Kasım 2008

Ö T E S İ

 

26.04.2024 



ATO’dan tarihi gaf


Düyun-u Umumiye Avrupalıların, 19. yüzyılın sonlarında, Osmanlı’nın son döneminde, devletten alacaklarını tahsil etmek için kurdukları teşkilatın adıdır. Osmanlı dış borçlarını ve bunu idare eden birimdir.

Veli Uçuk O dönemde bütün dış borçlar birleştirildi. Devletin bazı mallar üzerinden aldığı gelir, Türkiye Maliye Nezareti tarafından değil, Düyun-u Umumiye tarafından tahsil edildi. Bu durum devlet için bağımsız ikinci bir Maliye Bakanlığı anlamına geliyordu. Düyun-u Umumiye’nin yetkisine bırakılan gelirler şunlardı: Tütün, tuz ve ipek vergi gelirleriyle damga pulu ve balık resimleri. Düyun-u Umumiye’nin idare meclisi 7 üyeden oluşuyordu. Üyelerin ikisi Türk, diğerleri de her birinden birer üye olmak üzere İngiliz, Fransız, Alman, Avusturyalı ve İtalyan’dan müteşekkildi. Dış borçların tamamına yakın bölümü İngiliz ve Fransızlara ait olduğu için, Meclis-i İdare Başkanlığı yalnız onlardan seçilebilmekteydi.” Düyun-ü Umumiye geri döndü Tarihi Kısacıkzade Konağı’nı ATO satın almış. Satın almasına bir sözümüz yok. Ancak AB Bürosu olarak kullanılacak olması şahsen beni derinden üzmüştür. Çünkü Fransızların Adanamızı işgal ettiklerinde bu tarihi konak DÜYUN-U UMUMİYE binası olarak düşmanlar tarafından kullanılmıştı. Bu gün de aynı Hıristiyan batı Türk devletini sömürme peşinde o günde sömürme peşindeydi. Osmanlı İmparatorluğu’nun siyasi ve ekonomik hürriyetini Avrupa’ya teslim ettiği Düyun-u Umumiye ne ise AB’nin ve IMF’nin mantığı da aynı değil midir? Sağduyu sahibi yöneticilerden beklentimiz Teslimiyet-i Umumiye binası olarak kullanılan Kısacıkzade Konağı’nı AB bürosu değil de başka bir amaç için kullansalardı daha doğru bir iş yapmış olurlardı. Temennimiz bu tarihi hatadan bir önce dönülmesidir. 1856 yılında Kırım Savaşı’ndan dolayı Osmanlı tarihinde ilk kez İngilizlerden ve Fransızlardan borç para almış ve ödeyemediği için sonuçta koca imparatorluk çökmüştür. Bu günkü uygulamalar da aynı değil midir? Önce borç para veriliyor. Daha sonra da faizler biniyor. Ödenmedikçe borç öteleniyor ve taviz üzerine taviz verilmiyor mu? ATO binaya bir de levha asmış, aynen şu ifade yer alıyor. “Bu bina Adana’nın tarih ve kültürüne katkı amacıyla satın alınmıştır” Şimdi adama sormazlar mı? Bu nasıl tarihe ve kültüre katkı?.. Bunun adı olsa olsa II. teslimiyete hazırlık olur. Bu tarihi hatadan bir an önce dönülmelidir. ATO Başkanı Sayın Şaban Baş’ı ve ATO Meclisi’ni göreve çağırıyoruz. Bu işgüzarlıktan bir an önce vazgeçin. Yoksa sorumluları bir gün tarih mutlaka yargılayacaktır. veliucuk@hotmail.com


Bu haber 2886 defa okundu.

Ufuk Ötesi  : 2006 / 04

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002