Kasım 2008

Ö T E S İ

 

21.12.2024 



Yeşilçam’ın gizemli sesi


Sır perdesi aralandı ve beyazperdenin esrarengiz sesi Belkıs Özener, ilk albümüyle yıllar sonra da olsa dinleyenlerin karşısına çıktı...

Nilgün ASİL Yeşilçam’ın ‘büyülü yüzleri’ kadar, ‘buğulu sesleri’ de hepimizin hayatında bir takım izler bırakmıştır... Bir farkla ki, o yüzler aramızda, fotoğrafları duvarlarda, görüntüleri perdededir... Oysa o ‘buğulu ses’ hepimiz için bir sırdır. Kimi zaman Türkan Şoray’ın kimi zaman Hülya Koçyiğit’in dudaklarından dökülür onun nağmeleri. Fakat kendisi sırlar ülkesinin adı konmamış prensesi gibi hep perde arkasında, gözlerden ıraktadır... Biz o sesi, yıllar sonra günışığına çıkmış görürüz: Adı, Belkıs Özener’dir. Beyazperde’nin bu gizli emektarı, yine beyazperdenin ona oynadığı tatsız bir oyunla, sesini de çekmiştir sinema salonlarından... 70’li yıllarda esen müstehcen filmler furyasında, seslendirdiği bir şarkı kullanılınca içine kapanır... Ta ki, yıllar sonra onu hatırlayan ve 2004 yılında Uçan Süpürge Kadın Filmleri Festivali’nde en iyi dublaj sanatçısı ödülünü kendisine verenler çıkıncaya kadar... Aslında Özener o ödülle birlikte, sır olmaktan sıyrılmış, hak ettiği ünü seneler sonra tescil ettirmiştir. Bu ödül sadece onun hakkını teslim etmek değil, aynı zamanda o nostaljik sese yeniden kavuşmak anlamına da geliyor. Kendi deyimiyle ‘yıllarca karanlık dublaj odalarından’ seslenen Özener, adını taşıyan bir albüme kavuşma sevincini yaşıyor şu sıralar... Ve mutluluğunu, “Geç de olsa, hayatımda ilk defa sinemaya verdiğim emeklerim takdir bulmuştu. Yine de içimde bir boşluk vardı. Sevenlerime ve evlatlarıma kalıcı bir armağan bırakmak istiyordum. Nihayet o da oldu...” sözleriyle ifade ediyor. Onu mutlu eden “Yeşilçam Şarkıları” sonunda sevenleriyle buluştu. Biz de bu gecikmiş hoşluğu sizlerle paylaşmak istedik... Belkıs Özener’in, bugüne kadar arşivlerde kalmış şarkılarından oluşturulan “Yeşilçam Şarkıları / Sahibinin Sesinden” albümü Kalan Müzik tarafından bir süre önce yayınlandı. Yirmi beş şarkılık bu seçkiye kaynaklık eden kayıtların çoğu, filmlerde kullanılan ana bantlara ulaşılarak oluşturuldu. 60’lı ve 70’li yılların kültleşmiş Türk Filmlerinin en çarpıcı sahnelerinde yer alan bu şarkılar, dinleyicileri Türk Sineması’nın naif yıllarına doğru sihirli ve duygu yüklü bir yolculuğa çıkarıyor.


Bu haber 3354 defa okundu.

Ufuk Ötesi  : 2006 / 04

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002