Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Kemal Beyatlı yaptığı açıklamada, Irak Türkmenleri olarak sadece kendi haklarını değil, Türkiye’nin haklarını ve çıkarlarını da koruduğunu vurgulayarak; “Eğer Irak’ta bizlerin hakları gaspedilirse, bunu sadece Irak Türklerinin haklarını yitirmesi olarak düşünülmemelidir. Böyle bir durumda anavatanımız olan Türkiye’de ağır tehlike altına girer” diye konuştu. Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği’nin Aksaray’da bulunan Genel Merkezi’nde Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Dr. Nefi Demirci, Avrupa Birliği Türkler İnsan Hakları Derneği Başkanı Haşim Salihi, Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Beyatlı ile birlikte bir basın toptantısı düzenleyen Kemal Beyatlı, Irak’ta yaşanan ve yaşanacak üzücü olayların sorumlusunun ABD olacağına dikkat çekti. TÜRKMENLERİN DİRENİŞİ SÜRECEK Irak Türkmenleri, Irak Geçici Hükümet Konseyi tarafından hazırlanarak ilan edilen Yeni Irak Anayasa'sında ülkenin 3. asli unsuru kabul edilmeyen Türkmenler dünyanın çeşitli yerlerinde eylem yapmaya hazırlanıyor. Irak Türkleri Kültür ve Yardımlaşma Derneği Başkanı Kemal Beyatlı, Irak nüfusunun yüzde 15'ini oluşturan Kürtlerin asli unsur olarak kabul edilirken yüzde 13'ünü oluşturan Türkmenlerin asli unsur olarak kabul edilmemesinin kabul edilemeyeceğini kaydetti. Beyatlı, Derneğin Aksaray'daki Genel Merkezi'nde Türkmeneli İnsan Hakları Derneği Başkanı Nefi Demirci, Avrupa Birliği Türkler İnsan Hakları Derneği Başkanı Haşim Salihi, Avrasya Türk Dernekleri Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Ümit Beyatlı ile birlikte bir basın toptantısı düzenleyerek yaşanacak üzücü olayların sorumlusunun ABD olacağına dikkat çekti. Beyatlı Irak Geçici Konseyi'ndeki Kürt temsilcilerin çeşitli dayatma ve oyunlarla Türkmen halkının demokratik haklarını gasbetmeye çalıştıklarına dikkat çekerek şunları söyledi: "Türkmenler bu haksız ve antidemokratik uygulamayı tamamen demokratik bir yöntemle protesto etmek ve hazırlanmakta olan Geçici Anayasa'da 3. asli unsur olarak yer almalarını sağlamak amacıyla 25 Şubat 2004 tarihinde yaklaşık yüz kişilik bir grup Bağdat'taki Geçici Hükümet Konseyi binası önünde kendilerini zincirle bağlamışlar ve istekleri yerine getirilinceye kadar ölüm orucu eylemlerine başladıklarını açıklamışlardır. Bugün Irak'ta Kürtler nüfusun yüzde 15'ini oluşturuyor. Türkmenler ise yüzde 13'ünü oluşturuyor. 4 milyona yakın Türkmen yaşamaktadır Irak'ta. Neden Kürtler asli unsur kabul ediliyor da Türkmenler kabul edilmiyor anlamak mümkün değildir. Türkmenler işte bu isteklerini yazılı ve sözlü olarak ABD yetkililerine ve Geçici Hükümet Konseyi üyelerine sunduktan sonra olumlu cevap ve taleplerinin yerine getirilmesi taahhüdünü alarak eyleme son vermişlerdir." Kerkük'teki Türkmenlerin Bağdat'tan gelen olumlu haberleri kutlamaya başladığını anlatan Beyatlı, bunun için bir karşılama töreni düzenlendiğini ifade etti. ÇAPULCULARIN SİNDİRME ve YILDIRMA TAKTİĞİ Peşmergelerin Türkmenlerin sevinmesine tahammül edemediklerini vurgulayan Beyatlı, "Peşmergeler Kerkük sokaklarında terör estirmeye başladılar. İlk olarak kalabalık ve silahlı bir grup peşmerge Kerkük Kışlası önünde bulunan Şehit Türkmen Lideri Ata Hayrullah’ın heykelini yıkmaya yeltendiler. Başka bir peşmerge grubu ise saat 16.00 civarında silahlarıyla birlikte Irak Türkmen Cephesi Başkanlık binasına saldırdılar. Bölgedeki peşmerge kökenli Kürt polislerin de desteğiyle Irak Türkmen Cephesi binasına girerek içerideki malzemeleri parçalayıp eşyaları kırıp dökerek sokağa atan gözü dönmüş peşmergeleri durduran olmamıştır." dedi. Beyatlı, esas güvenlikten sorumlu olan ABD askerlerinin olay yerine ancak bir saat sonra geldiğinin de altını çizerek şöyle konuştu: "Barzani ve Talabani peşmergelerinin ortaya koydukları bu insanlık dışı ve terörist hareketlerin nedeni ise savaş ganimeti olarak gördükleri Türkmen şehri Kerkük'ü hayal ettikleri gibi kukla devlete katarak petrole hakim olmaktır."