Avukat Nihat Kılıç aracılığıyla Ankara Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’nde dava açan Özcan, 18 Haziran 1992 tarihinden beri Türk Eğitim Sen’in kurucu genel başkanlığını yaptığı ve 10 Mart 2002’deki olağan kongrede de yeniden genel başkan seçildiğini hatırlattı. Bütün bunlara rağmen 2003 yılında yetkili sendikayı belirlemek amacıyla davalı bakanlıklar tarafından hazırlanan listelerde kendisinin Türk Eğitim Sendikası üyesi olarak gösterilmediğini hatırlatan Özcan, “Üyeliğime kabul edilmeme sebebini öğrenmek için davalı bakanlıklara müracaat ettim ancak cevap bile alamadım. Bakanlıkların hatalı işlemlerinden dolayı manen büyük mağduriyetlere uğradım. Üyeliğim polemik konusu yapılmıştır. ‘Başkanın kendi üyeliği daha sayılmadı, bunlar nasıl bizim haklarımızı savunacak’ şeklinde yersiz ve gereksiz ama bir o kadar rahatsız edici eleştirilere maruz kaldım. Muhalif kişi ve sendikaların diline düştüm ve sürekli eleştirildim. Yapılan eleştirilerin artması sebebiyle üye kaybı olmuş ve sendikamız hakkı olduğu halde yetkiyi alamamıştır” dedi.