|
|
|
Bizi Kim Göçürdü?
|
Moskova’daki mikoyanların, mirzoyanların, önderlik ettiği ermeni lobisi tabii ki, bununla barışamazdı. Eğer Azerbaycan, Dağlık Karabağ’ın karşılığında öz sınırlarına yakın ilçelerdeki Azerbaycan Türklerinin yaşadıkları toprakları talep ederse, o zaman tezlikle taktika değiştirilmelidir. |
İrevan’daki Soykırım ve Sürgünler (1948-1953)
Sevil İrevanlı
Ermeniler derhal kılıf değiştirerek, bu kez Azerbaycan Türklerinin İrevan topraklarından göçürülme talebini ileri sürdüler. Bildiğiniz gibi son zamanlara kadar İrevan’da yaşayan Azerbaycan Türklerine yapılan (1948-1953 ) repressiyaların (göç ettirme) öğrenilmesi de yasak olan konulardan biri idi. Bütün bu yıllar içerisinde zulme tabi tutulan insanlar için-için yanmış, kavrulmuş, korkutan öz dertlerini açıp söyleme cesaretleri olmamıştı. İrevan’da yaşayan Türklerin bu faciaları hakkında hiçbir bilgi verilmemiş, yazılmamıştı. Yard. Doç. Dr. Abdulvahab Kara, Cengiz Dağcı kitabında yazıyor: Günümüzde bazı halklar olmamış olayları olmuş gibi göstererek, Türkleri inatla zalim ve soykırımcı bir millet olarak göstermeye çalışmaktadır. Bu temelsiz iddiaların taraftar bulmasında Türklerin kendi mazlum insanlarının tarihine gereken ilgiyi göstermemesinin de rolü büyüktür. Nazilerin savaş sırasında esir kamplarında bir milyon civarında Türkün (bunların hepsi Türkistan Türkleri idi) ölümüne sebep olmasına rağmen, bunun bir soykırım olduğu söylenmese bile, Stalin’in orduya alınmalarında, cepheye sürülmelerinde ve savaştan sonraki tutumlarına bakarak Türklere karşı örtülü ve sinsi bir soykırım uyguladığı söylenebilir. Bazı yazarların yazdığı romanlarda ve tarihi eserlerinde bu zulüm üstü kapalı şekilde hatırlatılsa da 1948-1953’te Azerbaycan Türklerinin Ermenistan’dan Kür-Aras kıyılarına göçürülmesinin asıl sebepleri tam açılmamış, bu konular üstü kapalı ve çivili kalmıştır. Yalnız bu konularla ilgili 1988 hadiselerinden sonra açık konuşma imkânı yaratıldı. Lakin yine de göçürülenlerin sayısı, göçürülmenin sebepleri vs. hakkında birbirine zıt, çelişkili fikirler söylenip, ihtimaller ileri sürülürdü. Tarihimizin bu karanlık sayfalarından biri olan bu konu ile ilgili asıl gerçekleri gün ışığına çıkarmak için arşivlerdeki geniş araştırmalar neticesinde elde ettiğimiz deliller ve tarihi belgelere dayanarak kaleme aldığımız bu yazıyı gerçekleri göstermek için, -acı da olsa- bilgilerinize sunuyoruz. Dağlık Karabağ’ı Azerbaycan’dan koparma teşebbüsleri başarısızlıkla neticelenen Ermenileri rahatsız eden konulardan biri de (1945-1946) Güney Azerbaycan’da başlayan Milli Azatlık harekatı idi. Bu harekatın devamı olarak Kuzey Azerbaycan ile Güney Azerbaycan’ın birleşmesinden “Bütöv Azerbaycan’dan” bahsediliyordu. Bu da Ermenileri oldukça rahatsız eden bir konu idi. Bu hadiseler Ermeniler arasında büyük heyecan ve endişe yaratmıştı. Ermeniler bu düşüncede idiler ki, eğer Güney ve Kuzey Azerbaycan birleşirse SSRİ-de Ukrayna’dan sonra en büyük cumhuriyet ortaya çıkabilir, bu da Ermenistan’ın ve Gürcistan’ın sıkıştırılmasına bölgede onların gücünün zayıflamasına sebep olabilir ” Mehz buna göre de Ermeniler, Ermenistan’ı genişletmek ve ermeni halkının sayısını artırmak için yollar aramaya başladılar.1943 yılın Aralık ayında üç devlet başkanının Tahran konferansında Sovyet-İran münasebetleri müzakere edilirken ermeni diasporası yaranmış fırsattan istifade ederek SSRİ Dışişleri Bakanı V. Molotova müracaatla ricada bulundular ki, İran’da yaşayan Ermenilerin SSRİ-ye yani Ermenistan’a göçürülmelerine izin versinler. Orada Stalin’le Molotov arasında yapılan konuşmadan sonra İran’da yaşayan Ermenilerin SSRİ-ye göçmelerine izin verilir. Bu tarihten itibaren İrevan’da yaşayan Azerbaycan Türklerinin “kara günleri” başlıyor. Ermeniler ise “Büyük Ermenistan” hülyalarının temelini koymuş oldular. Yurt dışında yaşayan Ermenileri Ermenistan’da yerleştirmek için Azerbaycan Türklerinin Ermenistan’dan göçürülmesi hakkında ilk karar “Golos Armenia” gazetesinde yayınlandı. Bu maksatla yurt dışından Ermenistan’a 450-500 bin Ermeni’nin göçürülmesi kararı alındı. Hiç vakit kaybetmeden İran’a Fransa’ya ve Ermenilerin yaşadığı bazı ülkelere Ermenistan’dan tebligatçı gruplar gönderildi ve Ermenilerin gelmesi başlatıldı. Lakin tahmin edilen miktarda yurt dışından Ermenilerin gelmesi Ermenistan’da ahalinin sıklığı bakımından birçok sıkıntılar yaratabilirdi. Soruna ilişkin 1946 Ocakta geçirilen bir toplantıda Ermenistan MK birinci katibi G.F. Arutunyan bildirdi ki, bu konuda Mİkoyan Beriya ve SSRİ Dışişleri Bakan yardımcısı Degonazov yardım edeceklerine dair söz vermişlerdir. Yukarıda adları geçen güçlerin yardımı ile yurt dışındaki Ermenilerin Ermenistan’a göçürülmesi bahane edilerek İrevan’dan Azerbaycan Türklerinin göçürülmesi meselesini gündeme getirdiler. (Devam edecek)
|
Bu haber 3007 defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2006 / 04
|
|
|