Türk dünyasının dört bir köşesinden gelen temsilciler, buram buram Türklük kokan Kastamonu’da kenetlenmenin mutluluğunu yaşadılar. Törenler, Cumhuriyet Parkı’ndaki Atatürk Anıtı’na çelenk konulmasıyla başladı. Olukbaşı’ndan Kastamonu Müzesi’ne kadar yapılan yürüyüşe Kastamonu Valisi Mustafa Kara, Kastamonu milletvekilleri, Jandarma Bölge Komutanı Hurşit İmren, Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu, Azerbaycan milletvekili Sabir Rüstemhanlı, Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı ve Azerbaycanlı gazeteci Sevil Nuriyeva da katıldı. Şükran göstergesi Kastamonu Müzesi önünde halk oyunu ekiplerinin gösterileri eşliğinde düzenlenen törende konuşan Kastamonu Valisi Mustafa Kara, Kastamonu’nun çok eski tarihe ve kültüre sahip vilayetlerimizden birisi olduğunu belirterek, “Kastamonu, işgal görmemesine rağmen kurtuluş savaşında en fazla şehit veren illerimizden birisidir. Büyük Atatürk’ün ‘Gözüm cephede, kulağım İnebolu’da’ özdeyişi kurtuluş savaşında İnebolu ve Kastamonu’nun önemini veciz bir şekilde vurgulamaktadır. Kastamonu halkının milli mücadelede verdiği desteği unutmayan büyük önder Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra 1925 yılında Kastamonu’ya gelerek şapka ve kıyafet inkılabını burada açıklamıştır. Onun gösterdiği hedef doğrultusunda ülkemizi çağdaş medeniyet seviyesine ulaştırmak hepimizin ortak amacı olmalıdır.” dedi. “Halka lâyık olacağız” Kastamonu Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu ise, 23 Ağustos 1925’in Türk inkılap tarihinde önemli bir yeri olduğunu belirterek şunları söyledi: “Kıyafette birlik ve beraberliği sağlama ve medeni bir millet olma yolunda önemli olan bu inkılâbın Atatürk tarafından Kastamonu’da yapılması Kastamonulular için ayrı bir gurur kaynağıdır. Bugünkü modern Türkiye’nin kuruluşunda kanları, canları pahasına cephede savaşan babalarımız, dedelerimiz, her türlü zorluğa rağmen kağnısının başında cepheye cephane taşıyan annelerimiz büyük bir destanın kahramanı olmuşlardır. Bizler de mahalli yöneticiler olarak yaşadıkları şehirle gurur duyacakları işler yapmak için söz verdiğimiz Kastamonululara lâyık olmak için çalışıyoruz.” dedi. Türk Dünyası’nda parlayan ışık Kastamonu Belediyesi önünde düzenlenen törende, Türk Dünyası Günleri Komitesi adına konuşan Basın Birliği Başkanı ve gazetemizin imtiyaz sahibi Kemal Çapraz, “Türk dünyasında parlayan ışık, yeniden bütün dünyayı aydınlatacaktır. Yeter ki buna inanalım, Türk coğrafyalarındaki tabii kaynakları milli çıkarlarımız doğrultusunda, karşılıklı dayanışma ile kullanalım.” dedi. Kırımlı ressam Ramiz Netovkin’in Belediye Halkla İlişkiler Salonu’nda Kastamonu ve Kırım’ın benzerliklerini anlatan tablolardan oluşan bir resim sergisi açıldı. Daha sonra Nasrullah Meydanı’nda Türk Dünyası Kültür Merkezi tarafından düzenlenen kitap sergisi gezildi. Rıfat Ilgaz Kültür Merkezi’nde açılan Azerbaycanlı sanatçı Adalet Bayramoğlu’nun minyatür sergisi ve Doç. Dr. Nuray Say’ın Kastamonu evlerini konu alan resim sergileri de büyük ilgi gördü. Akşam Cumhuriyet Meydanı’nda görkemli havai fişek gösterileri eşliğinde yaklaşık 20 bin kişinin katıldığı bir konser düzenlendi. Konserde sahneye çıkan genç sanatçılardan Emre Altuğ ve Şemsimah Şener, birbirinden güzel şarkılarıyla Kastamonu halkına unutulmaz bir gece yaşattı. Türklükten ezgiler Türk Dünyası Günleri etkinlikleri çerçevesinde Kışla Parkı’nda Türk Dünyası’nın çeşitli bölgelerinden derlediği ezgiler ile tanınan Bünyamin Aksungur ve Türkses topluluğu bir konser verdi. Ahmet Taşkın, Kemali Bülbül, Mustafa Aydın ve İsmail Aladağlı’nın katıldığı bir de âşıklar şöleni düzenlendi. Halk oyunları Azerbaycan, Kırım ve Kosova’dan gelen halk oyunları ekipleri, birer gösteri yaptılar. Kosova Filizler Türk Kültür Merkezi Halk oyunları ekibinin Türk bayrakları eşliğinde Atatürk fotoğrafıyla yaptığı gösteri, coşkuyla alkışlandı. Aydın ve Giresun halk oyunları ekipleri de kendi yörelerinden örnekler sundular. PANEL HABERİ: AB yerine Türk Birliği Türk Dünyası Günleri etkinliklerinin kapanışında düzenlenen panelde konuşan Türk dünyası temsilcileri, Türkiye'nin AB hayalinden vazgeçerek Türk Birliği'nin kurulması için harekete geçmesini istediler. Kastamonu Belediyesi tarafından düzenlenen 8'inci Türk Dünyası Günleri etkinliklerinde konuşan Türk dünyası temsilcileri, Türkiye'nin Avrupa Birliği yerine Türk Birliği'ni kurmak için adım atmasını istediler!.. Azerbaycan milletvekili Sabir Rüstemhanlı, "Bütün dünyanın gözü Türk dünyasının doğal kaynaklarının üzerinde. Türk dünyasının bu zor dönemde, tek bir yumruk halinde hareket etmesi gerekiyor." dedi. Türk Dünyası Günleri etkinliklerinin son gününde Kastamonu Belediyesi Konferans Salonu'nda bir panel düzenlendi!.. Gazeteci Kemal Çapraz'ın oturum başkanlığını yaptığı panele konuşmacı olarak Azerbaycanlı şair-yazar ve milletvekili Sabir Rüstemhanlı, Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı katıldı. Gözler üzerimizde Kastamonu'da başlattığı inkılaplar ile Türk dünyasının çağdaşlaşmasının önünü açan Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün en önemli hedeflerinden birisinin de Türk Birliği'ni gerçekleştirmek olduğunu belirten Azerbaycan milletvekili Sabir Rüstemhanlı, "Tarih denilen şey aslında bir sahtekarlıktan ibarettir. Düşmanın büyüğü, küçüğü yoktur. Mücadeleye hazır olmalıyız. Sovyetler birliğinden önce Asya'da tek bir coğrafya vardı. Adına Türkistan deniliyordu. 3 bin yıldır bu coğrafya üzerinde büyük mücadele yaşanıyor. Türklüğü yok etmek için her şeyi yaptılar ama bir zerre toprağımızı elimizden alamadılar. Rus emperyalistleri, Sovyetler birliği döneminde Türkistan coğrafyasını parçalara böldü. Kimine sen Kazaksın, kimine Kırgızsın, kimine Özbeksin, kimine ise Azerisin dedi. Şimdi de Çin, Fars, Rus, Avrupa ve Amerika, bu coğrafyadaki doğal kaynakları ele geçirmeye çalışıyor. Herkes buraya gözünü dikmiş. Etrafımızdaki son savaşların nihai hedefi de Türk dünyasıdır. Demokrasi ihracı adı altında yapılan bütün hareketlerin asıl gayesi Türk dünyasının başına çorap örmektir." diye konuştu. Tek yumruk olmalıyız Türk Cumhuriyetleri arasında bir an önce dil birliği, alfabe birliğinin sağlanması ve Türk Dünyası Parlamenterler Birliği'nin kurulması gerektiğini vurgulayan Rüstemhanlı, sözlerine şöyle devam etti: "Hangi Türk coğrafyasına giderseniz gidin, mutlaka kendinizden bir şeyler hissedeceksiniz, sanki bin yıl önce oralarda yaşamış gibi bir hisse kapılacaksınız. Şimdi ortada 7 Türk Cumhuriyeti var. Rusya Federasyonu'nundaki ikinci parçalanma sonucu bu sayı belki 17'ye çıkacak. Böylece problemler daha da artacak. Dünyadaki bütün milletlerinin 100 yıl sonrası için hedefleri var, ama bizim maalesef 5 yıl sonrası için herhangi bir hedefimiz yok. Neden Avrupa'da çeşitli dillere, ırklara ve siyasi amaçlara mensup insanlar birbirleriyle kenetleniyor, bir araya geliyor da biz gelemiyoruz. Türk dünyasının artık üzerinde oynanan oyunların farkına varıp tek bir yumruk halinde bir araya gelmesinin zamanı gelmiştir, geçmektedir. Türk dünyasının Avrupa Birliği gibi bir birliği olmalıdır. Bu birliği gerçekleştirecek olan motor kuvvet ise Türkiye'dir. Ortak dil, Anadolu'da kullanılan halk dili olmalıdır. Ortak edebiyat Türkiye edebiyatı, ortak alfabe ise bütün eksikliklerine rağmen Türkiye'de kullanılan alfabe olmalıdır." Sivil toplum faaliyetleri Türk dünyasına mensup insanların, artık birbirlerini karşılıklı suçlamadan, sevgi ve saygı ile yaklaşmaları gerektiğini vurgulayan Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği Başkanı Tenzile Rüstemhanlı ise şunları söyledi: “Bir gün Alman Büyükelçiliği'ni ziyarete gittim. Büyükelçi, cemiyetimize ait broşürlere baktı ve şöyle dedi: Tenzile hanım neden cemiyetinizin ismine Azerbaycan Türk Kadınlar Birliği demişsiniz. Ben de kendisine şunu söyledim: Sayın Büyükelçi, Azerbaycan Türk dünyasına ait bir bölgenin adıdır. Siz Azerbaycan'a gelirken burada yaşayan insanların yüzde 99'unun Türk olduğunu bilmiyor muydunuz? O görüşmeden sonra milletimizi çok büyük sıkıntıların beklediğini anladım ve mücadeleme daha sıkı bir şekilde sarıldım. Türk dünyasının en önemli eksikliklerinden birisi sivil toplum kuruluşlarına önem verilmeyişidir. Avrupa ve Amerika, sözde devletten bağımsız büyük fonlara sahip sivil toplum kuruluşları oluşturuyorlar. Bu kuruluşlar, bizim gibi ülkelere sözde insan hakları ve demokrasi taşıyorlar. Gelen her sivil toplum kuruluşu aslında kendi devletinin siyasetini getiriyor. Türkiye'nin sivil toplum kuruluşları neden Türk dünyasında yok. Onlar bizi eritmek için uğraşıyorlar. Gelin eğitim kuruluşları açın, okullar açın, insanlarımızın bilinçlenmesine katkıda bulunun." Ortak basın kuruluşları Azerbaycanlı Televizyon Yapımcısı Sevil Nuriyeva ise, Türk dünyasını bir araya getirecek olan asli unsurlardan birisinin de basın olduğunu belirterek, en kısa zamanda Türk Dünyası Basın Birliği'nin kurulmasını istedi. Nuriyeva, "Bizler, çocukluğumuzda Türkiye'nin Sesi ve İstanbul radyosunu dinleyerek büyüdük. Ancak, bir gün her şeyin bu kadar çabuk olacağını, bu bayrağın altında konuşacağımı hayal bile edemezdim. Biz Türkiye'yi seviyoruz. Enver Paşalar, Nuri Paşalar bizim için kan döktüler, nasıl sevmeyelim. Bizim için önemli olan çocuklarımızın geleceğidir. Türk dünyası gazetecileri olarak neden el ele, gönül gönüle vermeyelim, neden geleceğe yönelik. stratejiler üretmeyelim. Neden Türk Dünyası'na ortak hitap eden televizyonlar, gazeteler, radyolar yok. Bir gülden bahar olmaz. Gelin bin gül olalım." diye konuştu. Toplantının sonunda Kosova Filizler Türk Kültür Merkezi Başkanı Ferhat Derviş, Kastamonu Belediye Başkanı Turhan Topçuoğlu’na, Vali Mustafa Kara’ya, Başkan Yardımcıları Mehmet Sayan, Fikri Yazan’a, düzenleme kurulu adına Kemal Çapraz’a, Hasan Zeki Ünal’a, Emin Çapraz’a, Basri Yavuz’a, TURGED’e birer onurluk verdi. Kastamonu Belediye Başkanı Turan Topçuoğlu da başta Azerbaycan’dan ülkemize gelen misafirlere ve etkinliktea emeği geçenlere birer plaket verdi.