|
|
|
Çepni Şenliği
|
Fatih Sultan Mehmet'in Trabzon'u fethinden sonra namaz kıldığı Kadırga yaylası çevresindeki yaylalarda yaşayan Çepniler, asırlardır süren şenlikleri bu yılda büyük coşku içerisinde gerçekleştirdiler.
Özellikle Trabzon ili Şalpazarı ilçesi çevresine, Alparslan'ın Malazgirt zaferiyle Anadolu'ya girişinden sonra yerleştirilen Çepniler, her yıl olduğu gibi bu yılda Temmuz ayının üçüncü cuması Kadırgaya akın ettiler. |
Yüksek dağlardan başlayarak Beşikdüzü'nden Karadeniz'e dökülen Ağasar Deresi dolayısıyla ''Ağasar'' olarak bölgeden yaz aylarında çıktığı yaylalardaki yerleşim birimlerinde 18 Temmuz Cuma sabahı erken saatlerde kalkan yöre halkı, kemençe eşliğinde Kadırga'ya kadar çimenleri eze eze horon teptiler.
Bugünün özel anlamı, şenliğe katılan kadın ve kızların 7'den 70'e büyük bir bölümünün giydiği, renkli fistan, işlemeli yelek, bellerindeki kuşak ve üzerindeki peştemalın renkleriyle, Kadırga yamasına geldikleri andaki haykırışlarından anlaşılıyordu.
Sisli havasına aldırış etmedikleri Kadırga'dan dönüşte de Çepniler, obalarında bu şenlik yine kemençe eşliğinde horon teperek ve havaya ateş ederek kutladılar.
Kadırga Şenliği'nden 8 gün sonra da Çepniler, yine yüzyıllardır sürdürdükleri Sis Dağı Şenlikleri'ne iştirak ettiler. Adından da anlaşılacağı üzere yazın en sıcak gününde dahi hava durumunu kestirmek güç olan Sis'te Çepniler, yine davul, zurna yada kemençe eşliğinde oldukça büyük bir halka oluşturarak horon tepti, et yiyip yayla suyu içti.
Öğleden sonra gelen yağmurla şenliklere son veren Çepniler, ''seneye ya nasip'' diyerek dağdan köylerine indiler.
Dünyanın ve Türkiye'nin 4 bir tarafından bu şenlik için gelen gurbetçi Çepniler, yavaş yavaş oturdukları ülke yada şehirlerin oyulunu tutarken, hayvancılık ve tarımla geçinen köylüler de işlerinin başına döndüler.
|
Bu haber defa okundu.
|
Ufuk Ötesi : 2003 / 08
|
|
|