Uluslararası bir düzenleme ile Afrika'daki sefalete dikkat çekmek için gerçekleştirilen Live 8 konserlerinin ardında kilise mi var, sorusu akılları karıştırdı. Televizyonlardan da tanıtımı yapılan, İngiltere'de Londra ve Cornwall'da, Fransa'nın başkenti Paris'te, Almanya'nın başkenti Berlin'de, İtalya'nın başkenti Roma'da, Japonya'nın başkenti Tokyo'da, Rusya'nın başkenti Moskova'da ve ABD'nin Philadelphia ile Kanada'nın Barrie ve Güney Afrika'nın Johannesburg kentlerinde düzenlenen Live 8 konserlerini sadece beş yüz bine yakın kişi izledi. Ajanslar, konserlerin 6 ve 7 Temmuz'da İskoçya'nın Gleneagles kasabasında bir araya gelecek Almanya, Kanada, ABD, Fransa, İtalya, Japonya, İngiltere ve Rusya'dan oluşan G-8 ülkeleri liderlerine Afrika'ya daha fazla yardım etmeleri için baskı yapmak amacıyla düzenlendiğini bildiriyorlar. Diğer yandan ise Roma Katolik Kilisesi'nin Papası 16'ncı Benediktus, ''Afrika'daki yoksulluğu gidermek ve Afrika'nın kalkınmasına yardım etmek'' amacıyla sanayileşmiş ülkelerin oluşturduğu G-8 ülkelerinin liderlerinden somut önlemler almalarını istediğini söyledi. 'İsimlerini verdik' Kanada Birleşik kiliselerinden yapılan açıklamada üyeleri olan 50 bin Hıristiyan'ın bu konserlerin içeriğinde olduğu gibi Kanada hükümetine dilekçe vererek dua ettiğini bildirirken, 11 üye kilisesinin ise Afrika ülkelerinin borçlarının üzerine 'sifonun çekilmesi' için dilekçe verdiği bildirildi. ‘Adalete uzun yürüyüş’ sloganıyla başlatılan kampanyanın televizyon spotlarında ise Afrikalı zencilerin sefalet içindeki görüntüleri gösterildikten sonra, "onların adlarını biz verdik, şimdi de hayata döndürelim" ifadeleri dikkat çekiyor. Hıristiyan misyonerlerin bir toplumu Hıristiyanlaştırırken bireylerin ilk olarak isimlerini değiştirdikleri ve İncil'den alınan adları taktıkları biliniyor. Hatta misyonerlerin Hıristiyanlaştırılan Kızılderililere hitaben "sizi hayvan adlarından kurtardık, size isim verdik" şeklinde hitap ettikleri western filmlere bile konu olmuştu. Asıl sebep dinî inanç ABD'nin Lakeland Kilisesi ise Live 8 için, ‘adalete ulaşmak maksadıyla çıktığımız uzun yolculukta Live 8 konserleri anıtsal bir başarı olacaktır’ şeklinde internet sitesinde uzun uzadıya bilgi veriyor. Yine ABD'nin Charlotte Kilisesi ise '2002'den beri planları yapılan en muhafazakâr parti' diye üyelerine duyurduğu konser hakkında bazı bayan şarkıcıların kıyafetlerinden duyduğu rahatsızlığı vurguluyor. İngiltere ve Galler Katolik Kilisesi Kardinali Cormac Murphy-O'Connor ise "Live 8 borcu olan ülkeler için gerçek bir şanstır, bu sayede gümrükler birleşecek" diyerek konsere verdiği açık desteği belirtmişti. O'Connor, 18'inci yüzyıldaki köleliğe karşı, gelişmiş 8 ülkenin Afrikalıların borçlarını silmesi gerektiğini söyledi. ABD Severns Vadisi Baptist kilisesi ise konseri radyosundan naklen yayınladı. The Express-Times gazetesinden John A. Zukowski’nin Live 8'e katılanların büyük bölümünün katılma sebebinin dinî olduğunu itiraf eden yazısı ise dikkat çekiciydi. Zukowski yazısının ayrıntısında, "Live 8 konserleri ile G-8 zirvesini etkileme ve çevre kirliliği ile mücadele elbette gündemdeydi ama dinî inançlar asıldı" diyerek maksadı ortaya döktü. George Clooney'nin Live 8 ile bir anda terfi ettiğini vurgulayan Zukowski, yazısında çeşitli müzik-eğlence televizyon kanallarının Afrika’da yürüyen çıplak ayaklı çocukları göstererek sanki onlara yardım yapılıyormuş görüntüsü verdiğini belirtti. Robertson'un Evangelist muhafazakârlar ile temasa geçerek destek aldığını ve ünlülerin neo-con liderler vasıtasıyla bu şekilde yönlendirildiğini belirterek Nijerya’daki mücadelenin gösterilerek Bethelem'deki kiliseye yardım yapıldığını söyledi. Sanatçılardan Jim Kanakulya'nın, Aziz Bernard'ın Katolik Easton kilisesinde hizmet eden Uganda'nın bir yerlisi olduğunu, Papa 2'nci Jean Paul'ü ve Bush'u ziyaretleriyle organizatör Bob Geldof'un para kaldırdığını iddia etmiş. U2'nin güçlü sesi Bono'nun ise "Burada bulunuşumun asıl sebebi Hıristiyanlıktır" sözlerine yer vermiş. Konserde İncil'den ayetler okuyan Bono'nun ‘ticaret oldukça Hıristiyanlık kendi kendine yayılacaktır, bölgesel kiliseler bu konuda yetersiz kalıyor’ gibi sözlerine yer vermiş. Steffen'in dediği "bireysel kurtuluşu Amerika Hıristiyanlık ile verir, bizim yansıttığımız bireyci kültür Hz. İsa'dır" sözlerine yer vermiş. Afrika'nın ABD'nin kurtarışına ihtiyacı olduğuna dikkat çekilmiş. Afrika'dan onurlu ses Afrikalı 40 kadar lideri bir araya getiren 5'inci Afrika Birliği Zirvesi, Libya'nın Sirte kentinde başladı. Rock yıldızlarının Afrika için düzenlediği ''Live 8'' konserlerinin hemen ardından ve G-8 zirvesinden birkaç gün önce düzenlenen Afrika Birliği zirvesinde, Afrika'ya yardım konusunun gündemi oluşturacağı tahmin ediliyor. Zirve alanında, İngiltere'nin G-8 ülkelerine Afrika'ya yardım etmeleri yönünde baskı yapmasıyla ilgili olarak, hükümetlerinin aksine halkın açtığı ''Sadakaya hayır! Yabancı yardıma hayır!'' afişleri ise dikkati çekiyor. Live 8 konserlerinin temel maksadının Afrika ülkelerinin borçlarının bir kısmının silinmesi veya ertelenmesine karşılık aynen AB'nin Türkiye'den istediği gibi söz konusu ülkelerdeki misyonerlik faaliyetlerine izin verilmesi, gümrüklerin kaldırılması, yabancı sivil toplum örgütlerinin faaliyetlerinin denetlenmemesi gibi şartların öne sürüldüğü kulislerde ifade ediliyor. BBC'den özür Dünyanın çeşitli kentlerinde düzenlenen Live 8 konserlerini İngiltere'de yayımlayan BBC televizyonuna, izleyicilerden yaklaşık 400 şikâyet geldiği bildirildi. İngiltere'deki yayın yasaları gereği, saat 21.00'dan önce küfürlü ifadeler içeren programlar yayınlanamıyor. Bu yüzden izleyiciler, aralarında Madonna, Robbie Williams ve Snoop Dogg'un da bulunduğu bazı sanatçıların sahnede küfretmesini eleştirdi. Sloganların yer almadığı Live 8 konserine katılan sanatçıların küfürleri genelde siyasi mesajlara değil, Hyde Park'ta toplanan kalabalığın büyüklüğünden duyulan şaşkınlığı ifade etmeye yönelikti. BBC sözcüsü ise, "Eğer izleyicilerimizi rencide ettiysek özür dileriz" diye konuştu.