19 Mayıs Üniversitesi yönetimi, YÖK Kanunu’na göre sözleşmeli olarak görev yapan akademisyenlerin işine son vermek için düğmeye bastı. Kanunlara ve mahkeme kararlarına aykırı olarak alınan bu karar üniversitenin bütün akademik kadrosunda tepkiyle karşılandı. Üniversitede doktorasını tamamlamış ve yardımcı doçent kadrosu bekleyen 75 akademisyen işini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya. Doktor araştırma görevlileri yardımcı doçent kadrosu için gerekli özellikleri taşımalarına rağmen atamaları yapılmayarak zaten mağdur edilmişlerdi. Hak ettikleri kadroyu bekleyen akademisyenlere, Rektörlük tarafından, Fakülte Dekanlıkları aracılığıyla sözlü olarak, sözleşmesi bitenlerin sözleşmelerinin yenilenmeyeceği ifade edilmiş ve bu düşünce akademisyenlere bildirildi. Bazı bölümlerde hiç akademisyen olmamasına ve bazı bölümlerde de akademisyen sayısının yetersiz olmasına rağmen 75 akademisyene “kendinize yer bulun” denmiştir. 2547 sayılı YÖK Kanunu’nun 33/a maddesine göre, araştırma görevlileri eğitim ve öğretimin sürdürülmesinde öğretim üyelerine yardımcı olmak üzere en fazla üç yıllığına atanırlar. Yine yasaya göre Araştırma Görevlileri görev süresi bitiminde (3 yıldan sonra) herhangi bir hukuksuz eylem işlenmediği takdirde yani elde somut deliller yoksa yeniden atanırlar. Oysa üniversite yönetimi hiçbir haklı gerekçe göstermeden 75 akademisyenin sözleşmesini uzatmayacağını bildirmiştir. Halihazırda ders veren ve öğretim yardımcılığına dair diğer tüm görevleri eksiksiz olarak yerine getiren yetişmiş elemanları üniversiteden atmanın ülkemize ne katkı sağlayacağı merak ediliyor. “Yeni araştırma görevlisi kadroları tahsisi için böyle bir yola başvurulduğu” şeklindeki yaklaşım ise olayın maksadını tüm çıplaklığı ile gözler önüne seriyor.