Anadolu’da “kızın başını bağlayalım”, “çocukların başına bağladık”, “başlık parasını tamamlarsak düğün olacak” deyimlerini hep duyarız.
Türkiye’nin dört bir yanında hangi yöresine gidersek gidelim başlık veya baş bağlama ortak bir gelenektir. Hatta Anadolu’dan İç Asya’ya kadar başlık vardır, bu da “başını bağlama”, “başlık almak”,” başlık parası” deyimleri ile günümüze kadar gelmiştir.
Asırlardır Türk kadını başını bağlar, ninem bir başka bağlar, anam bir başka, bacım bir başka bağlar, gelin bir başka, çocuğun başına güneş geçmesin, bebeğin başı üşümesin, askerin başı da bir başka bağlanır kız teskereyi beklesin diye… Çeşit çeşit baş bağlama şekilleri vardır.
Törelere göre baş bağlama törenlerle yapılır. Yeni gelinin kadın başlığı davetli kadın konuklar önünde bağlanır. Bazı yörelerde erkek tarafı altınlı başlıkla gelinin başını bağlar ve başlık kadının şahsi malı olur. Başlıklardaki altınlar yeni kurulan yuvanın ekonomik desteği olur. Sıkıntılı günlerinde başlık altınları bozdurulur, durum düzelince kadının başlık altınları yeniden tamamlanır.
Baş bağlama şekillerini yöre yöre alıp incelersek sayfalar doldurmamız gerekir, ancak burada bir örnek vermek istiyorum. Bu örneğin görsellik olmadan yazı ile çok şey ifade etmeyeceğini siz de takdir edeceksiniz.
Türkiye’nin İç Anadolu Bölgesi’nden, Ankara kadın baş bağlamasına bir göz atalım. Ankara kadın başlığı ülkemizin çeşitli yörelerinde rastlanan başlıklardan biridir. Bu tür hemen hemen bütün Oğuz boylarında görülmektedir. Başlığın ön kısmında bir sıra altın vardır. Tepelik işlemeleri siyah üzerine sarı ipliklerle işlenir. Başlığın iki kenarından madeni paralarla süslü zülüfler sarkar. Başlığın arkasından siyah ipek saç bağları bele kadar iner, saç bağı uçları mercan, beyaz boncuk, gümüş simlerle süslenir arkadan bakıldığında bu ipek saç bağları kadının bütün sırtını kaplar.
Başlığın çevresinde kırmızı oyalı krep bağlıdır. Başlık üzerine örtülen örtü, sarı ince bezdir. Bezin üzeri kırma tel işlemesiyle bezenmiştir. Yörede baş örtüsüne “çinçini” denilir.
Ankara başlığının alt malzemesi kırmızı döğme çuhadan veya hazır alınan festen olur. Tepelik içten mukavva veya deri ile dik durmasını sağlar. Bütün bu inceliklere sahip olan başlıklar ve motifler Ankara yöresine özgüdür.
Yukarıda ifade etmeye çalıştığım gibi araştırmacıların yapacakları inceleme yazılarının yanında görselliğe de önem vermeli. 3000 yıla yakın zaman kaydeden kültürel miras bozulmadan bugüne kadar gelmiş, ancak bu değerler gelişen iletişim araçları ile hızla kaybolmakta ve gelecek nesillere, doğru olmayan değerler aktarılmaktadır.
Bu sayede halkbilim hizmet alanına giren konularda, görsel kalıcılık bakımından plastik sanatlara yer vermek üzere otantik değerlerin gelecek nesillere ışık tutması amacı ile Türk kadın baş bağlamaları üzerine araştırma yaptım. Folklorculuğu ve resim sanatını bir potaya koyarak bunu en doğru şekilde nasıl yapabilirim düşüncesiyle yöre halkbilimcilerinden aldığım bilgilerle yaptığım çalışmaları tuvalime aktardım. Türk kadın baş bağlamalarındaki ince sanat ve kültürel değerlerin doğrusunu bulmaya çalıştım.
Bağlamaların Dili
Araştırmalarım sırasında her baş bağlamanın bir dili olduğunu gördüm. Anadolu’da her yörenin ayrı ayrı baş bağlama şekilleri olduğu gibi, baş bağlamaların da dili varmış meğer. İletişim araçları bu kadar hızlı değilken baş bağlama ile yörede iletişim sağlanırdı.
Baş Bağlama Şekilleri
Bebek baş bağlaması, çocuk baş bağlaması, genç kız baş bağlaması, nişanlı kız baş bağlaması, gelin başı bağlaması, evli olup kocası gurbette olan kadın baş bağlaması, eski evli kadın baş bağlaması, boşanmış dul kadın baş bağlaması, kocası ölen dul kadın baş bağlaması, çocuklu kadın baş bağlaması, çocuğu olmayan kadın baş bağlaması, kaynanası ile arası açık olan kadın baş bağlaması, kocası ile arası açık kadın baş bağlaması, kaynana baş bağlaması, nine baş bağlaması velhasıl her baş bağlama şeklinin bir anlamı varolduğu gibi, her bağlamaya takılan takıların da bir dili vardır.
Takıların Dili
Başına iki dizi altın takan kadın, ailesinin maddi durumunun iyi olduğunu ifade eder. Nazara gelmesin diye mavi boncuk veya mercan takılır, bu da güzel olduğunu ifade eder. Başına sim takan kadın, ben taze gelinim işaretini verir. Bunun gibi bir çok anlam teşkil edecek takılar mevcuttur.
Bazı yörelerde baş bağlamaların örtüsüne işlemeler yapılır. Bu işlemelerin de ayrı bir dili olduğu bilinir.
Anadolu’da kaynanası ile arası açık olduğunu ifade etmek isteyen gelin, başındaki örtüye kaynana dili çiçeğinden bir motif işler, kocasının gözü dışarıda ise ayrı renkte iki gül işler, aşık genç kız sümbül çiçeği işler, sümbül mutluluğu ifade eder. Mor sümbül âşık kızı, pembe sümbül nişanlı kızı, beyaz sümbül ise bağlı olduğunu ifade eder. Erik çiçeği oyasını gelinler kullanır, kocası ile arası açık olan yeni gelin de başına biber bağları oyası işler, genç hamile kadın başına müjde oyası, çocuğu olmayan kadın da yas oyası işler.
Anadolu’da asırlardır var olan baş bağlama parçaları ve dili çeyiz sandıklarına girmiş kültür erozyonu ile mücadele etmektedir. Bu kültürel değerleri doğru muhafaza etmek, ölümsüzleştirmek düşüncesi ile yapmış olduğum resim çalışmalarım kültür mirasına sahip çıkan siz sayın okurlarımızın beğenisine sunuyorum.