Kastamonu Belediye Başkanlığı’nın düzenlediği “Türk Dünyası Günleri” bu yıl dokuz yaşına bastı. 2006’da 10’uncu yıl için görkemli kutlamalar yapacaklarını söyleyen Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu mütevazı tavırlarıyla bütün Kastamonuluların kalbini feth etmiş.
23-25 Ağustos 2005 günleri arası düzenlenen programa Romanya’dan Azerbaycan’a, Makedonya’dan Kazakistan’a, Kerkük’e, Ahıska’ya kadar bütün Türk Dünyası’ndan katılanlar oldu. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı Şuayip Özcan, MHP Genel Başkan Yardımcısı Oktay Vural ve Kastamonu milletvekili Mehmet Yıldırım iştirak ettiler.
Törenler, Atatürk’ün Kastamonu’da ilan ettiği “Şapka İnkılâbı” anısına yapılan ve Olukbaşı’ndan başlayıp Kastamonu Müzesi önünde biten yürüyüş kortejine Vali Mustafa Kara, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, Kastamonu milletvekilleri, mülkî ve askerî erkân katıldı. Protokol dışında çok sayıda vatandaş da yürüyüşe katılarak güne renk kattılar. Yürüyüş kortejinde en çok ilgiyi çeken grup ise Irak Türkleri oldu. Evlerinin balkonlarından yürüyüş kortejini alkışlayan vatandaşlar Irak Türkleri’ne yoğun ilgi gösterdiler. Türk Devletlerinin rengârenk bayraklarının taşındığı yürüyüşe vatandaşlar sevgi gösterileriyle karşılık verdi.
Müze önünde Makedonyalı Türkler halk oyunlarından örnekler verdiler. Öğleden sonra Türk Dünyası Kitap Sergisi ile Irak Türkleri’nin resim sergisi ve Belediye Başkanlığı binasında resim sergisi açıldı. Avrasya Kültür ve Sanat Birliği Merkezi ressamları Özcan Tekin, Prof. Dr. Ahmet Atan, Yard. Doç. Dr. Mehmet Başbuğ ve Azerbaycanlı ressam Sadık Babayev Hanlaroğlu’nun katıldığı sergi de büyük ilgi gördü.
Kastamonulular, akşam düzenlenen ve Hatice ile Funda Arar’ın katıldığı halk konserine inanılmaz bir ilgi gösterdiler. Konserde valilik binası önündeki Cumhuriyet Meydanı’nı dolduran vatandaşlar saatlerin nasıl geçtiğini anlamadıklarını belirterek etkinliklere doyamadıklarını dile getirdiler.
İkinci gün başlayan şehir gezisi, Kastamonu’yu hiç tanımayanlar için aydınlatıcı, tanıyanlar içinse nostaljik bir tur niteliğini taşıyordu. Şehir içinde atılan bir turdan sonra Kasabaköy Mahmut Bey camisine gidildi. Beylikler döneminin en önemli yapılarından biri olan cami, özgün kalem işlerini ve boyamalarını “Allah’ın yardımıyla” korumakta... Türk motiflerinin en güzel örneklerini burada görmek mümkün.
Mahmut Bey camisinin bulunduğu köyde bir de Osmanlı hamamı var. Kafilemiz Mahmut Bey Camisine giderken “su sıcaklığını kontrol eden taş bodrumlara sahip” hamamı uzun uzun inceleme imkânımız oldu. Kastamonu Kent Kültürü Müzesi ise bu sahadaki ilklerden bir tanesi.. Müze Müdürü Fahri Özbek, bu güzel müzeyi Türk Dünyası’ndan gelenlere büyük bir heyecanla ve zevkle anlatıyor. Müzede, Kastamonu’nun geçmişi ve zengin kültür mirasının nasıl korunmaya çalışıldığı ortaya çıkıyordu.
İkinci günün son faaliyeti Türk Dünyasının Sorunlarının tartışıldığı Gazeteci-yazar Kemal Çapraz’ın oturum başkanlığını yaptığı panele konuşmacı olarak, Kazakistan Ahmet Yesevi Üniversitesi Türk-Kazak Üniversitesi Uluslar arası İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Aydar Abauv, Yrd. Doç. Dr. Zeki Gürel, Ahmet Yesevi Üniversitesi Öğretim Görevlisi Hikmet Eren ve Ahıska Türklerinden Azerbaycan İlimler Akademisi Öğretim Görevlisi Sevil Piriyova katıldı. Türk Dünyası’ndaki gelişmeleri ve bölgelerinin durumlarını anlatan konuşmacılar, önemli noktalara işaret ettiler. Paneli yöneten Çapraz ise Türk Dünyası’na Türkiye Cumhuriyeti’nin tecrübelerini aktarması gerektiğini belirtti. Çapraz, “Türkiye Cumhuriyeti Türk Dünyası’nın kalbidir, beynidir. Türkiye’nin güçlü bir şekilde Türk Dünyası’na önderlik etmesi gerekmektedir” dedi. Son gün muhteşemdi… İnebolu-Abana-Bozkurt ilçelerinin dolaşıldığı geziye katılan konuklar Türk kültürünün nasıl bütüncül bir yapıya sahip olduğunu bizzat gördüler. Atasözlerinden tutun da âdetlere kadar Romanya’dan Kırgızistan’a Türk kültürünün bir bütün olduğu bütün konuklar tarafından gözlemlendi.
Türk Dünyası müziklerinden örneklerin sergilendiği günün son bölümünde Kışla Parkı hınca hınç doluydu. Kastamonu halkının Türk Dünyası’ndan gelen konukları bağrına basması ve güzel dostlukların kurulması yapılan faaliyetlere halkın sahip çıktığının en belirgin göstergesiydi. Kastamonu Belediye Başkan Turan Topçuoğlu, Başkan Yardımcısı Mehmet Sayan, Fikri Yazan Türk Dünyası’ndan gelen konuklarla ilgilenebilmek için bütün mesailerini sarf ettiler. Kastamonu Türk Dünyası Günleri boyunca tarihle-geleceğin kucaklaşması yaşandı. Bir yanda görkemli bir tarih… Öte yanda bu görkemli tarihi gelecekte ayağa kaldırmaya azimli ve kararlı gençler.. Türk Dünyası’ndan gelen konuklar görkemli tarihin nabız atışlarını hissederken, geleceğe daha güvenli bakmanın gururunu da yaşıyorlardı.
Nasrullah Meydanı’nda millî şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un ünlü “Nasrullah Camii” indeki vaazı aklımıza geldiyse de “suyundan içip” yedi kere daha gelme dileğini tercih ettik.
Rehberlerimiz Macide Berber ve Mehtap Sözcü Kastamonu’yu bizlere tanıtmak için yoğun çaba sarf ettiler. Rehberlerin anlatacakları o kadar çok tarihi ve turistik eser vardı ki, bunları üç güne sığdırmanın zorluğunu onlar da anlatırken yaşadılar.
“Bir Türk dünyaya bedeldir” sözünü Kastamonu kışlasında neden dile getirmişti?..
Atatürk’ün Türk milletine olan güveni neden Kastamonu’da tecelli etmişti?.. Bunlardan hiç söz edemedik… Bunu ancak Kastamonu’ya giderseniz öğrenebilirsiniz… Sokakta rast geleceğiniz herkes öz be öz Türk’tür de ondan… Atatürk’ümüz özellikle bu ilimizde, yapmak istediği her yeniliği Türk toplumuna kabul ettirmiştir. Bunları neden söylüyoruz?.. Atatürk’ün Şapka ve Kıyafet Inkılabı diye bilinen yapısal değişimi neden bu ilimizden başlattığını, daha doğrusu bu ili seçtiğini anlatmak için…
Kültürü bozulmamış, dili bozulmamış, insanı bozulmamış bir 21. yüzyıl Türk kenti görmek istiyorsanız adı Kastamonu olan kente gitmeniz yeterli…
Kumaşa ve seramiğe ruh verenler
Kastamonu’da Atatürk’ün Kastamonu’ya gelişi ve Şapka İnkılâbı ile birlikte kutlanan Türk Dünyası Günleri başlı başına bir yılı sığdırılacak kadar yoğun faaliyetleri kapsıyordu. Kastamonu Valiliğinin açtığı Seramik Sergisi, Kumaş Boyama Sergisi, Tezhip Sergisi gerçekten Kastamonuluların ince ince, nakış nakış kültürlerini eserlerine işlediklerinin bir göstergesiydi. Seramik sergisine katılan sanatçılar, Adem Çelikkol, Asuman Hızlıca, Cavit Bayramlı, Cemile Bayramoğlu, Eda Yücebıyık, Gamze Eser, Kerime Demirci, Mahir Oğuz, Nuriye Soydan, Nazım Kocasüleyman, Nezahat Can, Seden Aksu, Selma Oğuz, Selma Yılmaz, Pınar Kocaoğlu, Aynur Çiftçi, Berrin Er, Ferhan Çapraz, Nezahat Can.
KUMAŞ BOYAMA SERGİSİ
Kimya mühendisi ve meslektaşımız Mine Özgür’ün sergisi ise mutlaka gezilmesi görülmesi gereken bir sergi... Kastamonu dokumaları ve kumaşları ile ünlü bir şehrimiz. İşte Mine Özgür bu kumaşlara ruh vermiş, Anadolu kadının çığlığını umutları, yaşama tutkusunu, umutlarını, sevdalarını kumaşa yansıtmış.