, son yıllarda baş veren bütün cinayetler, oğul Aliyev iktidarını yöneten cumhurbaşkanlığı icra şubesinin rehberi Ramiz Mehdiyev ve Kemaleddin Haydarov ikilisinin hazırladığı senaryonun hayata geçirilmesinden başka bir şey değildir. 1937 Stalin’irn baskı siyasetinde olduğu gibi, şimdi çokları Ramiz Mehdiyevin baskı siyasetinin korkusunu yaşamaktadır. Ermeni yanlısı bu unsurlar, ellerindeki güçlü maliye kaynaklarından istifade ederek meydanda at oynatıyorlar. Kendilerinden kat kat üstün olan rakiplerinin, neyin pahasına olursa olsun nüfuzunu azaltmaya çalışıyor, tehditlerle, ölümlerle korkutuyorlar.
Azerbaycan cumhuriyetinin icra şubesinin rehberi Ramiz Mehdiyev’in bir kod adı daha vardır. ”Boz Kardinal.” Yani kendisi perde arkasında durarak olayları idare eden şahıstır. Ama son zamanlarda R. Mehdiyev ananevi faaliyet taktiğini yenileyerek artık olaylara perde arkasından değil, açık şekilde müdahale etmektedir. Ermeni yanlısı olarak tanınan bu zatın karısının Ermeni olduğu bilinmektedir. Ramiz Mehdiyev üçgenindeki unsurlardan Kemaleddin Haydaraov ve Haydar Babayev ülke ekonomisini ele geçirirler. Özellikle de “Azerpetrol”un yüzde 54’ine nezaret eden Haydar Babayevin iş adamları şebekesi, yalnız petrol sahası ile mahdut değil, aynı zamanda H. Babayev “AB Fin” holdingine de nezaret ediyor. Kemaleddin Haydarov ise dev istihsal ve hizmet sahalarını inhisarında tutuyor. Ülkedeki sigara üretiminin ortaksız sahibi olan “Eurepoan” Tobasso, Bakü’de balık mahsullerinde özel ağırlığı olan “Kaspian fiş” baş gümrükçünün himayesi altındadır. İki dev holding olan “Ata Holding” ve Gilan Holding” onun nezareti altındadır. Para her zaman güç demektir. Azerbaycan’ın ekonomisini ele geçiren bu üçgene yakınlığı ile tanınan ve Azerbaycan’da yeni çeteler kuran Hacı Memmedov ve Şahin Hüseynov da Azerbaycan’ın ekonomisini ele geçiren bu üçgene yakınlığı ile tanınan tiplerdendi. Söylenenlere göre Şahin Hüseynov’un adı aynı zamanda “PKK” terörist teşkilatında da yer alıyor. Böyle bir zatın milletvekili olması bir yana tutuklanıp cezalandırılması gerekiyor. Milletvekili olan siyasetteki ahlaksız, sahtekâr, ”firari” olan bu tip hakkında “İrevan” gazetesinde verilen bilgilere göre artık Bakıhanov kasabasında muhalefetin nüfuzlu adaylarının resimlerini yırtmak için “hareketli desteler” şekillendirdiği bilinmektedir.
İkinci hortlayan çetelerden biri de İlham Aliyev ve Ramiz Mehtiyev’e yakınlığı ile tanınan sok sayıyf ağır suçlarla itham edilen DİN’in baş müvekkili Hacı Memmedov, 10 mart 2005 yılında Azerbaycan iç işleri bakanlığında üst düzey yöneticiliğinde olan Hacı Memmedov ve çetesinin yakalandığı haberi yayıldı. Çetenin Azerbaycan Milli Güvenlik Bakanlığı tarafından ifşa olunarak yakalandığı iddia edildi. Hacı Memmedovun bundan önceki mahkeme salonunda erhum gazeteci Elmar Hüseynovu da onun çetesinin, hem de eski Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Ferhat Aliyev’in siparişi ile katlettiği hakkında açıklaması hâlâ da gündemin esas mevzusu gibi kalıyor.
Lakin merhumun gazeteci eşi Ruşeniye Hüseynova “Yeni Müsavat”ın yaptığı röportajda H. Memmedov’un söylediklerinin iktidarın oyunu olduğunu, hatta böyle bir oyunun önceden kurulabileceği düşüncesini de dile getirdi. O, hakimiyetin bu oyuna gideceğini bekliyordum diye açıklamıştı. Ruşeniye Hüseynova röportajında ilginç bir makama da dokunmuştu. Bu makam şundan ibarettir: H. Memmedovun çetesi ifşa olunan ilkin zamanlarda MTN, E. Hüseynovu da hemen çetenin öldürebileceği ihtimalini reddedip. “E. Hüseynov katledildikten bir kaç gün sonra Hacının çetesinin ifşa olunması, ardından da E. Hüseynovun bu çete tarafından öldürebileceği ihtimalleri seslendirildi.
Aynı vakitlerde hükümet bu ihtimali tek manalı şekilde tekzip ediyordu. Ben de o zaman MTN’nin bu işe bakan avukatıyla konuşmuştum. Bu görüş hakkında medyaya hiç bir bilgi vermemiştim. Onlar hemen vakitlerde bana diyorlardı ki, bu katli Hacı Memmedov’un çetesinin yapması ihtimali yoktur. Azmettiricinin Ferhat Aliyev olduğuna ilişkin H. Memmedovun söylediklerine gelince, Ruşeniye hanımım fikirleri şöyledir: “H. Memmedov ve çetesinin iktidarda kimlerin himayesi ve nezareti altında olduğunu herkes biliyor. Böylelikle ortaya mantıklı bir bağlılık çıkıyor. Bu çete teşkilatlı şekilde cinayetler yapmış. Tesadüfi bir adam mezkur guruba her hangi bir şahsın katlini azmettiremezdi. İktidarda olan bazı şahısların böyle siparişler yerine getirebilen çetesi var.
Eğer Ferhat Aliyev, E. Hüseynovun katline azmettirmek isteseydi, inanmıyorum ki, o Hacı Memmedova müracaat ederdi. Hacı Memmedov E. Hüseynovu öldürdüğünü söylüyorsa, buradan azmettiricinin Ferhat Aliyev olmadığı neticesi çıkar. Eğer azmettirici Ferhat Aliyev ise, katlin icracısı H. Memmedov değil. Hakikat bu kadar açıktır. “Hacı Memmedovun tüm faili mechul cinayetleri üstlenmesi, bazen “siparişçiler dışarıda“ gibi göndermeler yapması gösteriyor ki, çete halen İlham Aliyev iktidarının emrinde. Tüm bu olup bitenler gösteriyor ki, 2005 ekim ayının 19’unda parlamento seçimleri yaklaşırken bir tarafta iktidar-muhalefet gerginliği yaşanırken, diğer yanda da iktidarcı hesaplaşmalar açığa çıkıyordu.
Batılı çevreler ve Türkiye’nin sıcak baktığı Bakanlardan Ekonomi ve Kalkınma Bakanı Ferhat Aliyev’le Azerbaycan iktidarının “para kesesi” denilen Rusya’ya sıcak münasebeti, PKK’ya da desteği ve demokrasiye nefretiyle bilinen Gümrük Komitesi başkanı Kemalettin Haydarovun yıllardır devam eden gizli kavgası artık basına televizyonlara çıkmıştı. Ferhat Aliyev bütün bu olup bitenleri görerek televizyonlara ve ajanslara verdiği demeçlerde “Ülkede tekel var“ diyor, bundan Gümrük Komitesini sorumlu tutuyordu. Her fırsatta “ben Türküm, Türk oğluyum, Azerbaycan’a hizmet ediyorum” diyerek Ermeni ve Kürt olanlara karşı geldiğini ima ediyordu. “Hayatım tehlikede” beyanında bulunarak karşısındaki Kürt ve Ermeni yanlılarının çok korkunç olduğunun işaretini veriyordu. Korktuğu başına geldi. 19 Kasım 2005 tarihinde tutuklanarak hapse atılan Ferhat Aliyev hâlâ hapiste. Ferhat Aliyev’le ilgili gelişmeleri yakından takip etmeye devam edeceğiz.
|
Bu haber 14016 defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2006 / 10
|
|
|