Ekin, emek verilerek yazılan bir şiiri ya da bir besteyi vb. anlattığı gibi; emek verilerek ekilen bir besini de anlatmaktadır. Geçtiğimiz günlerde dokuzuncusu düzenlenen Kastamonu-Tosya Kültür ve Pirinç Festivali’ne katılan Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker, Tosya Ziraat Odası Başkanı ve birçok esnaf odaları temsilcileriyle bir araya geldi...
•Özel Tiyatrolara Devlet Yardımı, her yıl sonbahara girerken Kültür Bakanlığı’yla tiyatrocular arasında yaşanan “bitmeyen senfoni”... İki görüş var, Biri şu: Tiyatrocunun “gişe” kaygısı olmamalı ki, sahnelediği oyunlada “popülizm” yapmasın ve “düzey”den ödün vermesin, Aradaki açığı devlet kapatsın. Öteki görüş sanki “daha bir haklı” gibi geliyor kulağa: Devletten 40-50 milyar para alacaksın, bunun en çok dörtte birini harcayarak bir oyun koyacaksın; üstelik bu oyunla da devleti eleştireceksin. Yani, devletin “lütfettiği/bahşettiği” paranın gücüyle devlete dil uzatacaksın... Özetle, bir yandan “devletten beslenmecilik”le dalga geçeceksin, öte yandan devletten besleneceksin... Yaman çelişki doğrusu...
•Devlet ve Şehir Tiyatroları, Ekim’in ilk haftasında açılıyor... “Özel”ler hiç belli olmaz ! Eylül ortalarında perdesini açanlar da olacaktır, 2007’de açanlar da. Kimi -büyük olasılıkla- devlet yardımı alamamaya karşı “tavır” koyacak; 2006-2007 tiyatro sezonunu, tv. dizilerinde irili-ufaklı roller kaparak geçiştirecektir...
•Halkın ve öğrencinin “Satın alma gücü”nün giderek dibe vurduğu bir ülkede, sezon “sızlanma”larla geçeceğe benzer... Sanatseverler, dört kişilik bir ailenin “tiyatroya gitme” maliyetinin 80-100 milyon olduğu gerçeğini vurgularken; özel tiyatrolar da “üç sıra”ya oynadıkları gerçeğini duyurmaya çalışacak...