|
|
|
Özel Güvenlik Sektöründe Son Gelişme
|
13 Aralık 2005 tarihinde İstanbul’da diğer dernek başkanları ile bir toplantı yaptık. İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, illerinde kurulmuş bulunan toplam yedi derneğin başkanları ya da yetkilileri katıldıla |
- Sayın Kubuş, geçtiğimiz sayıda sizinle Özel güvenlik Sektöründeki Dernekleşme konusunda görüşmüştük bu çalışmalarınız şu an ne durumda?
- Derneğimiz sektör ile ilgili faaliyetlerde bulunan bir sivil toplum hareketi olarak ciddi bir boşluğu doldurmuştur. İstanbul da ve diğer illerde düzenlediğimiz toplam sekiz toplantıya 500’ü aşkın sektörde hizmet veren kişi katılmıştır.
- Federasyon çalışmalarınız ne durumda?
- 13 Aralık 2005 tarihinde İstanbul’da diğer dernek başkanları ile bir toplantı yaptık. İstanbul, Ankara, Antalya, İzmir, illerinde kurulmuş bulunan toplam yedi derneğin başkanları ya da yetkilileri katıldılar. Bu toplantıya Kocaeli Üniversitesi Hereke İsmet Akyol Özel Güvenlik Meslek Yüksek Okulunun yetkilileri de katıldı. Bu toplantıda oy birliği ile Özel Güvenlik Federasyonu (ÖGF) kurulması konusunda karar verildi. Daha sonra Elektronik Güvenlikçiler Derneği GESİDER de federasyona katılma konusunda bir prensip kararı aldıklarını bildirdi.
- Sayın Kubuş, konu ile ilgili çok yoğun bir çalışmanız olduğu anlaşılıyor. Dernek olarak yetkililerden yeterli ilgi ve alakayı görüyor musunuz?
- Gereken olumlu yaklaşımları görüyoruz. Bakanlıktaki, Emniyet ve Jandarmadaki yetkililer bizlerin konularla ilgili fikirlerini alıyorlar, bu çok önemli bir durum. Bakanlık Yetkililerinin demokratik ve katılımcı yaklaşımları neticesinde Dernek Yetkililerinin de bu toplantıya davet edilerek görüşlerinin alınması sektörde taktir ile karşılanmıştır.
- Bu toplantıda önemli gördüğünüz neler görüşüldü?
- Fiili durum ile Hukuki durumun örtüşmediğini, birçok yerde henüz Özel Güvenlik Görevlilerinin Çalışma İzin belgelerini alamadıklarını, Ceza Hukukunun genel prensibi olan savunma hakkının şirketlere ve personele verilmesi gerektiğini, savunma alınmadan ceza tatbikinin yapılamayacağını, bu gibi bazı aksaklıkların olduğunu, bunların çözümsüz olmadığını, iyi niyetli uygulamalar ve çıkartılacak yeni bir genele ile düzeltilebileceğini, bu yönetmelik çalışmasına katkıda bulunmak isteyenlerin önerilerini direkt olarak kendisine yada Asayiş Dairesi yetkililerine ulaştırabileceklerini, yönetmelik ile çözüm getirilemeyecek en önemli konunun personelin çalışma izin belgesi için ödemesi gereken harç tutarının olduğunu, bu konunun da zaman içerisinde çözülebileceğini, şu an için yasa değişikliğinin yapılmasının mümkün olmadığını, yükümlülüklerini yerine getiremediklerinin konuşmalardan anlaşıldığını, bu nedenle gerekli hazırlıkların yapılabilmesi ve aksaklıkların giderilebilmesi için Özel Güvenlik Faaliyet İzin Belgesi almış olan şirketlerin yılın ilk aylarında denetlenmeyeceğini, ancak faaliyet izin belgesini almamış olan şirketlerin hakkında işlem yapılacağını, denetlemeden; her dakika Özel Güvenlik şirketlerine gidilerek kontrol edileceği anlamının çıkartılmamasını, hatta beyan usulünün uygulanmasının daha doğru olacağını, kimsenin öyle kılıcını kuşanıp ceza yazmak gibi bir görevi olmadığını, bu işin ismi üzerine “Özel Güvenlik” olduğunu, devletin çok fazla müdahil olmaması gerektiğini, devletin her konuda düzenleme yapmasının, her şeye müdahale etmesinin gereksiz olduğunu, Özel Güvenlik firmaları ile devletin ortaklaşa bir dayanışma, iyileştirme ve çözüm yaratacak tarzda diyalog içerisinde çalışmasının arzu edildiğini, kimlik kartları ile ilgili problem olduğunu bu konunun üzerine eğileceklerini, yaptırımların yeterli olduğunu, derneklerde daha önceden mutad denetimler yapılmaya çalışıldığını, ancak bunun başarılı olmadığını şimdi beyan usulünün getirildiğini ve işlerin gayet iyi yürüdüğünü, Özel Güvenlik Sektöründe de aynı yöntemin uygulanmasının doğru olacağını, denetimlerde nizami denetim yerine beyan sisteminin getirilebileceğini, hakkında olumsuz bilgiler gelen yerlerin zaten denetleneceğini, tüm şirketlerin her yıl denetleneceği ile ilgili bir hükmün olmadığını, peryodik denetimden vazgeçilmesinin gerektiğini, işlerin her geçen gün büyüdüğünü, özellikle büyük illerde sadece bu konu ile ilgili bir Vali Yardımcısının görevlendirilebileceğini, ilgili birimlerde personel sayısının artırılması için gereken talimatları vereceklerini, güvenlik Soruşturması ve Arşiv Araştırmasının uzun bir süre aldığını, bu personelin devletin üst kademelerinde çok kritik yerlerde çalıştırılmayacağını, bu nedenle de mevcut güvenlik soruşturması prosedürlerinin uygulanmasının yarar getirmediğini, aksine zaman kaybına neden olduğunu, Özel Güvenlik Görevlilerinin tahkikatları ile ilgili yeni bir yönetmelik yayınlanabileceğini, Bu işlemin elektronik ortamda 1-2 günde yapılabilecek hale getirilmesinin gerektiğini, tüm işlemlerin en hızlı ve esnek şekilde, gerekirse yorum yapılarak gerçekleştirilmesinin gerektiğini, sınavlar ile ilgili sıkıntıların giderileceğini, özel Güvenlik Görevlilerinin belirlenen bölgelerde işverenin finansmanı ile görev yaptığını, bu nedenle görevleri ile ilgili denetimin Özel Güvenlik Şirketinin ve İşverenin yani hizmeti satın alanın sorumluluğunda olduğunu, bu konuda genel kolluğun herhangi bir sorumluluğunun olmadığını, kolluğun bu konuya müdahil olmasının doğru olmadığını, adli suç duyurularının Valilikler tarafından süzgeçten geçirildikten sonra yapılacağını, denetimlerin sadece Özel güvenlik konusunda uzman personelden oluşan ve başlarında Yüksek Okul mezunu bir yöneticinin bulunduğu Valilik onaylı bir komisyonun yapabileceğini, kollukta görevli diğer personelin denetimlerde görevlendirilmesinin doğru olmadığını, yeni bütçe döneminde gerekli hazırlıkların yapılarak Asayiş Dairesinin bütçesine ihtiyaç duyulan miktarın ilave ettirilmesinin gerektiğini, kimlik belgelerinin tek merkezden standart olarak yapılmasının, doğru olacağını, farklı uygulamaların giderileceğini, koruma planları ile ilgili mevcut uygulamaların çok detaylı ve gereksiz olduğunu, hazırlanan planların Valiliklerce onaylanıp ilgilileri tarafından muhafaza edilmesinin doğru olacağını, yapılacak iş ve işlemlerde, Yönetim Kurulu Kararının istenmesinin gereksiz olduğunu, bu konuda Ticaret Kanunu doğrultusunda, yetkilendirilen idarecilerin imza sirkülerindeki yetkilerinin dikkate alınmasının gerektiğini, kıyafet konusunda firmaların kendilerini ve farklılıklarını ifade etmesinin ve rekabete açık bir sistemin Genel Kolluk kuvvetlerine benzememek şartı ile doğru olacağını, onay verilirken buna dikkat edilmesi gerektiğini, bu toplantıda ifade edilen yada tespit edilen diğer aksaklıkların giderilebilmesi için yönetmelik ve genelge hazırlanacağını, dileyenlerin bu çalışmaya katkıda bulunabileceklerini ifade etmiştir.
Sektörün sorunlarının masaya yatırıldığı bu toplantıda mevcut imkanları sonuna kadar kullanarak, uygulanabilir çözümler üreten Müsteşar Yardımcımız Sn Zekeriya Şarbak’a ve Toplantının yapılmasında emeği geçen tüm yetkililere, katılımcı, yapıcı ve Üstün görev anlayışları için sektörümüz adına teşekkür ediyor, şükranlarımızı sunuyoruz.
- Özel Güvenlik ile ilgili önemli bazı rakamlar verebilir misiniz? Kaç şirket var kaç personel sertifika aldı?
- Aynı toplantıda, Asayiş Daire Başkanlığı Özel Güvenlik Şube Müdürü Sn. Kenan Başaran;
- Bu güne kadar, Özel Güvenlik Şirketi kurulması için 640 müracaat yapıldığını bunlardan 510 adedinin faaliyet izin belgelerini aldıklarını, Özel Güvenlik Eğitim Kurumu kurulması için 346 müracaat yapıldığını bunlardan 324 adedinin faaliyet izin belgelerini aldıklarını, Şu an faaliyette bulunan toplam 834 firmanın bulunduğunu, sınavlara toplam 116295 adayın girdiğini bunlardan 84584 adedinin başarılı olduğunu, daha Önceden 2495 Sayılı kanun kapsamında çalışmakta olan toplam 57855 kişinin bulunduğunu, bu durumda sektörde halen çalışabilecek vasıflarda toplam 143 439 kişinin bulunduğunu, 5188 Sayılı Kanunun 3. Maddesindeki kişi koruma konusunun muğlak ifadelerle belirtildiğini, tatbikinde sıkıntıların olduğunu, yönetmeliğin 13. Maddesinin son fıkrasının kaldırılmasının doğru olmadığı konusunda sektörden sürekli şikayetlerin geldiğini, şirket Yöneticilerinin herhangi bir sebeple görevinden ayrılması halinde yeni yönetici görevine başlayıncaya kadar şirketin faaliyetlerinin durdurulması gerektiğini bu konu ile ilgili olarak şirketlerin bazı rahatsızlıklarını dile getirdiklerini, sektörde faaliyette bulunan şirketlerin personel kıyafetlerinin kolluk güçlerinin kıyafetlerine benzemesi nedeniyle şikayetler aldıklarını, çok değişik renk ve şekilde kıyafet giyildiğinden karışıklıklar yaşandığını bu nedenle de kıyafette yeknesaklığa gidilmesinin doğru olacağını, yenileme Eğitiminin süresinin gereğinden fazla uzun olduğunu, ders konularının belirtilmediğini, bu nedenle sınavlarda konu itibarı ile sıkıntı yaşanacağını, yasada cezai yaptırımların yöneticiye tatbik edileceğinden bahsedildiğini, kurucu ve ortakların da sorumluluğunun olması gerektiğini, Milli Eğitim Bakanlığının, Eğitim ile ilgili konuların kendi sorumluluklarında bulunduğundan bahisle, eğitim kısmının kendilerine devredilmesi konusunda taleplerinin olduğunu, toplantı masalarına örnek denetleme formlarını bıraktıklarını incelenip görüşlerin toplantı sonrasında kendilerine iletilmesini, POL-NET veri tabanında kullanılmak üzere Özel Güvenlik ile ilgili program yazdırıldığını, önümüzdeki hafta içerisinde illerin kullanımına açacaklarını söylemiştir.
- Bu toplantıda siz görüş beyan ettiniz mi?
- Asayiş Dairesi Başkanlığı yetkililerinin de belirttiği gibi Özel Güvenlik sektöründe çalışabilmek için eğitim almış bulunan toplam 143 439 kişinin bulunduğunu, Bu personelin bir kısmının kendi özel sebepleri nedeniyle halen özel güvenlik sektöründe fiili olarak çalışmadıklarını, Müracaat ettikleri halde büyük bir kısmının Çalışma izin Belgelerini henüz alamadıklarını, Sektörün yaklaşık 200 bin çalışana ihtiyaç duyduğunu, bu durumda 50 bin kişilik bir açığın söz konusu olduğunu, bu nedenle de özellikle İstanbul’da bulunan şirketlerin çalışanlarının büyük bir kısmının çalışma izin belgesini alamadığını, bu durumun hizmet kalitesini düşürdüğünü, maliyetleri artırdığını, bu olumsuz durumun sorumlusu arandığında; Kanun koyucunun, idarenin, işverenlerin, şirketlerin, personelin eşit derecede sorumlulukları olduğu halde 01.01.2006 tarihinde yasanın cezai müeyyidelerinin yürürlüğe girmesi halinde sadece şirketlerin cezalandırılacağını, bunun haksızlık olacağını, sektörün en acil çözüm bekleyen sorununun bu konu olduğunu belirterek; Sayın Müsteşar Yardımcısından, Yasanın cezai Yaptırımlarının uygulanacağı tarihin bir süre daha Ötelenmesini yada Özel Güvenlik Eğitimi almış olan personelin üç sınav hakkını kullanıncaya kadar çalışmasına müsaade edilmesini sektör olarak talep edildiğini, sınavların önceden açıklanan belirli tarihlerde yapılmasının gerektiğini, Eğitim ve Sınav konularının Milli Eğitim Bakanlığının uzmanlık alanı olması, bu konularla ilgili kaynaklarının müsait olması nedeni ile Eğitim konusunda Milli Eğitim Bakanlığı ile işbirliği yapılmasının gerektiği, bu durumda % 18 uygulanan KDV oranı konusunun da çözümleneceğini, Özel Güvenlik İzin belgeleri ile ilgili olarak sorumluluk bölgesine göre Emniyet Müdürlüklerine yada jandarma Komutanlıklarına müracaat edildiği, şirket merkezinin ve Güvenlik sağlanan yerlerin değişik sorumluluk bölgelerinde olması halinde uygulamadan doğan aksaklıklarla karşılaşıldığı, bunun yerine derneklerde uygulanmakta olan yeni yapılanmaya paralel olarak Merkez Teşkilatının ve illerde Bir Vali Yardımcısının sorumluluğunda İl Özel Güvenlik Müdürlüğü’nün oluşturulmasının faydalı olacağını, ortaokul mezunu emekli polis veya askerlerin kendi zati silahları oldukları halde yasanın bu kişilerin silahlı özel güvenlik görevi yapmasına müsaade etmediği, bu duruma çözüm getirilmesi gerektiğini, Eğitim Kurumlarının arzu edilen kalitede hizmet verebilmesi ve ayakta kalabilmeleri için Silah Ruhsatı yada Av Teskeresi alan kişilerin Eğitimden geçirilmesi gibi, faaliyet gösterebilecekleri yeni hizmet alanlarının yaratılmasının gerektiğini,
Özel Güvenlik Hizmetlerinde Başkanlıkta görev yapan personel sayısının yeterli olmadığını, bazı Üniversitelerde İki Yıllık Özel Güvenlik Meslek Yüksek Okullarının açıldığı, burada eğitim görmekte olan öğrencilerin gelecek kaygısı içerisinde oldukları, Yasanın bu öğrencilerle ilgili bir düzenleme getirmediği, bu durumda staj yapmalarının dahi mümkün olmadığı, bu konuya çözüm getirilmesi gerektiğini, görev ile ilgili herhangi bir durumunda karakola giden özel güvenlik görevlisini Polis veya Jandarmanın kendi meslektaşı gibi görmediği, bu konuda gerekli talimatların verilmesinin gerektiğini ifade ettim.
- Son olarak Söylemek istediğiniz bir şey var mı?
- Biraz önce yaptığım açıklamalardan da anlaşılacağı gibi Sektörün yaklaşık 200 bin personele ihtiyacı var ancak şu anki rakamlarla yaklaşık 143 bin kişi bu sektörde çalışmaya hak kazandı. Buradan da anlaşılacağı gibi yaklaşık 60 bin kişilik bir açık söz konusu.
Ülkemizde büyük ölçüde işsizlik probleminin olduğunu düşündüğümüzde bu rakam ciddiye alınmalı. Gençlerimiz Özel Güvenlik Temel Eğitimi aldıkları taktirde kısa vadede iş bulmaları mümkün.
Güvenlik talep eden kurumların arasında bankalar da bulunmaktadır. Şu an için biz bu taleplerin tamamını karşılayamıyoruz.
Özel Güvenlik Eğitimi almak isteyen gençlerimiz 0212 452 66 88 numaralı telefondan irtibat kurabilirler. İstanbul, Eskişehir, Bursa, Trabzon illerinde Özel Güvenlik Eğitim merkezlerimizde eğitim alabilirler. Diğer illerde de derneğimiz üyesi olan şirketlere yönlendirebiliriz. Gençlerimizin kendi gelecekleri için kendilerine yatırım yapmaları gerektiğini, bu konuda eğitim almalarının gelecekleri açısından faydalı olacağını düşünüyorum.
- Bu uzun söyleşiniz ve verdiğiniz bilgiler için teşekkür ediyorum.
- Ben teşekkür ediyorum.
|
Bu haber 14115 defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2006 / 01
|
|
|