-''17 ARALIK SONRASI KIBRIS SORUNU VE AB''...
-KKTC CUMHURBAŞKANI DENKTAŞ:
-''BU OYUNLARA GELDİĞİMİZ TATİRDE KIBRIS ELDEN GİDER.
KIBRIS, GİRİT GİBİ OLUR. 'GİRİT BİZİM CANIMIZ, FEDA
OLSUN KANIMIZ' HİKAYELERİ HALEN SÖYLENMEKTEDİR''
-''AMA EN HAKLI VE GÜÇLÜ OLDUĞU DAVADA KIBRIS ELDEN GİDERSE,
ARKASINDAN GELECEK DİĞER TALEPLERE KARŞI TÜRKİYE ÇOK
ZAYIFLAMIŞ OLUR''
-''BİR YERİN DEVLET OLUP OLMADIĞINI İSPATLAMAK İÇİN
TANINMA GEREKLİ DEĞİLDİR. TANINMA İLE DEVLET OLUNMAZ''
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, ''Bu oyunlara geldiğimiz takdirde Kıbrıs elden gider. Kıbrıs, Girit gibi olur. 'Girit bizim canımız, feda olsun kanımız' hikayeleri halen söylenmektedir. Ama en haklı ve güçlü olduğu davada Kıbrıs elden giderse, arkasından gelecek diğer taleplere karşı Türkiye çok zayıflamış olur'' dedi.
Denktaş, İstanbul Kültür Üniversitesi'nde düzenlenen ''17 Aralık Sonrası Kıbrıs Sorunu ve Avrupa Birliği (AB)'' konulu konferansta yaptığı konuşmada, Atatürk'ün Kıbrıs'ın önemine işaret eden sözünü hatırlattı.
Atatürk'ün, 1938'de genç subaylara, ''Yeniden İstiklal Savaşı verecek olsak ikmal, takviye yolları nedir?'' şeklinde bir yönelttiğini belirten Denktaş, genç subayların fikirlerini alan Atatürk'ün, haritanın yanına giderek, ''Kıbrıs düşman elindeyse, ikmal yollarınız kapanmıştır, dikkat ediniz'' dediğini söyledi.
Denktaş, Kıbrıs'la ilgili müzakerelerin sonuçlanmamasının tek nedeni olduğunu ifade ederek, ''Çözümsüzlük, ABD, İngiltere ve daha önce Sovyetler Birliği, bugün AB'nin, ortaklığı yıkan, toplu mezarlar açıp insanları gömen, 103 köyü yakıp yıkan, Kıbrıs Türkleri'nin bütün haklarını gaspeden, uluslararası anlaşmaları çiğneyen, bu eli kanlı Rum idaresini meşru Kıbrıs hükümeti olarak tanımasıdır'' diye konuştu.
Suçun, Kıbrıs Türkleri'ne ''haksızlık'' yapanlarda olduğunu vurgulayan Denktaş, ''Silahla bizi öldürenlerde değil. Onlar cezalandırılmış olsalardı ilk günlerden... Miloseviç'i mahkemeye veriyorlar. Miloseviç'in beş beterini yapan Kıbrıs Rum idaresini meşru Kıbrıs hükümeti diye başımıza oturtmuşlardır'' dedi.
-''BAŞKA VATAN YOK''-
Konferansı izleyen gençlere de seslenen Denktaş, ''İşte böyle bir dünyada yaşıyorsunuz. Böyle adaletsiz ve tek yanlı bir dünyada göreviniz, bağımsızlığınızı ve egemenliğinizi gözünüz gibi korumaktır. Dünyada en korunacak şeyiniz, bağımsızlığınızdır, egemenliğinizdir, bu vatandır. Başka vatan yok'' diye konuştu.
Denktaş, Annan Planı'na da değinerek, şöyle konuştu:
''Bize Annan Planı ile girdiler. Annan Planı ile bizi işgal ettiler, içten böldüler. Kabul edelim diye paralar yağdırdılar. Niçin? Annan Planı, 1960'da Kıbrıs üzerinde güvenliği açısından somut haklar elde etmiş olan, Türk-Yunan dengesini kurmuş olan, garantörler ve askerleriyle Kıbrıs'ın bağımsızlığını korumakta olan Türkiye'yi adadan çıkaracaktır. AB jeopolitik ihtiyaçları için Kıbrıs'a girecek.''
Bazı yazarlar tarafından Kıbrıs'ın Türkiye için stratejik öneminin olmadığının ileri sürüldüğünü vurgulayan Denktaş, ''60-70 kilometre bağrında Türk adasının Türkiye için stratejik önemi yok. İngiliz, Amerikan için var. Kıbrıs'ı almak istiyorlar. Rumlar Kıbrıs'ı Rum adası olarak görüyorlar. Garantör, dost Yunanistan, bu hatayı, yanlışı, yalanı sonuna kadar desteklemektedir. Türkiye ile dost görünürken, 'Kıbrıs meselesi Türkiye ile Kıbrıs arasındaki meseledir' diyerek, çekilmektedir'' dedi.
''Bu oyunlara geldiğimiz tatirde Kıbrıs elden gider'' diye konuşan Denktaş, ''Kıbrıs, Girit gibi olur. 'Girit bizim canımız, feda olsun kanımız' hikayeleri halen söylenmektedir. Ama en haklı ve güçlü olduğu davada Kıbrıs elden giderse, arkasından gelecek diğer taleplere karşı Türkiye çok zayıflamış olur'' şeklinde konuştu.
-TANINMA ŞART DEĞİL-
Rauf Denktaş, ''KKTC'yi kimse tanımıyor'' diyenler bulunduğunu hatırlatarak, ''Böyle ahkam kesenler bilirler ki, bugün dünyada tanınmayan ülkeler de vardır. Bir yerin devlet olup olmadığını ispatlamak için tanınma gerekli değildir. Tanınma ile devlet olunmaz. Devlet olursunuz, bağımsız olursunuz, tanınma hakkı tanırsınız'' dedi.
Türk Hükümeti'nin kendilerini sonuna kadar tanıyıp koruyacağı sözünü verdiğini hatırlatan Denktaş, ''Soru işaretleriyle dolu yolda kendimizden ve anavatanımızdan emin olarak yola devam etmek, gerilememek, boyun eğmemek görevimizdir'' diye konuştu.