|
|
|
Kuzey Kıbrıs’a 100 bin Yahudi yerleştirilecek
|
İsrail’in Kuzey Kıbrıs’a özel ilgi göstermesinin sebebi anlaşıldı. Yahudilere damat olduktan sonra yıldızı parlatılan ve BM Genel Sekreterliği’ne kadar yükselen Kofi Annan’ın hazırladığı plan kabul edilseydi, Kuzey Kıbrıs’a 100 bin Yahudi yerleştirilecekti. Kıbrıs için İsrail tehlikesi devam ediyor |
İsrail’in Kıbrıs’a ilgisinin artması, kafaları karıştırdı. BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın hazırladığı, gerçekte Rum tarafını da, Türk tarafını da tatmin etmeyen planın kabul edilmesi için yapılan yoğun baskılar kafaları daha da karıştırdı. Taraflar Annan planından memnun değildi de, kabul edilmesi için niçin bu kadar baskı yapılıyordu? Özellikle İsrail’in hamisi ABD tarafından…
BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın mazisini iyi bilenler ve Annan’ın hazırladığı planın detaylarına dikkat edenler bunun sebebini anlamakta gecikmedi. Annan’ın mazisi başarısızlıklarla dolu. Özellikle BM temsilcisi olarak bulunduğu Somali’deki hezimetinden sonra diplomatlık hayatı sona erecek noktaya geldi. Ancak bir olay Annan’ın hayatını da, kaderini de değiştirdi.
Annan ikinci evliliğini yaptı ve Yahudilerin önde gelen bir ailesine damat oldu. Bu evliliğinden sonra başarısızlıklarla dolu geçmişine rağmen bir anda yıldızı parlatıldı ve BM Genel Sekreterliği’ne kadar yükseltildi. Tabii ki bu yükselişin bir karşılığı olmalıydı. Annan da bunu Yahudi dostlarına Kıbrıs’ta vermek istedi ve gerçekte Rum tarafını da, Türk tarafını da tatmin etmeyen planını hazırladı.
ABD’NİN DE HESABI VAR
Bu plan, Rumların da, Türklerin de işine yaramıyorsa, kimin işine yarıyordu? Tabii ki İsrail’in… ABD’nin de Rum lobisine rağmen, bu planın kabul edilmesi için bu kadar baskı yapması da bunun delillerinden biriydi. Bu arada Amerika’nın da Yahudilerin çoğunlukta olacağı bir Kıbrıs’ta askeri üs kurma hesapları yapmasını da gözardı etmemek lazım.
Eğer Annan planı, Rumlar tarafından da kabul edilseydi, Kıbrıs’ın kuzeyine, yani Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti topraklarına 100 bin Yahudi yerleştirilecekti. Türkiye’den göç edip Kuzey Kıbrıs’a yerleşenler önce bölgeden uzaklaştırılacak, ardından bu topraklara Yahudiler konuklayacaktı. Son yıllarda çok sayıda Yahudinin KKTC’nin en değerli ve bakir bölgelerinde toprak satın almaları da bu iddiayı güçlendiriyor. Belki de Rumlar bu gerçeği fark ettikleri için Annan planına bu kadar ezici çoğunlukla karşı çıktılar.
Eğer gerçekten Kuzey Kıbrıs’a 100 bin Yahudi yerleştirilirse, en büyük tepki Rumlardan gelecek. Bilindiği gibi Rumların ve dolayısıyla Ortodoks kilisesinin en büyük düşmanı Yahudilerdir.
MÜSLÜMANLAR GİDER
RUMLAR TOPRAKLARINI SATAR
Annan Planı’nın bu derece taraflı olmasında şüphesiz Kıbrıs topraklarının İsrail’in “Tevratsal Sınırları” içinde yer alması da etkili oldu. Ayrıca Filistin’e yönelik stratejik öneminden dolayı Kıbrıs, Yahudiler için tarih boyunca önemli bir konuma sahip olmuştur. İsrail’in kurulmasından önce Filistin’e giden bir basamak, İsrail kurulduk-tan sonra da askeri yön-den ve istihbarat açısın-dan değerli bir koz olarak görülmüştür.
Kıbrıs’ın Yahudiler açısın-dan taşıdığı önem, asıl olarak Siyonist hareketin ada üzerindeki talepleriyle ortaya çıkar. Siyasi Siyonizm’in kuru-cusu Theodor Herzi, Kıbrıs ile ilgili düşüncelerini Siyonist hareketin para kaynağı Lord Rothschild‘e Temmuz 1902’de şöyle dile getirir:
“Kıbrıs’ı düzene sokmalıyız ve kuvvetle almalıyız. Kıbrıs’tan Müslümanlar gider, Rumlar iyi bir fiya-ta topraklarını satar, Atina’ya veya Girit’e göç eder. Filistin, Yahudiler için çok küçük, bu nedenle Filistin’e yakın bir yer sağlamamız gerekiyor. Filistin’e Kıbrıs ve El Ansh de dahil edilmelidir.” (Şükrü Gürel, Siyonist Plan ve Kıbrıs Milletlerarası Müstemleke Türk Yıllığı 1979, sayfa 83-95)
|
Bu haber defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2004 / 05
|
|
|