Kasım 2008

Ö T E S İ

 

20.04.2024 



"Ermeni yalanının arkasında batının idealleri var"


Tüm Arşivciler Derneği Başkanı Hacı Haldun Şahin, Ermeni meselesinin kaynağında, Şark meselesi diye adlandırılan milletlerarası bir stratejinin yatmakta olduğunu söyledi.

Hacı Haldun Şahin yaptığı açıklamada, Asya’nın yumuşak karnı kabul edilen Anadolu her dönemde, Avrupa coğrafyasının emperyalist devletlerinin hâkimiyetleri altında bulundurmak istedikleri bir coğrafya olduğuna dikkat çekti. Şahin, bu topraklar üzerindeki Türk milletinin batılıları rahatsız eden bir temel unsun olduğuna da işaret etti. “Bundan dolayıdır ki, sözde Ermeni soy kırım iddiaları, Kıbrıs meselesi hep sıcak tutulduğu gibi buna son dönemlerde birde güneydoğu meselesi eklenmek istenmektedir” diyen Hacı Haldun Şahin açıklamasına şöyle devam etti: “Oysaki Türkü diğer milletlerden seçkin ve hakim kılan sır, hakimiyeti altındaki milletleri; hangi ırk ve dinden olursa olsun onların örf, adet ve inançlarına son derece saygılı olması adaleti her kesime eşit tatbik etmesidir” dedi. Türk arşivleri bunun en canlı şahitleri olduğunu belirten Şahin konuşmasını şöyle süürdürdü: “ Emperyalist batı gibi bünyesindeki azınlıklara asimilasyon metot ve usullerini tatbik etmemiş bilakis, onları aslî unsur saymış değişik görev ve makamlara getirerek de taltif etmiştir. Durum böyle olmamış olsaydı, Osmanlı hiç Ermeni asıllı Gabriyel NORADONKYAN Efendi’yi Ağustos 1908-Ocak 1910 Ticaret ve Nafia Nazırlığı’na, Temmuz 1912-Ocak 1913 Hariciye Nazırlığı’na, (Dışişleri Bakanlığı), Agop Ohannes KAZASYAN Paşa’yı Hazine-i Hassa Nazırlığına (Ocak 1880-Ekim 1891) ilaveten (30 Ağustos 1885 ve Aralık 1886-Mart 1887 ve Ağustos 1888-Mart 1891) Maliye Nazırlığı’na, Bedros KUYUMCUYAN Efendi’yi Eylül 1878’de Orman ve Maadin, Haziran 1880 tarihinde de Ticaret Nazırlığı’na, Mikail PORTAKALYAN Paşa’yı (1841-1897) Hazine-i Hassa Nazırlığı’na Ekim 1891-Kasım 1897, Ohannes ÇAMİÇ Efendi’yi Ağustos 1877 Aralık 1878’de Ticaret ve Nafia Nazırlığı’na, Ohannes SAKIZ Paşa’yı (1830-1912) Hazine-i Hassa Nazırlığı’na Kasım 1897- Ekim 1908, Oskan MARDİKYAN Efendi’yi Posta ve Telgraf Nazırlığı’na Haziran 1913 Kasım 1914, Kirkor SİNAPYAN Efendi’yi Ekim 1911-Ocak 1912 tarihleri arası Orman ve Maadin Nazırlığı’na, Ocak-Kasım 1912 Nafia Nazırlığı’na, Stanbulyan Efendi’yi Posta ve Telgraf Nazırlığı’na (Haziran-Ekim 1911 tarihleri arası) tayin eder miydi?” ÖNEMLİ GÖREVLERDEKİ ERMENİLER Osmanlı Devleti teb’asından saydığı Ermeni milletinden bir çok kişiyi çok önemli görevlerde değerlendirdiğine işaret eden Şahin, bunlara şu örnekleri de verdi: “Birçok ermeni vali, mutasarrıf ve büyük elçi gibi değişik görevlere getirmiştir. Davûd GARABET Paşa (1818-1873) Berlin mukim maslahatgüzârı 1840-Aralık 1842; Cebel-i Lübnan Mutasarrıfı Haziran 1861-Mayıs 1868; Nafia Nazırlığı Mayıs 1868-Haziran 1871), Ohannes KUYUMCUYAN Paşa (1858-1933) Cebel-i Lübnan Valiliği Aralık 1912-Haziran 1915, Misak Efendi Lahey elçisi Şubat 1898-Kasım 1909, Serkis HAMAMCİYAN Efendi Roma elçisi Ekim 1872-Şubat 1874, Serviçen Efendi Meclis-i Ayân Azası 1877, Dilber Efendi (Meclis-i Ayan Azası Ocak 1911), Tilkof ŞTOYAN Efendi Nisan 1911-Kasım1914 Meclis-i Ayân Azası.” Tüm Arşivciler Derneği Başkanı Hacı Haldun Şahin açıklamasını şöyle tamamladı: “Bu gün Ermeni milletinin Türk milletini ve devletini peşinen kin ve nefret hisleriyle mahkum edip, Türkün varlığını ortadan kaldırılması için her yolu mübah saymasının sebebi, emperyalist Avrupa’nın komplolarının bir neticesidir. Osmanlı Devleti’nin sadık bir tebaası olarak adlandırılan Ermeniler, XIX. yüzyılın ikinci yarısından itibaren, özellikle Çarlık Rusyası ve İngiltere tarafından Osmanlı Devleti’nin içten parçalanması yolunda kullanılmaya başlanılmışlar; önce Rusya’nın, sonra da İngiltere’nin gayretleriyle 31 Mart 1878 tarihli Ayastefanos (Yeşilköy) Antlaşması’na ve 13 Temmuz 1878 tarihli Berlin Antlaşması’na birer madde ile (16. ve 61. maddeler) dahil edilmişlerdir. Böylece o tarihe kadar siyaset sahnesinde görülmeyen Ermeni Meselesi adı altında suni ve düzmece bir problem ortaya çıkarılmıştır. Son bir buçuk asır Türk Milletini ve dünya siyasetini en çok meşgul eden konulardan birisi olan Ermeni Meselesi, Osmanlı Devleti’nin kendi tebaası olan Ermenileri idare ediş tarzından ortaya çıkmış bir terör hareketi olarak değerlendirilemez. Ermeni Meselesi, Ermenilerin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi statülerinden de kaynaklanmamıştır. . Bilinmelidir ki, Ermeni meselesinin kaynağında, Şark meselesi diye adlandırılan milletlerarası bir strateji yatmaktadır”


Bu haber 4271 defa okundu.

Ufuk Ötesi  : 2006 / 04

 

 Sayı :79

 KÜNYE
 
 ARŞİV
 
 ABONELİK
 
 REKLAM
 
 
  YAZARLAR
 Ali Arif Esatgil
Bayrak gibi yaşamak...
 Alptekin Cevherli
En zor yazım…
 Doç. Dr. Fethi Gedikli
Şimşek gibi çakıp geçen ülkücü
 Dr. Yusuf Gedikli
Sevgili Kemalciğim, candaşım, kardaşım, arkadaşım…
 Kemal Çapraz
Son söz...
 Olcay Yazıcı
Asil Neslin Son Temsilcisi: Kemâl Çapraz
 Bayram Akcan
“BOZKURT” Kemal ÇAPRAZ
 Aydil Erol
Bu çapraz, kimin çaprazı?!!
 Şahin Zenginal
Sensiz hayat zor olacak
 Ünal  Bolat
Sevdiğini Türk için seven Alperen
 Hayri Ataş
“YA BÖYLE ÖLÜM DEĞİL Mİ ERKEN”
 Mehmet Türker
Türk Dünyasının dervişi
 Mehmet Nuri Yardım
Kemal Çapraz diye bir kahraman
 Prof Dr. Ali Osman Özcan
Ufuk Ötesinde Çapraz Ateş
 Orhan Seyfi Şirin
Çapraz doğuştan ‘Reis’ti
 Rasim Ekşi
Kardeşim Kemal’in Vasiyeti
 Dr. Orhan  Gedikli
Sevgili Kemal Kardeşimin Ardından
 Özdemir Özsoy
Seni unutamayız
 Dr. Ünal Metin
“Ufuk Ötesi” yaşıyor
 Aybars Fırat
Kastamonu Beyefendisi
 Süleyman Özkonuk
Öteki Ufuk
 Zeki Hacı ibrahimoğlu
30 yıllık dostumdu
 Coşkun Çokyiğit
Kemal Çapraz “Tek Ağaç”lardandı
 Baki Günay
Kırım Meclisinde Kemal Çapraz sesleri
 Ahmet Tüzün
İz Bırakan
 Cem  Sökmen
Metropoldeki dâvâ adamı: Kemal Çapraz
 Hüseyin Özbek
Kemal Bey
 Asuman Özdemir
Sermayeye kurban gittin…
           
       
 
   

Karahan 2002