Avrupa Birliği’nin Türkiye üzerinde iyiden iyiye kabalaşan ve pervasızlaşan baskılarına duyarlı çevrelerden tepkiler artıyor. Türk Kamu Sen İstanbul İl Örgütü, AB’nin küstah tavırları ve kaba dayatmalarına “hayır” demek için İstanbul Taksim’de bir eylem yaptı. Türk Kamu Sen üyelerinin yoğun ilgi gösterdiği eylemde, AB’nin Türkiye’ye uyguladığı iki yüzlü politikalar kınandı. Türkiye Kamu-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, “Görünen gerçek odur ki AB’nin Türkiye hakkındaki projeleri samimiyet, dürüstlük ve iyi niyetten uzak bulunmaktadır. Çünkü, Türkiye ile bugüne kadar yürütülen bütün görüşmelerde egemen olan durum, bağımsız bir devlet ile bir uluslar üstü kurum arasındaki karşılıklı saygı esasına dayanan düzeyli bir ilişki olmaktan çıkarak, üstün bir egemen güç ile o gücün sömürgesi arasındaki ilişkilere dönüşmeye başlamaktadır” dedi. AB’nin artık doğrudan doğruya Türkiye’nin içişlerine müdahale ettiğine dikkat çeken Bostan, ”Bu müdahale yakın zamanda daha da kontrolden çıkmış ve AB, Türkiye’yi bir müstemleke gibi yönetmeye kalkışmaya başlamıştır” diye konuştu. Sorumlusu hükümettir Bostan, şöyle devam etti: “6 Ekim’de açıklanan 2004 İlerleme Raporu, çirkin, en ahlâk dışı utanç belgesinden başka bir şey değildir. Çünkü AB, bu raporu ile, Kopenhag Kriterleri’nin kapsamadığı bir çok konuyu Türkiye’nin önüne bir dayatma olarak koymuş ve Türkiye’nin uluslararası kuruluş senedi olan Lozan’ı hiçe sayarak ortaya yapay bir azınlıklar tablosu çıkarmıştır. Bu tabloya bakılacak olursa, Türkiye’de yaklaşık olarak toplam 40 ile 50 milyon arasında bir azınlık çıkmakta ve Türkiye’de “Türk” kalmamaktadır. Bu skandal teklifin kabul edilmesi durumunda varılacak sonuç ise açıkça bellidir: Azınlıklar tabanında paramparça edilmiş, Türksüzleştirilmiş, Türkiye olmaktan çıkarılmış bir Türkiye!” “AB’nin Türkiye karşısında takınmış olduğu bu tavır alçaltıcı ve küçültücü olduğu gibi, terbiye ve edep dışıdır da” diyen Bostan, asıl kabahatlinin, AB ülkelerinin bu küstahlıkları, hem de en kaba biçimde yapmalarına imkân ve fırsat veren hükümet olduğunu ifade etti. Bostan şöyle devam etti: “Yani açıkçası, bütün bu utanç verici sahnelerin yaşanmasındaki baş müsebbip, bizzat Hükûmet’tir. Bu itibarla, Türkiye Kamu-Sen olarak, Hükûmet’i, Türk milletinden almış olduğu oyların hakkını vermeye, o oyların temsil ettiği millî irâdeyi çiğnetmemeye, asla kabul edilmesi mümkün olmayan bu küçültücü davranışlar karşısında ciddî bir duruş sergilemeye koymaya davet ediyoruz. Aksi takdirde, bir gün çok ağır bir şekilde cezalandırılarak siyaset müzesine kaldırılacaklarını ihtar ediyoruz. Ey Türk Milleti! Çiğnenen onurunu, küçük düşürülen ülkenin gururunu kurtarmak, savsaklanamayacak görevindir! Bu kaçınılmaz görevini yerine getirmek için, seni temsil etmekten, sana lâyık olmaktan uzaklaşan Hükûmet’i demokratik tepkilerinle uyar! Uyarılarını kaale almayacak olursa, onu o makama getiren gücün sende olduğu gibi götürecek gücünde sende olduğunu unutma! Ülkene, devletine, egemenliğine, onuruna sahip çık!”