|
|
|
Müdafaa-i Hukuk Ulusal Platformu bağımsızlık bildirisi yayınladı
|
Türkiye, Yeni Dünya Düzeni’nin tehdidi altında
Müdafaa-i Hukuk Ulusal Platformu, 76 il temsilcisinin katıldığı ve iki gün süren toplantıda
“Ulusal Egemenlik ve Bağımsızlık Bildirgesi” yayınladı. Ankara Ticaret Odası Salonu’nda yapılan 25-26 Ekim tarihleri arasında gerçekleştirilen toplantının açış konuşmasını Müdafaa-i Hukuk Vakfı Başkanı Emekli Orgeneral Necati Özgen yaptı. |
Mahmut Yılbaş, Aytunç Altındal, Onur Öymen, Mehmet Bilgin, Prof. Dr. Şükrü Sina Gürel, Prof. Dr. Erol Manisalı, Talat Saral, Hüseyin Taviloğlu, Ferruh Atabaşoğlu, Mustafa Çınkı toplantıda birer tebliğ sundu. Çeşitli dallarda kurulan komisyonlar sonucu hazırlanan sonuç bildirgesi kamuoyuna sunuldu. İstanbul Temsilcisi Mehmet Bilgin’in okuduğu Müdafaa-i Hukuk Platformu sonuç bildirisi aynen şöyle:
“Türk vatanının bütünlüğü devletin bağımsızlığı ve ulusun egemenliği tehlikededir!
Tehdidin esas unsuru ABD’nin ve AB’nin yeni liberal sisteminin küresel saldırılarıdır. “Yeni Dünya Düzeni” denilen bu tehdit gelişmekte olan ülkeleri yoksullaştırmakta, toplumları bölmekte, ulus devletleri yok etmekte; küresel sömürüyü kurumsallaştırmaktadır.
Kuzey Irak’ta kukla bir devletin kurulması, bölücü terörle mücadeleyi engelleme, Kıbrıs’ta Türk varlığını silme çabaları, Ege sorunu, Patrikhaneye ekümenik statüsü verilmesi, Ermeni soykırım iddiaları ve Pontos senaryoları bu tehdidin ülkemize yansıyan örnekleridir.
Gelişmeler karşısında ulusal çıkarlarımızı koruyan kararlı, dinamik politikalar ortaya konulamamaktadır. İçteki AB ve ABD yandaşları bu faaliyetlere destek olmakta, gerçekler halkımızdan gizlenmektedir.
Türk milletinin milli, dini ve kültürel değerleri aşındırılarak Türk toplumu kimlik bunalımına sürüklenmektedir.
Türk halkı yoksullaştırılmış, yoğun iç ve dış borçlanmalar sosyal dengeleri bozmuş, bu durum kalkınmayı durdurmakta dışarıdan ekonomik, politik, askeri dayatmaların ve teslimiyetçi davranışların nedenleri olmaktadır.
Türk ekonomisi ve finans kurumları IMF, Dünya bankası ve onların arkasındaki sömürü güçlerinin ellerine ve insafına bırakılmıştır. Tarım, ormancılık, sanayi ve madencilik alanlarında ulusal ekonomi kârı kaybetmektedir. Stratejik ve sosyal amaçlı, yüksek değerler yaratan kamu iktisadi varlıkları özelleştirmeler yolu ile elden çıkarılmakta; bor dahil kıymetli madenler ve doğal kaynaklarımızdan öncelikle yabancıların faydalanması söz konusudur.
Çıkartılan AB uyum yasaları çerçevesinde ve inanç turizmi adı altında turizm, tarım ve maden alanlarımızda yabancılar ve yabancı vakıfların yaygın şekilde mülk edinmelerine tanık olmaktayız.
Türkiye’de sosyal devlet anlayışı terk edilmiş, gelir dağılımı bozulmuş, halkın büyük kısmı yoksullaştırılmış, sömürüye açık hale getirilmiştir.
Türk Milli Eğitiminin sancıları devam etmekte, milli kültürün ve özellikle Türk Dili’nin geliştirilmesi için gerekli özen gösterilmemektedir.
Bu olumsuz şartlar altında dahi milletimiz, tehdit altında olan ülke bütünlüğü ve ulusun bağımsızlığını yaşatma karar ve azmindedir. Mustafa Kemal ATATÜRK önderliğinde, Türkiye’yi işgal eden emperyalist devletlere ve onların işbirlikçilerine karşı kurtuluş savaşını vermiş olan milletimiz sahip olduğu milli ve dini değerler ilham kaynağımızdır. Bu toplantıda belirlenen temel öneriler doğrultusunda her alanda mücadele azimle sürdürülecektir.
Milletin, Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığını ve toprak bütünlüğünü savunma azmi karşısında durabilecek hiçbir güç yoktur”
|
Bu haber defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2003 / 12
|
|
|