Sempozyum Dernek Başkanı Attila Küntüz’ün açılış konuşmasıyla başladı. Küntüz, bu sempozyumun bilimsel olarak düzenlenmesini iki yıldır düşündüklerini ifade etti. Başkan Küntüz, konuşmasında Kazan’ın bilinmeyen bir şehir olduğunu, akademisyenler dışında bilen kişi sayısının az olduğunu vurgulayarak “Kazan şehri Rus ve Çin tarihinde çok önemli bir yere sahiptir. Yenilik hareketlerinin Doğu’dan Batı’ya geçmesinde köprü görevi üstlenmiş ve doğu’ya ışık saçmıştır” dedi. Birinci oturum başkanlığını yapan Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Aysel Aziz, sempozyumun önemine dikkat çekerek çok başarılı ve anlamlı bir sempozyum düzenlendiği ifade etti. Konuşmacılardan Tataristan İlimler Akademisi Tarih Enstitüsü’nden Prof. Dr. Fayaz Hucin yeni arkeolojik buluntular ışığında eski Kazan şehri hakkında birçok önemli noktaya değindi. Konuşmacılardan Tatar Sosyal Bilimler Enstitüsü’nde görevli Prof. Dr. Gamircan Devleştin ise Türk-Tatar ruhu kültür tarihinin sorunlarıyla ilgili bilgiler verdi. Yeditepe Üniversitesi’nden Prof. Dr. Nadir Devlet ise konuşmasında insanların tarihlerini bilmeleri ve tarihleriyle gurur duymaları gerektiğini ifade etti. Prof. Dr. Devlet; “Kazan’ın uluslar arası camiada tanınması gerekmektedir, bunun için de bilimsel işbirliğimiz umarımız devam eder” şeklinde konuştu. Geçmişi ararken farklı bir dünya bulmak Sempozyumun ikinci oturumu ise Prof. Dr. Nadir Devlet’in başkanlığında gerçekleşti. İkinci oturum konuşmacıları ise sırasıyla Doç. Dr. Mustafa Öner, Yrd. Doç. Dr. İbrahim Maraş, Dr. Erdal Şahin ve Dr. Gönül Pultar’dı. Konuşmacılar özellikle Tatar Türkçesi ve edebiyatının öğrenilmesinin gerekliliği ve Tataristan’daki eğitimin önemine değindiler.