Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri Şapka ve Kıyafet İnkılâbı’nın 81. yıldönümü kutlamaları 23 Ağustos günü başladı. Sabah saatlerinde Törenler Olukbaşı’ndan başlayarak Atatürk’ün 1925 tarihli Kastamonu Nutku’nu okuduğu Arkeoloji Müzesi önüne kadar bando eşliğinde yapılan yürüyüşle başladı. Rengarenk kıyafetleriyle ve bayraklarıyla yürüyüşe katılan Türk Devlet ve Topluluklarının temsilcileri büyük ilgi gördü. Törende, Kırım Türkleri Meclis Başkanı, Ukrayna Milletvekili Kastamonu’nun fahri hemşehrisi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Vali Mustafa Kara, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, Jandarma Bölge Komutanı Arif Çetin, Milletvekilleri Musa Sıvacıoğlu ile Mehmet Yıldırım, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Genel Başkanı Nazmi Bilgin, Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan, Basın Birliği Başkanı Kemal Çapraz ve birçok kamu kurum ve kuruluşunun müdürleri protokolde yerlerini aldı. “GÖZÜM CEPHEDE KULAĞIM İNEBOLU’DA” Etkinliklerin açılış konuşmasını yapan Vali Mustafa Kara; konuşmasına Türk Dünyası’nın çeşitli yerlerinden, il dışından gelen ve törene il içinden katılan vatandaşlarımıza teşekkür ederek başladı. Şapka İnkılâbının Kastamonu’da yapılmasının anlam ve önemine değinen Kara, “İnebolu’dan başlayan ve Sakarya’ya kadar ulaşan silah cephane naklini sağlayarak Kurtuluş Savaşında büyük yararlılıklar gösteren Kastamonu’yu Kurtuluş Savaşı kazanıldıktan ve büyük emeklerle Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 23 Ağustos 1925 tarihinde büyük önder ziyaret etmişlerdir. 23 ve 31 Ağustos tarihlerini kapsayan bu program 10 güne yakın sürmüştür. Atatürk tarihte ilk kez bir ilde bu kadar uzun süre kalmıştır. Bu Kastamonu’nun tarihteki büyük yararlılıklarının bir sonucudur. Atatürk’ün “gözüm cephede kulağım İnebolu’da” sözü de Kurtuluş Savaşında İnebolu ve Kastamonu’nun önemini veciz bir şekilde ortaya koymaktadır” dedi. Vali Kara’nın ardından kürsüye gelen Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu ise konuşmasına “Atatürk’ün Kastamonu’ya Gelişleri Şapka ve Kıyafet İnkılâbı’nın 81. yıldönümü vesilesiyle sizleri saygıyla selamlıyorum, törenlere il dışından ve kardeş ülkelerden iştirak eden değerli misafirlerimiz hoş geldiniz” sözleriyle başladı. 23 Ağustos 1925 tarihinin, Türk İnkılâp Tarihindeki önemini vurgulayan Başkan Topçuoğlu, kıyafette birlik ve beraberliği sağlama ve medeni bir millet olma yönünde önemli bir adım olan bu inkılâbın Atatürk tarafından Kastamonu’da gerçekleştirilmiş olmasının biz Kastamonulular için ayrı bir gurur vesilesi olduğunu ifade etti. Başkan Topçuoğlu sözlerini şöyle tamamladı, “İşte Büyük Atatürk Kastamonu’nun bu fedakârlığının ve kahramanlığının ödülü olarak Şapka ve Kıyafet İnkılâbını ilimizde gerçekleştirirken söyledikleri ; “Efendiler, gördüklerimin en kıymetli kısmı bu güzel bölgenin samimi halkının çok aydın çok geniş ve yüksek bir zihniyet sahibi olmalarıdır” ifadesi de bizim için övünç vesilemizdir.” Artvin Kültür ve Turizm Derneği Halk Dansları Topluluğu ve Ahmet Yesevi Üniversitesi Yesevi Sanat Topluluğu ekibinin birbirinden güzel folklor gösterisinin ardından Türk Dünyası günlerinin açılışına geçildi. TÜRK DÜNYASI GÜNLERİ’NİN AÇILIŞI Her yıl Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafından organize edilen ve bu yıl 10.’su düzenlenen Türk Dünyası Günleri programı büyük bir katılım ve coşkuyla gerçekleşti. Nasrullah Meydanı’nda yapılan açılışta Kırım Türkleri Milli Meclis Başkanı, Ukrayna Milletvekili ve Kastamonu’nun fahri hemşehrisi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu, Vali Mustafa Kara, CHP Milletvekili Mehmet Yıldırım, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, MHP eski Milletvekili Mehmet Serdaroğlu, Kurum ve Kuruluş Müdürleri ve vatandaşlar yer aldı. “MANEVİ KÖPRÜLERİ SAĞLAM TUTMALIYIZ” Saygı duruşu ve İstiklal Marşı ile başlayan törende ilk konuşmayı Turhan Topçuoğlu yaptı. Topçuoğlu konuşmasında, “Belediye Başkanlığımızca düzenlenen ve bu yıl 10. su kutlanan “Türk Dünyası Günleri” adını verdiğimiz, Türk Dünyası ile Kastamonu halkını buluşturmayı, kaynaştırmayı amaçlayan “Türk Dünyası Günleri”ni aralıksız olarak 10 yıldır gerçekleştirmenin gurur ve huzuru içindeyiz, mütevazi imkanlarımızla yaptığımız bu etkinlikler için ilimize teşrif eden herkese hoş geldiniz” dedi. Hakasya’dan, Bosna Hersek’den, Kerkük’ten, Kırım’dan gelen soydaşlarımıza ve misafirlere üç gün boyunca ilimizi, insanımızı, kültürümüzü tanıtacaklarına değinen Topçuoğlu, etkinliklerin içeriğine değinerek konuşmasını şu şekilde tamamladı. “Türk Dünyası ile manevi köprüleri sağlam tutmalıyız. Dil bir köprüdür, köklerimize inmeli ve olayların böldüğü tarihimiz içinde bütünleşmeliyiz.”diyen Atatürk ‘ün direktifleri gereği yaptığımız Türk Dünyası Günleri’nin ilimize, ülkemize, Türk Dünyasına hayırlar getirmesini diler, değerli misafirlerimize tekrar hoş geldiniz der, hepinize saygılarımı sunarım.” KIRIMOĞLU’NA PLAKET Topçuoğlu’nun konuşması sonrası kürsüye gelen Kırım Türkleri Milli Meclis Başkanı Ukrayna Milletvekili ve Kastamonu Fahri hemşehrisi Mustafa Abdül Cemiloğlu’da yaptığı konuşmada Kastamonuluların hemşehrisi olmaktan dolayı büyük gurur yaşadığını ve Kastamonu’ya İnkılabı hediye eden Mustafa Kemal Atatürk’e minnettar olduğunu söyledi. Şapka ve Kıyafet inkılâbının gerçek medeniyete geçişte önemli bir adım olduğunu vurgulayan Kırımoğlu, Kastamonu’ya gelmekten büyük onur ve gurur duyduğunu ifade etti. Konuşmanın ardından Vali Mustafa Kara tarafından, Kırım Türkleri Milli Meclis Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu’na plaket verildi. Plaket töreninin ardından Türk Dünyası coğrafyasının çeşitli bölgelerinden gelen folklor ekiplerinin gösterileriyle programa devam edildi. Kırım Türkleri Halk Dansları ekibi, Bosna Hersek Sancak Halk Oyunları ekibi, Kerkük müzik topluluğu, Hakasya müzik Topluluğu’nun milli kıyafetleriyle süsledikleri halk oyunları katılımcılar tarafından dikkatle takip edildi. Gösterilerin ardından Vali Kara, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu ve Kırım Türkleri Milli Meclis Başkanı Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu tarafından “Türk Dünyası Günleri Kitap Günleri”nin ve Kırımlı ressam Ramiz Netovkin’in resim sergisinin açılışları yapıldı. Resim sergisinin açılışında ise Kırım lideri Abdülcemil Kırımoğlu tarafından Ramiz Netovkin’e plaket verildi. Birbirinden güzel eserlerin yer aldığı resim sergisi katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü. Resim sergisinin ardından Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde yazar Mine Özgür’ün Kastamonu Dokumaları Sergisi ve Abdurrahmanpaşa Lisesi emekli öğretmenlerinden Sait Civcioğlu’nun resim sergisi’nin açılışı yapıldı. Açılışı Vali Mustafa Kara, milletvekilleri Musa Sıvacıoğlu ile Mehmet Yıldırım ve Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu yaptı. KEREMCEM ÇOŞKUSU Etkinlikler akşam saatlerinde Gazi Stadyumundaki halk konserleriyle devam etti. Halkın tıklım tıklım doldurduğu stadyumda sahneye ilk çıkan TRT sanatçısı Fuat Paşa birbirinden güzel parçalarını Kastamonu halkı için söyledi. Fuat Paşa’nın ardından ise vatandaşların sabırsızlıkla beklediği son günlerin en popüler isimlerinden Keremcem sahneye çıktı. Keremcem, popüler şarkılarıyla Kastamonuluları coşturdu. Konserin ardından Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu her iki sanatçıya da plaket verdi. Kastamonu Fahri hemşehrisi Mustafa Abdül Cemiloğlu’nun da dikkatle izlediği konser gecenin geç saatlerinde sona erdi. TÜRK DÜNYASI’NIN MESELELERİ Türk Dünyası Günleri’nin ikinci gününde Halk Eğitim Merkezi’nde “Türk Dünyası’nın Meseleleri” konulu panel düzenlendi. Oturum Başkanı gazeteci yazar Kemal Çapraz, Kırımoğlu için; “Büyük önderimiz, Kırım’ın yolbaşcısı bu gün buradalar.” diyerek, onun yıllardır verdiği zorlu mücadeleye kısaca değindi. Kırım Meclis Başkanı ve Ukrayna Milletvekili Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu konuşmasında Kırım halkının, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanlarla işbirliği yaptıkları gerekçesi ile topraklarından sürülüp, soy kırıma uğradıklarını vurgulayarak, “Tabi ki gerçek bu değildi, böyle bir iş birliği yoktu. Zaten erkeklerin hepsi askerdeydi ve yalnızca kadınlarla çocuklar kalmıştı.” dedi. Kırım Türkleri Milli Hareketinde, zamanın şartlarına göre düzenlenen prensiplerle hareket edildiğini belirten Kırımoğlu, prensiplerden birinin silah kullanılmaması, diğerinin ise başka toplulukların hakları çiğnendiği zaman da susmamak ve onlara destek sağlamak olduğunu ifade ettiği konuşmasını şöyle sürdürdü, “Bizi kurtaran milli hareketimizdir ve bu gün yavaş yavaş haklarımızı geri almaya çalışıyoruz. En büyük sorunumuz Milli Eğitimi kuramamış olmamızdır.” diyerek Türkiye tarafından on yıl önce ilan edilen bin konut programı tamamlanmak üzere olduğunu sözlerine ekledi. “MİLLİ OLMADAN EVRENSEL OLUNMAZ” Konuşmacılardan Prof. Dr. Ahmet Taşağıl, nasıl bir strateji uygulamak gerektiği konusuna değinerek konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Türk Dünyası’nı anlayamama, bu konuda bilgi sahibi olmamama ve konuya profesyonelce yaklaşmama sorunların ana nedenidir. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile birlikte ortaya çıkan durumda, bu cumhuriyetler bir örnek aradı ve bu örnek Türkiye oldu. Bu gün Türk Dünyası devletlerinde iktisadi, siyasi ve toplumsal olmak üzere 3 temel sorun var. Eğitim’de desteğe ve milli birliğin oluşturulması konusunda çalışmalara ihtiyaç var.” Panelist Bünyamin Aksungur; “Beş bin yıl önce Konfüçyüs’un dediği gibi bir milleti alt etmenin savaştan daha etkili yolu o milletin müzik dilinden bir tek sesin çıkarılmasıdır. Bu söz, çok iddialı görünüyor ama değil. Müziğin bir dili var ve bu milletten millete değişiyor.”dedi. 1944 yılında Kırım’da yaşanan sürgün olayından söz ederken gözyaşlarına engel olamayan Aksungur; “Müzik kimliği ortaya çıkarıyor, kardeşliği sağlıyor.” dediği konuşmasını anekdotlarla süsledi ve Kazak Türkleri’nin ezgilerine bir örnek verdi. TRT’de yapımcı, yönetmen olarak görev yapan sanatçı Bünyamin Aksungur, “Milli olmadan evrensel olunmaz. Kastamonulu İhsan Ozanoğlu’nun Çanakkale Türküsü’nün yansıması Kerkük’te vardır. Kültür dilimizi kaybetmeyelim.” tümcelerinin ardından, sözlerini Çanakkale türküsü ile sonlandırdı. Konuşmacılardan Yahya Akergin; “Türk Dünyası’na bakış açısı ve zihniyet problemlerinden söz etmek istiyorum.” diye başladığı konuşmasını şöyle sürdürdü: “15 yıldan beri Türk Dünyası ile ilgili tavırlar iktidarlara göre değişmektedir. Yani Türkiye’nin Türk Dünyası ile ilgili kesin bir programı, stratejisi yoktur” Misyonerlik faaliyetlerinden de söz eden Akengin, “Batı’nın gerçek derdi misyonerlik çalışmaları ile herkesi Hıristiyan yapmak değil, İslam’dan uzaklaştırmaktır.” dedi. TÜRK KAYNAKLARI YAĞMALANIYOR Panelistlerden Türk Dünyası Araştırmaları Vakfı Başkanı Prof. Dr. Turan Yazgan konuşmasında şu görüşlere yer verdi: “Eğer bir millet, aklını bir tarafa bırakıp, hisleri ile hareket etmeye başlarsa sonucu; Türkiye’nin de içinde bulunduğu Türk Dünyası Devletleri’nin bu günkü durumu gibi olur. 20. Asır Türk Dünyası’nın en fazla sömürüldüğü, soyulduğu ve çok daha acısı horlanmaya başladığı bir dönem oldu. İşte uyanma, aklı yeniden kullanma mecburiyeti bunun içindir. Atatürk, bütün Türk Dünyası’nı her zaman göz önünde tuttu ve yapabildiği yardımı yaptı. Şu anda Türk topraklarının kaynakları Urallar’ın batısına doğru akmaya devam ediyor. Ayrıca Amerikan emperyalizminin gözü de Türk topraklarındadır. Bütün bunlar Türkiye için de geçerlidir. Büyük şehirlerimizin yüzde 60’ı gecekondudur. Son beş yılda çıkan bütün kanunlar ya suça teşvik eden ya da suçu affeden kanunlardır.” Belediye Başkanı Turan Topçuoğlu tarafından paneli yöneten gazeteci yazar Kemal Çapraz’a ve tüm panelistlere plaket takdim edildi. ÖNDERLER ARAÇ YAYLASINDA Kas-Der Genel Başkan Yardımcısı Oktay Altındağ’ın Sıragömü Yaylası’nda düzenlediği yemeğe Kırım Türklerinin önderi Mustafa Abdülcemil Kırımoğlu ve eşi Kırım Kadınlar Birliği Başkanı Safinar Kırımoğlu, Prof. Dr. Turan Yazgan, Kastamonu Belediyesi Başkan Yardımcısı Fikri Yazan, Araç Belediye Başkanı Bahtiyar Yaşar, Araç Kaymakamı ve İhsangazi Kaymakamı, Kırım Folklor Ekibi, Kas-Der Genel Başkanı Yücel Gündoğdu, Genelbaşkan Yardımcısı Ali Kartal, Basın Birliği Başkanı Kemal Çapraz ve çok sayıda davetli katıldı. Yayladaki yemekten çok etkilenen Kırım önderi, “Bu bölge bizim Kırım’a çok benziyor. Cennet gibi yerler” diye konuştu. KIŞLA PARKINDA TÜRKÜ VE ŞİİR GECESİ Etkinlikler kapsamında akşam devam eden Türkü ve Şiirlerle Türk Dünyası adlı programda TRT sanatçısı Bünyamin Aksungur, Türk Halk Müziği Sanatçısı Muhlis Topçu, Şair Ahmet Taşçı, Kerkük’lü ünlü türkücü Velit Ocuşlu ve ekibi sahne aldı. Ayrıca Ahmet Yesevi Üniversitesi Yesevi Sanat Topluluğu, Kırım Türkleri Halk Dansları Ekibi, Bosna Hersek Sancak Halk Oyunları Ekibi ve Hakasya Müzik Topluluğu katılımcılara unutulmaz anlar yaşattı. Etkinlikler için Kerkük’ten gelen Irak Meclisi Kerkük Milletvekili ve şair Fevzi Ekrem Terzi yaptığı konuşmada Irak’ta Kerküklüler’in zor durumda olduğunu söyledi ve Kastamonulular’dan Kerkük’e destek olmalarını istedi. Aynı zamanda şair olan Terzi okuduğu şiirle de izleyicilere duygusal anlar yaşattı.Türk Dünyası ezgileri ve halk oyunlarıyla mest olan Kastamonulular gecenin ilerleyen saatlerine kadar Türk Dünyası’nın etkinliklerini yakından izledi. Programın ardından Kastamonu Belediye Başkanlığı tarafından sanatçılara plaketler verildi. Türk Dünyası Günleri etkinliklerinin 3. gününde Belediye Başkanlığı tarafından Belediye düğün salonunda sünnet şöleni gerçekleştirildi. Etkinlikler, Kastamonu’ya gelen misafirlere Kastamonu’nun tarihi ve doğa güzelliklerinin gezdirildiği Kültür Gezisiyle son buldu. KAS-DER’DEN MUHTEŞEM KONSER Kas-Der Genel Merkezi tarafından Gazi Stadyumunda bir konser düzenlendi. Muazzez Ersoy, Hasan Yılmaz, Orhan Canayakın, Cesur Can, ve Gülcan Kara, Kastamonululara unutulmaz bir gece yaşattı. Kas-Der Genel Başkanı Yücel Gündoğdu, gecede Kastamonuluların birlik ve beraberlik içersinde olmasının önemine işaret ederek, Kas-Der’in bu konuda yaptığı çalışmalardan bahsetti. Kas-Der’in İstanbul’da bir Kastamonu Öğrenci Yurdu yaptıracağı sözünü de veren Yücel Gündoğdu, yurt için arsa sözü veren Gaziosmanpaşa Belediye Başkanı Dr. Erhan Erol’u sahneye davet etti. Dr. Erhan Erol’un yurt arsası sözüne binlerce Kastamonulu, başkanı ayakta alkışlayarak karşılık verdi. Kastamonulular üç gün boyunca tarihi bir gün yaşadılar.